Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi açıkladığı yıllık raporunda, Almanya'nın, göç politikasını yenilemesi gerektiği, toplumun göç konusunda politikacılara oranla daha açık görüşlü olduğu vurgulandı...
Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi açıkladığı yıllık raporunda, Almanya'nın, göç politikasını yenilemesi gerektiği, toplumun göç konusunda politikacılara oranla daha açık görüşlü olduğu vurgulandı.
Merkezi Berlin'de bulunan kamu yararına çalışan Almanya'nın çeşitli kentlerinde faaliyet gösteren Mercator, Volkswagen, Bertelsmann, Freundenberg, Hertie, Körber, Vodafone ve ZEIT vakıflarının girişimi ile kurulan Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi 2'nci raporunu yayınladı. Göç ve uyum konusunda gözlem ve değerlendirmeler yaparak, hükümete tavsiyelerde bulunan Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi, Göç Ülkesi 2011 adlı raporunu web sayfasında yayınladı. Merkezi Berlin'de bulunan konseyin Ren-Ruhr ile Ren-Main bölgelerinin yanı sıra Stuttgart ve Berlin'de telefonla yaptığı ankette, toplam 2 bin 450 kişi katıldı. Deneklere, Almanya'ya göç ve ülkedeki göç politikasını nasıl değerlendirdikleri soruldu. Araştırma sonunda Almanya'nın göç politikasını yenilemesi gerekiyor sonucu çıktı.
Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi Başkanı Klaus Bade, araştırmada Merkez Bankası eski yönetim kurulu üyesi Thilo Sarrazin'in 'Almanya Kendini Yok Ediyor' kitabıyla başlayan göç ve uyum tartışmalarının etkisinin görüldüğünü belirtti. Bade, 2009 yılında göçmenlerin yüzde 22'sinin çoğunluk toplumu ve göçmenler sorunsuz bir arada yaşıyorlar ifadesini onayladığı halde geçen yıl yüzde 9'a düştüğünü vurguladı.
Deutche Welle'ye göre Bade, 'Sarrazin tartışmalarının verdiği büyük zarar, bir yandan göçmen toplumunun ruh halinde görülüyor. Diğer yandan da bu zarar yüzünden Almanya'nın göç ülkesi olarak hem ülke içinde hem de dışında çekiciliğini yitirdiği gözlemleniyor. Bu açıdan bakıldığında Sarrazin tartışmaları, nüfusu yaşlanan, ülke içinde sosyal barış ile kültürel hoşgörüye ve ülke dışından gelecek göçe ihtiyacı olan Almanya'nın kendi kalesine attığı gol olarak nitelendirilebilir dedi.
Almanya'da Göç ve uyum konusunda önde gelen uzmanlarından biri olan Bade, son 15 yıl içinde 500 binden fazla kişinin ülkeyi terk ettiğin halde ülkeye göç edenlerin sayısının düştüğüne dikkat çekti.
Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi Müdürü Gunilla Fincke, araştırma katılanların da bu durumu kaygıyla karşıladığını anlatırken, 'Almanya'dan göçün kaygıyla karşılanması ilginç bir sonuç. Göçmen kökenli olmayanların yüzde 64'ü, göçmen kökelilerin ise yüzde 61'i çok sayıda kişinin göç ettiğini düşünüyor' dedi. Çoğunluk toplumu ve göçmenlerin, kalifiye işgücü göçüne karşı çıkmadığını vurgulayan Fincke, bu konuda çarpıcı sonuçlara ulaştıklarını anlatırken şunları söyledi
'Çoğunluk toplumu ile göçmenlerin yaklaşık yüzde 60'ı nitelikli işgücü göçünün artırılmasından yana. Araştırmaya katılanların sadece üçte biri nitelikli işgücü göçüne karşı çıkıyor. Buna karşılık yüzde 70'i niteliksiz işgücü göçünü reddediyor. Gerçekten çok şaşırtıcı bir diğer sonuç; özellikle çoğunluk toplumu ülkeye daha çok mültecinin kabul edilmesinden yana. Yaklaşık yüzde 50'si ülkeye daha çok yeni mültecinin gelmesini onaylıyor. Sadece üçte biri buna karşı çıkıyor. '
Raporun öneriler bölümünde politikacıların göç ve uyuma ilişkin popülist söyleme son vermesi istendi. Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi Başkanı Bade, toplumun bu konuda siyasetçilere oranla daha mantıklı ve bilgi sahibi olduğunu vurgularken, 'Almanya kendini yenileyerek, ülke içi ve dışında daha çekici olmalı. Böylelikle ihtiyaç duyduğumuz kalifiye elemanlar sürekli ülkeyi terk etmez ve göç eden nitelikli işgücünün yerine geçebilecek, artan kalifiye eleman açığını kapatacak göç ülke dışından gerçekleşebilir diye konuştu.
Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi, nitelikli eleman açığının kapatılması için hükümetin üniversiteyi Almanya'da bitiren yabancı öğrencilere tanınan iş arama süresinin 1 yıldan 2 yıla çıkartılmasını, esnek puan sistemi getirmesini ve ülkeye gelecek göçmenlerden istenen yıllık kazancın 66 bin eurodan, 40 bin euroya düşürülmesi önerdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder