Eğitim Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mehmet Emin SOFUOĞLU, Sözleşmeli Öğretmenlerle İlgili Olarak Diğer Sendikaların Son Günlerdeki Uygulamaları Hakkında Yazılı Bir Basın Açıklaması Yaptı...
Eğitim bir-sen Manisa şube başkanı mehmet emin sofuoğlu, sözleşmeli öğretmenlerle ilgili olarak diğer sendikaların son günlerdeki uygulamaları hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı.
SOFUOĞLU açıklamasında özellikle, Eğitim Bir-Sen olarak yapmış oldukları çalışmaların ve kazanılan hakların, diğer sendikaların kendilerine mal ettiğini vurgulayarak tüm öğretmen camiasını uyanık olmaya ve bu türden çalışmalara prim vermemeye davet etti. SOFUOĞLU şunları söyledi:
Sözleşmeli öğretmen istihdamı gündeme geldiği günden bu yana, "öğretmenlik mevsimlik işçilik değildir", "sözleşmeli öğretmen istihdamına hayır" diye net tavır aldık. Öğretmenlik mesleğinin kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil şeklinde çeşitlendirilmesinin yanlış olduğunu her fırsatta dile getirdik.
Sözleşmelilerin 30 günü aşan rapordan dolayı sözleşmelerinin feshedilmemesi, Danıştay'da açtığımız dava sonucu verilen iptal kararıyla sağlanmıştır. Bu kararla, sözleşmeliler tedirginlikten bir nebze olsun kurtulmuştur. 2010 yılı toplu görüşmelerinde diğer konfederasyonlar imza koymadıkları halde Memur-Sen sayesinde 4/B'li çalışanlar ilk defa 130 TL aile yardımı hakkı kazandı. Sözleşmelerdeki damga vergisi, ısrarımız ve mücadelemiz sonucu Torba Kanun'la kaldırıldı.
2011 yılı için alınan damga vergisinin, yasanın yürürlük tarihinden sonraya denk gelen kısmının iadesi için açtığımız dava ise sürüyor. Eğitime Hazırlık Ödeneği'nden damga vergisi kesilmesine açtığımız dava devam ediyor. Sürekli görev yolluğu için açtığımız davalardan idare mahkemelerinde lehimize kararlar çıkmışken, konunun kökten çözümü için Danıştay 2. Dairesi'nde dava açtık.
Sözleşmelilerin becayiş hakkı için Kurum İdari Kurulu kararlarına da yansıttığımız irademizin Bakanlık tarafından daha fazla bekletilmemesi için çalışmalarımız sürüyor.
Yıllardır etkisiz yetkili sendika olan gürültücüler, şimdiye kadarki alışkanlıklarının aynısını devam ettirerek, insanların zihnini çelmeye çalışarak, bilgi kirliliği oluşturarak, sözleşmelilerin duygularını köpürterek, pasta keserek, çayda çıra oynayarak taşımakta zorlandıkları genel yetkiyi kaybetmemek için her yolu mübah görmeye devam etmektedir.
Bütün kazanımların arkasında emeğimiz, altında imzamız olmasına rağmen iş yapana değil, ne yazık ki, gürültü yapana kulak kabartılması gerçekten üzücü bir durumdur. Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişine yönelik umudun çok daha arttığını ve çözümün çok daha yakın olduğunu görüşmemizdeki paylaşımlarda gördük. Bakan tarafından, konuya ilişkin Başbakan'la yapılan görüşmenin ana hatları tarafımıza ifade edilmiştir. Kadro talebimizin karşılanacağına ilişkin olumlu kararın bizzat Başbakan tarafından yapılacağı bilgisi paylaşılmıştır.
Toplu Sözleşme Hakkı için düzenlenen çalıştaydan kaçanlar; 12 Eylül'de yapılan Anayasa Değişikliği Referandumu sürecinde "Hayır!" için uğraşanlar, şimdi Memur-Sen'in gayretleri sonucu referandumla gelen Toplu Sözleşme Hakkı'nı da sahipleniyorlar. Üç ayda bir verilmeye başlanan 45 TL Toplu Sözleşme Primi'nde emeği ve imzası olmayanlar, onu da sahipleniyorlar. Sözleşmeliler için kadro mücadelemizde aldığımız mesafe dolayısıyla 'kadro ufukta' diye telaşa kapılanlar, yine aynı yanlış hareketlerini yapmaya devam ediyorlar. Sözleşmeli öğretmenler kesinlikle manipülasyona gelmemelidir.
Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişi ile ilgili bizzat Başbakan tarafından kısa süre içerisinde yapılacağı ifade edilen açıklamayı bekliyoruz. Birileri sorunlardan nemalanmaya, süreci baltalamaya ve kirli bilgi üretmeye devam ededursun; biz, sorunları çözmenin mücadelesini vermeye devam edeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder