Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, Yemen ve Suriye'de devam eden şiddet olaylarından aşırı derecede kaygılı olduklarını, buna rağmen Ortadoğu'da rejim değişikliklerini hedeflemediklerini söyledi...
Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, Yemen ve Suriye'de devam eden şiddet olaylarından aşırı derecede kaygılı olduklarını, buna rağmen Ortadoğu'da rejim değişikliklerini hedeflemediklerini söyledi.
Paris'teki bir konferansta konuşan Juppe, bölgedeki sorunları çözmenin tek yolunun diyalog olduğunu söyledi. Arap dünyasında insan hakları ihlallerinin karşısında sağlam duruş sergileyeceklerini ifade eden Fransız Bakan, bu ihlalleri durdurmak için mümkün olan tüm araçları kullanacaklarını dile getirdi.
Libya krizine müdahalenin liderliğini üstlenmeye çalışan Fransa, Fildişi Sahili'ne askeri müdahalede bulunarak Devlet Başkanlığı koltuğunu bırakmayan Laurent Gbagbu'nun devrilmesini sağlamıştı.
bağımsız özgür harbi ve doğru haberleri burdan okunur ünlü köşe yazarı sn tuncay ÜNSAL'ın yorumlarıyla
16 Nisan 2011 Cumartesi
Fenerbahçe - G.Antep İlk Yarı Sona Erdi
Fenerbahçe - G.Antep İlk Yarı Sona Erdi...
Hakemler: Hüseyin Göçek, Orkun Aktaş, Alpaslan Dedeş
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Lugano, Yobo, Andre Santos, Mehmet Topuz, Cristian Baroni, Emre Belözoğlu, Caner, Alex, Niang (Dk. 33 Semih)
Gaziantepspor: Karcemarskas, Elyasa, Dany, Emre Güngör, Ivan de Souza, Popov, Hürriyet, Murat Ceylan, Olcan, Wagner, Cenk Tosun
Sarı kartlar: Dk. 12 Emre Belözoğlu, Dk. 21 Niang, Dk. 45+2 Lugano (Fenerbahçe), Dk. 13 Dany, Dk. 36 Popov, Dk. 40 Hürriyet, Dk. 44 Emre Güngör, 45+2 Murat Ceylan (Gaziantepspor)
Spor Toto Süper Lig'in 29. haftasında Fenerbahçe ile Gaziantepspor arasında oynanan karşılaşmanın ilk yarısı golsüz sona erdi.
23. dakikada Fenerbahçe etkili geldi. Caner'in sağ kanattan gönderdiği topu Dany uzaklaştırmak istedi. Fakat ceza alanı içine gelen topla buluşan Niang'in sert şutu kalecinin ellerinde kaldı.
31. dakikada Alex'in ara pasında ceza alanı içinde sağ çaprazda topla buluşan Gökhan Gönül'ün vuruşu üst direkten geri döndü.
38. dakikada Elyasa savunmadan çıkarken sol tarafta Caner'e topu kaptırdı. Bu futbolcunun yaptığı ortada Semih'in ayağına çarpan top az farkla yandan auta çıktı.
42. dakiada Alex'in ceza alanı ön tarafından kullandığı serbest atışta barajı geçen topu kaleci son anda kornere çeldi.
Karşılaşmanın kalan dakikalarında da gol olmayınca maçın ilk yarısı golsüz sona erdi.
Hakemler: Hüseyin Göçek, Orkun Aktaş, Alpaslan Dedeş
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Lugano, Yobo, Andre Santos, Mehmet Topuz, Cristian Baroni, Emre Belözoğlu, Caner, Alex, Niang (Dk. 33 Semih)
Gaziantepspor: Karcemarskas, Elyasa, Dany, Emre Güngör, Ivan de Souza, Popov, Hürriyet, Murat Ceylan, Olcan, Wagner, Cenk Tosun
Sarı kartlar: Dk. 12 Emre Belözoğlu, Dk. 21 Niang, Dk. 45+2 Lugano (Fenerbahçe), Dk. 13 Dany, Dk. 36 Popov, Dk. 40 Hürriyet, Dk. 44 Emre Güngör, 45+2 Murat Ceylan (Gaziantepspor)
Spor Toto Süper Lig'in 29. haftasında Fenerbahçe ile Gaziantepspor arasında oynanan karşılaşmanın ilk yarısı golsüz sona erdi.
23. dakikada Fenerbahçe etkili geldi. Caner'in sağ kanattan gönderdiği topu Dany uzaklaştırmak istedi. Fakat ceza alanı içine gelen topla buluşan Niang'in sert şutu kalecinin ellerinde kaldı.
31. dakikada Alex'in ara pasında ceza alanı içinde sağ çaprazda topla buluşan Gökhan Gönül'ün vuruşu üst direkten geri döndü.
38. dakikada Elyasa savunmadan çıkarken sol tarafta Caner'e topu kaptırdı. Bu futbolcunun yaptığı ortada Semih'in ayağına çarpan top az farkla yandan auta çıktı.
42. dakiada Alex'in ceza alanı ön tarafından kullandığı serbest atışta barajı geçen topu kaleci son anda kornere çeldi.
Karşılaşmanın kalan dakikalarında da gol olmayınca maçın ilk yarısı golsüz sona erdi.
Genel Seçime Son 57 Gün
AK Parti Mardin milletvekili adayı, eski Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler, "Şimdi de siyasette halkıma hizmet etme zamanı" dedi...
AK Parti Mardin milletvekili adayı, eski Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler, "Şimdi de siyasette halkıma hizmet etme zamanı" dedi.
AK Parti Mardin İl Başkanlığı'nda, 12 Haziran'da yapılacak genel seçimlerde milletvekili adayı olan Muammer Güler, Gönül Bekin Şahkulubey, Abdurrahim Akdağ, Hikmet Bülent Gözü, Edip Demirdağ ve Ahmet Karahan için tanıtım töreni düzenlendi.
Törende konuşan Güler, AK Parti iktidarı süresince İstanbul Valiliği ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'nda şerefle çalıştığını söyledi.
Parti içinde rekabet ortamının bittiğini kaydeden Güler, "Şimdi de siyasette halkıma hizmet etme zamanı. Bize eğer güçlü bir destek verirseniz, bizi Ankara'ya güçlü bir şekilde gönderirseniz inşallah bu destekle de kabinede temsil edilme imkanımız da olacaktır. Bu fırsat Mardinlilerin önündedir. Mardinliler bu fırsatı değerlendirecektir" dedi.
AK Parti İl Başkanı Lokman Sinanoğlu da genel seçimlerin önemine değinerek, istifa eden aday Abdullah Düzgün'ün yerine Ahmet Karahan'ın getirildiğini bildirdi.
Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu ise aday listesine yapılan eleştirilere güldüklerini belirterek, "Bu liste büyük bir başarı elde edecektir" diye konuştu.
Toplantıda, diğer adaylar da kendilerini tanıttı.
AK Parti Mardin milletvekili adayı, eski Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler, "Şimdi de siyasette halkıma hizmet etme zamanı" dedi.
AK Parti Mardin İl Başkanlığı'nda, 12 Haziran'da yapılacak genel seçimlerde milletvekili adayı olan Muammer Güler, Gönül Bekin Şahkulubey, Abdurrahim Akdağ, Hikmet Bülent Gözü, Edip Demirdağ ve Ahmet Karahan için tanıtım töreni düzenlendi.
Törende konuşan Güler, AK Parti iktidarı süresince İstanbul Valiliği ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'nda şerefle çalıştığını söyledi.
Parti içinde rekabet ortamının bittiğini kaydeden Güler, "Şimdi de siyasette halkıma hizmet etme zamanı. Bize eğer güçlü bir destek verirseniz, bizi Ankara'ya güçlü bir şekilde gönderirseniz inşallah bu destekle de kabinede temsil edilme imkanımız da olacaktır. Bu fırsat Mardinlilerin önündedir. Mardinliler bu fırsatı değerlendirecektir" dedi.
AK Parti İl Başkanı Lokman Sinanoğlu da genel seçimlerin önemine değinerek, istifa eden aday Abdullah Düzgün'ün yerine Ahmet Karahan'ın getirildiğini bildirdi.
Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu ise aday listesine yapılan eleştirilere güldüklerini belirterek, "Bu liste büyük bir başarı elde edecektir" diye konuştu.
Toplantıda, diğer adaylar da kendilerini tanıttı.
Vatan Şaşmaz’ın Mendilini Maymun Kaptırdı
Vatan Şaşmaz'ın keyifli sunumuyla STV'de ekrana gelen Varlık Harikaları'nın yayınlanan son bölümü, oldukça eğlenceli anlara sahne oldu...
Ünlü konukların katılımıyla renklenen programda sorulan soruyu açıklamak için stüdyoya getirilen Kazım adındaki maymun, herkesin ilgi odağı oldu.
Ünlü sunucu Vatan Şaşmaz ve yarışmacı konuklar, kafeste bulunan maymunun yanına giderek onu elleriyle beslediler. Bir ara Vatan Şaşmaz'ın ceketindeki mendili kapıp ağzını silen maymun izleyicilerin ağzını açık bıraktı. Ünlü konuklardan büyük ilgi gören maymun, sevimli tavırlarıyla programın neşe kaynağı oldu.
Ünlü konukların katılımıyla renklenen programda sorulan soruyu açıklamak için stüdyoya getirilen Kazım adındaki maymun, herkesin ilgi odağı oldu.
Ünlü sunucu Vatan Şaşmaz ve yarışmacı konuklar, kafeste bulunan maymunun yanına giderek onu elleriyle beslediler. Bir ara Vatan Şaşmaz'ın ceketindeki mendili kapıp ağzını silen maymun izleyicilerin ağzını açık bıraktı. Ünlü konuklardan büyük ilgi gören maymun, sevimli tavırlarıyla programın neşe kaynağı oldu.
Sibirya’nın En Büyük AVM’si AURA’ya Rekor İlgi
Rönesans Gayrimenkul Yatırım'ın 110 milyon Euro yatırımla gerçekleştirdiği, Rusya'nın üçüncü büyük şehri Novosibirsk'in en büyük alışveriş merkezi Aura'nın resmi açılışı yapıldı...
Rönesans Gayrimenkul Yatırım'ın 110 milyon Euro yatırımla gerçekleştirdiği, Rusya'nın üçüncü büyük şehri Novosibirsk'in en büyük alışveriş merkezi Aura'nın resmi açılışı yapıldı. Tamamı kiralanan Aura, şimdiden günde 70 bine yakın ziyaretçiyi ağırlıyor. Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak, RGY'nin, bir yandan Rusya pazarındaki çok başarılı yatırımlarını sürdürürken, diğer yandan da Türk markalarını Rusya'ya taşıyan bir koridor vazifesi gördüğünü söyledi.
Rönesans Gayrimenkul Yatırım'ın gerçekleştirdiği, Sibirya'nın en büyük alışveriş merkezi olan Aura'nın resmi açılışı, Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak'ın da katıldığı bir törenle yapıldı. Toplam 150 bin metrekarelik alana inşa edilen ve 60 bin 700 metrekarelik kiralanabilir alanı bulunan Aura'da 211 mağaza faaliyet gösteriyor. Rusya'nın üçüncü büyük kenti Novosibirsk'e yepyeni bir alışveriş ve yaşam alanı kazandıran Aura, günde 70 bine yakın ziyaretçiyi ağırlıyor.
Rönesans Gayrimenkul Yatırım'ın 110 milyon Euro yatırımla gerçekleştirdiği, Rusya'nın üçüncü büyük şehri Novosibirsk'in en büyük alışveriş merkezi Aura'nın resmi açılışı yapıldı. Tamamı kiralanan Aura, şimdiden günde 70 bine yakın ziyaretçiyi ağırlıyor. Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak, RGY'nin, bir yandan Rusya pazarındaki çok başarılı yatırımlarını sürdürürken, diğer yandan da Türk markalarını Rusya'ya taşıyan bir koridor vazifesi gördüğünü söyledi.
Rönesans Gayrimenkul Yatırım'ın gerçekleştirdiği, Sibirya'nın en büyük alışveriş merkezi olan Aura'nın resmi açılışı, Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak'ın da katıldığı bir törenle yapıldı. Toplam 150 bin metrekarelik alana inşa edilen ve 60 bin 700 metrekarelik kiralanabilir alanı bulunan Aura'da 211 mağaza faaliyet gösteriyor. Rusya'nın üçüncü büyük kenti Novosibirsk'e yepyeni bir alışveriş ve yaşam alanı kazandıran Aura, günde 70 bine yakın ziyaretçiyi ağırlıyor.
Öldürülen Barış Eylemcisinin Yasında
Filistin davasına destek veren İtalyan barış eylemcisi 36 yaşındaki Vitorio Arrigoni'nin, El Kaide bağlantılı Filistinli radikal İslamcı örgüt Selefiler'in kurbanı olması ülkede şok etkisi yarattı...
Filistin davasına destek veren İtalyan barış eylemcisi 36 yaşındaki Vitorio Arrigoni'nin, El Kaide bağlantılı Filistinli radikal İslamcı örgüt Selefiler'in kurbanı olması ülkede şok etkisi yarattı.
Perşembe günü Selefiler'in hapiste tutulan üyelerinin serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla kaçırıldığı belirtilen Arrigoni'nin görüntüleri yayınlandı. Eylemciyi kaçıran grup, yayımladığı bir videoyla Arrigoni'nin karşılığında, Hamas hükümeti tarafından tutuklanan lider ve üyelerinin 30 saat içinde serbest bırakılmasını istedi. Ancak, Arrigoni aynı gece Hamas yetkilileri tarafından bir evde asılı halde bulundu.
Yıllardan bu yana İsrail'in insan hakları ihlallerini gözlemleyerek Filistin direnişine destek verdiği belirtilen Uluslararası Dayanışma Hareketi üyesi Vitorio Arrigoni'nin öldürülmesi Filistinliler'in yanı sıra İtalyanlar'ı da şok etti.
İtalyan kanalları Vitorio Arrigoni'nin Selefiler'in elindeyken çekilen görüntülerinin yanı sıra daha önceki katıldığı etkinliklerdeki görüntülerini ekrana getirdi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Arrigoni'nin öldürülmesini sert bir dille kınadı. Ramallah'taki Filistin yönetimi, saldırıyı Filistin tarihine geçen kara bir sayfa olarak niteledi.
Grup, önceki sabah saat 11. 00 itibarıyla başlayan sürede talepleri gerçekleşmediği takdirde, Arrigoni'nin öldürüleceğini duyurmuştu.
Filistin davasına destek veren İtalyan barış eylemcisi 36 yaşındaki Vitorio Arrigoni'nin, El Kaide bağlantılı Filistinli radikal İslamcı örgüt Selefiler'in kurbanı olması ülkede şok etkisi yarattı.
Perşembe günü Selefiler'in hapiste tutulan üyelerinin serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla kaçırıldığı belirtilen Arrigoni'nin görüntüleri yayınlandı. Eylemciyi kaçıran grup, yayımladığı bir videoyla Arrigoni'nin karşılığında, Hamas hükümeti tarafından tutuklanan lider ve üyelerinin 30 saat içinde serbest bırakılmasını istedi. Ancak, Arrigoni aynı gece Hamas yetkilileri tarafından bir evde asılı halde bulundu.
Yıllardan bu yana İsrail'in insan hakları ihlallerini gözlemleyerek Filistin direnişine destek verdiği belirtilen Uluslararası Dayanışma Hareketi üyesi Vitorio Arrigoni'nin öldürülmesi Filistinliler'in yanı sıra İtalyanlar'ı da şok etti.
İtalyan kanalları Vitorio Arrigoni'nin Selefiler'in elindeyken çekilen görüntülerinin yanı sıra daha önceki katıldığı etkinliklerdeki görüntülerini ekrana getirdi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Arrigoni'nin öldürülmesini sert bir dille kınadı. Ramallah'taki Filistin yönetimi, saldırıyı Filistin tarihine geçen kara bir sayfa olarak niteledi.
Grup, önceki sabah saat 11. 00 itibarıyla başlayan sürede talepleri gerçekleşmediği takdirde, Arrigoni'nin öldürüleceğini duyurmuştu.
Kadın Öğretmenin Okul Çıkışı Darbedilmesi
Erzurum'un Pasinler ilçesinde, okul çıkışı kadın öğretmeni darbeden zanlının çizilen robot resmine benzeyen şüpheli, serbest bırakıldı...
Erzurum'un Pasinler ilçesinde, okul çıkışı kadın öğretmeni darbeden zanlının çizilen robot resmine benzeyen şüpheli, serbest bırakıldı.
Edinilen bilgiye göre, okul çıkışında darbedilen öğretmen A. K'nin hastanede verdiği eşkal doğrultusunda robot resmi çizilen zanlıya yönelik yapılan araştırmada, İzmir'de gözaltına alınarak Erzurum'a getirilen şüpheli, Asayiş Şube Müdürlüğünde ifadesi alınmak üzere sorguya alındı. Öğretmen A. K ile de yüzleştirilen şüpheli, 5 saat süren sorgusunun ardından serbest bırakıldı.
Erzurum'un Pasinler ilçesinde, okul çıkışı kadın öğretmeni darbeden zanlının çizilen robot resmine benzeyen kimliği açıklanmayan şüpheli, İzmir'den Erzurum'a getirilmişti.
-OLAY-
Erzurum'un Pasinler ilçesinde, 6 Nisan'da, Milli Egemenlik İlköğretim Okulunda görev yapan sınıf öğretmeni A. K, okul çıkışı kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce başına taş vurularak darbedilmiş, Pasinler Devlet Hastanesine kaldırılmış, burada yapılan müdahalenin ardından Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Araştırma Hastanesine sevk edilmişti. Beyin kanaması geçirdiği belirlenen ve ameliyata alınan A. K'nin hayati tehlikeyi atlattığı bildirilmişti.
Erzurum'un Pasinler ilçesinde, okul çıkışı kadın öğretmeni darbeden zanlının çizilen robot resmine benzeyen şüpheli, serbest bırakıldı.
Edinilen bilgiye göre, okul çıkışında darbedilen öğretmen A. K'nin hastanede verdiği eşkal doğrultusunda robot resmi çizilen zanlıya yönelik yapılan araştırmada, İzmir'de gözaltına alınarak Erzurum'a getirilen şüpheli, Asayiş Şube Müdürlüğünde ifadesi alınmak üzere sorguya alındı. Öğretmen A. K ile de yüzleştirilen şüpheli, 5 saat süren sorgusunun ardından serbest bırakıldı.
Erzurum'un Pasinler ilçesinde, okul çıkışı kadın öğretmeni darbeden zanlının çizilen robot resmine benzeyen kimliği açıklanmayan şüpheli, İzmir'den Erzurum'a getirilmişti.
-OLAY-
Erzurum'un Pasinler ilçesinde, 6 Nisan'da, Milli Egemenlik İlköğretim Okulunda görev yapan sınıf öğretmeni A. K, okul çıkışı kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce başına taş vurularak darbedilmiş, Pasinler Devlet Hastanesine kaldırılmış, burada yapılan müdahalenin ardından Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Araştırma Hastanesine sevk edilmişti. Beyin kanaması geçirdiği belirlenen ve ameliyata alınan A. K'nin hayati tehlikeyi atlattığı bildirilmişti.
Türk Dünyası Erzuruma
Muharrem Aksakallı - Erzurum'da, Güneş Vakfı tarafından düzenlenecek olan "3. Uluslararası Türk Şöleni"ne, 12 ülkeden 150'nin üzerinde Türk dünyasının önemli ismi davet edildi...
Muharrem Aksakallı - Erzurum'da, Güneş Vakfı tarafından düzenlenecek olan "3. Uluslararası Türk Şöleni"ne, 12 ülkeden 150'nin üzerinde Türk dünyasının önemli ismi davet edildi.
Atatürk Üniversitesi (A. Ü) Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Güneş Vakfı Başkanı Prof. Dr. Alparslan Ceylan, Aa muhabirine yaptığı açıklamada, 2 yılda bir düzenledikleri "Uluslararası Türk Şöleni"nin 3'üncüsünü Ekim ayının ilk haftasında gerçekleştireceklerini söyledi.
Prof. Dr. Ceylan, şölenin hazırlık çalışmalarının sürdüğünü belirterek, şölene Türk dünyası için önemli isimlerin yanı sıra bilim adamları ve sanatçılarının katılacağını bildirdi.
Şölenin ilkini 2007 yılında gerçekleştirdiklerini ve söz konusu organizasyona, 8 ülkeden 100'ün üzerinde katılım sağlandığını bildiren Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uluslararası Türk Şölenimizin ikincisini 2009 yılında düzenledik. Bu organizasyonumuza 10 ülkeden 287 kişi katılmıştı. Bu yıl da şölenimizin 3'üncüsünü gerçekleştireceğiz. Şu ana kadar 12 ülkeden Türk dünyası için önemli olan 150'nin üzerinde bilim adamı ve sanatçıyı davet ettik. Şölenimiz ekim ayının ilk haftası yapılacak. Bu tarihe kadar sayının daha da artacağını düşünüyorum. "
-TARİH VE KÜLTÜR SEMPOZYUMU-
Prof. Dr. Ceylan, şölenin ilk gününde tarih ve kültür sempozyumunun düzenleneceğini belirterek, sempozyumda önemli konuların ele alınacağını söyledi.
Söz konusu sempozyum için Türk dünyasında önemli yere sahip 60 bilim adamının Erzurum'a geleceğini ifade eden Ceylan, şöyle devam etti:
"Şölenimizin ikinci gününde ise Türk dünyası müzik şöleni düzenleyeceğiz. Türk dünyasına özel çalgılar ve müzik türleri, Türk coğrafyasının farklı bölgelerinden gelecek olan sanatçılar tarafından seslendirilecek. Üçüncü günde ise Türk dünyası geleneksel atlı sporların gösterisi olacak. Cirit, Orta Asya'nın önemli atlı sporu olan gökbörü, at üstünde ok atma, at üstünde akrobasi yapılacak etkinliklerden bazıları. 2 yılda bir daha büyük bir coşkuyla şölenimizi gerçekleştiriyoruz. Amacımız, Orta Asya'ya en yakın merkezlerden birisi olan Erzurum'u, Türk dünyasının önemli bir kültür merkezi haline getirmek. "
-AŞIKLAR VE ŞİİR ŞÖLENİ DE DÜZENLENECEK-
Prof. Dr. Ceylan, 1. ve 2. Uluslararası Türk Dünyası Şölenlerinde düzenlenen aşıklar ve şiir şöleninin ayrıldığını, ekim ayındaki Türk şöleninin ardından aşıklar ve şiir şöleninin de ilkini düzenlemeyi planladıklarını söyledi.
Aşıklar ve şiir şöleninin de varlığıyla birlikte programın çok yoğun geçtiğinin altını çizen Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de aşıklar ve şiir şölenini ayrıca düzenleme kararı aldık. Programın aşırı yoğun olmasını istemedik ve bu nedenle böyle bir yola başvurduk. Şölenimizle birlikte Erzurum'un bir kültür şehri olduğu vurgusunu bir kez daha yapmış olacağız. Yurt içi ve dışından herkesi Erzurum'a, şölenimiz kapsamında yapılacak olan etkinliklere katılmaya davet ediyoruz. "
Ceylan son olarak, 2007 yılı mayıs ayında yapılan "1. Uluslararası Türk Şöleni"nin kitabının çıktığını belirterek, 2009 mayıs ayında düzenlenen "2. Uluslararası Türk Şöleni" kitabının ise basım çalışmalarının sürdüğünü sözlerine ekledi.
Muharrem Aksakallı - Erzurum'da, Güneş Vakfı tarafından düzenlenecek olan "3. Uluslararası Türk Şöleni"ne, 12 ülkeden 150'nin üzerinde Türk dünyasının önemli ismi davet edildi.
Atatürk Üniversitesi (A. Ü) Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Güneş Vakfı Başkanı Prof. Dr. Alparslan Ceylan, Aa muhabirine yaptığı açıklamada, 2 yılda bir düzenledikleri "Uluslararası Türk Şöleni"nin 3'üncüsünü Ekim ayının ilk haftasında gerçekleştireceklerini söyledi.
Prof. Dr. Ceylan, şölenin hazırlık çalışmalarının sürdüğünü belirterek, şölene Türk dünyası için önemli isimlerin yanı sıra bilim adamları ve sanatçılarının katılacağını bildirdi.
Şölenin ilkini 2007 yılında gerçekleştirdiklerini ve söz konusu organizasyona, 8 ülkeden 100'ün üzerinde katılım sağlandığını bildiren Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uluslararası Türk Şölenimizin ikincisini 2009 yılında düzenledik. Bu organizasyonumuza 10 ülkeden 287 kişi katılmıştı. Bu yıl da şölenimizin 3'üncüsünü gerçekleştireceğiz. Şu ana kadar 12 ülkeden Türk dünyası için önemli olan 150'nin üzerinde bilim adamı ve sanatçıyı davet ettik. Şölenimiz ekim ayının ilk haftası yapılacak. Bu tarihe kadar sayının daha da artacağını düşünüyorum. "
-TARİH VE KÜLTÜR SEMPOZYUMU-
Prof. Dr. Ceylan, şölenin ilk gününde tarih ve kültür sempozyumunun düzenleneceğini belirterek, sempozyumda önemli konuların ele alınacağını söyledi.
Söz konusu sempozyum için Türk dünyasında önemli yere sahip 60 bilim adamının Erzurum'a geleceğini ifade eden Ceylan, şöyle devam etti:
"Şölenimizin ikinci gününde ise Türk dünyası müzik şöleni düzenleyeceğiz. Türk dünyasına özel çalgılar ve müzik türleri, Türk coğrafyasının farklı bölgelerinden gelecek olan sanatçılar tarafından seslendirilecek. Üçüncü günde ise Türk dünyası geleneksel atlı sporların gösterisi olacak. Cirit, Orta Asya'nın önemli atlı sporu olan gökbörü, at üstünde ok atma, at üstünde akrobasi yapılacak etkinliklerden bazıları. 2 yılda bir daha büyük bir coşkuyla şölenimizi gerçekleştiriyoruz. Amacımız, Orta Asya'ya en yakın merkezlerden birisi olan Erzurum'u, Türk dünyasının önemli bir kültür merkezi haline getirmek. "
-AŞIKLAR VE ŞİİR ŞÖLENİ DE DÜZENLENECEK-
Prof. Dr. Ceylan, 1. ve 2. Uluslararası Türk Dünyası Şölenlerinde düzenlenen aşıklar ve şiir şöleninin ayrıldığını, ekim ayındaki Türk şöleninin ardından aşıklar ve şiir şöleninin de ilkini düzenlemeyi planladıklarını söyledi.
Aşıklar ve şiir şöleninin de varlığıyla birlikte programın çok yoğun geçtiğinin altını çizen Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de aşıklar ve şiir şölenini ayrıca düzenleme kararı aldık. Programın aşırı yoğun olmasını istemedik ve bu nedenle böyle bir yola başvurduk. Şölenimizle birlikte Erzurum'un bir kültür şehri olduğu vurgusunu bir kez daha yapmış olacağız. Yurt içi ve dışından herkesi Erzurum'a, şölenimiz kapsamında yapılacak olan etkinliklere katılmaya davet ediyoruz. "
Ceylan son olarak, 2007 yılı mayıs ayında yapılan "1. Uluslararası Türk Şöleni"nin kitabının çıktığını belirterek, 2009 mayıs ayında düzenlenen "2. Uluslararası Türk Şöleni" kitabının ise basım çalışmalarının sürdüğünü sözlerine ekledi.
15 Nisan 2011 Cuma
Sarıkaya: Çok Mutluyum
Sarıkaya. 2005 yılında Şemdinli iddianamesinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ı 'örgüt liderliği' ile suçladığı iddianamenin ardından Savcı Ferhat Sarıkaya hakkında HSYK'da bir disiplin soruşturması açılmış ve meslekten ihraç edilmişti...
2005 yılında Şemdinli iddianamesinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ı 'örgüt liderliği' ile suçladığı iddianamenin ardından Savcı Ferhat Sarıkaya hakkında HSYK'da bir disiplin soruşturması açılmış ve meslekten ihraç edilmişti.
Referandumla yapılan anayasa değişikliği ile Sarıkaya meslekten ihraç kararının kaldırılması için HSYK'ya başvurdu.
HSYK, SARIKAYA'YA DÖNÜŞ YOLUNU AÇTI
Ve HSYK Genel Kurulu, Sarıkaya'nın talebini görüşmek için toplandı. Kurul, Ferhat Sarıkaya hakkında alınan ihraç kararını kaldırdı. Buna göre savcıya geri dönüş yolu açıldı.
Sarıkaya'nın yeniden görev alıp almayacağı ise HSYK'nın daha sonra alacağı bir kararla belli olacak.
SARIKAYA: "ÇOK MUTLUYUM"
HSYK'nın kararının ardından ilk açıklamasını yaptı Ferhat Sarıkaya…
0. 16-0. 38 / 1. 12-1. 18 300028
3 SAVCININ ÖZEL YETKİLERİ İADE EDİLDİ
Bu arada Kurul'dan çıkan karar sadece Ferhat Sarıkaya ile ilgili değildi.
Erzincan Ergenekon'u olarak bilinen davayı yürüten Osman Şanal, Rasim Karkullukçu ve Mehmet Yazıcı da İlhan Cihaner'in gözaltına alınmasıyla gündeme gelmişti.
3 savcı dönemin HSYK Başkanvekili Kadir Özbek tarafından kurulun gündemine getirilmiş, alınan karar neticesinde bu savcıların özel yetkileri kaldırılmıştı. HSYK'nın bu toplantısında Şanal, Karakullukçu ve Yazıcı'nın özel yetkileri de yeniden iade edildi.
2006'dan bu yana her sene yayınladığı ilerleme raporlarında Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'yı gündemde tutan Avrupa Birliği HSYK kararı ile mesleğe geri dönüş yolunun açılması ile ilgili açıklama yaptı. Komisyon yaptığı yazılı açıklamada HSYK'nın 2006 kararını "orantısız" bulduklarını bir defa daha ilan etti.
2005 yılında Şemdinli iddianamesinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ı 'örgüt liderliği' ile suçladığı iddianamenin ardından Savcı Ferhat Sarıkaya hakkında HSYK'da bir disiplin soruşturması açılmış ve meslekten ihraç edilmişti.
Referandumla yapılan anayasa değişikliği ile Sarıkaya meslekten ihraç kararının kaldırılması için HSYK'ya başvurdu.
HSYK, SARIKAYA'YA DÖNÜŞ YOLUNU AÇTI
Ve HSYK Genel Kurulu, Sarıkaya'nın talebini görüşmek için toplandı. Kurul, Ferhat Sarıkaya hakkında alınan ihraç kararını kaldırdı. Buna göre savcıya geri dönüş yolu açıldı.
Sarıkaya'nın yeniden görev alıp almayacağı ise HSYK'nın daha sonra alacağı bir kararla belli olacak.
SARIKAYA: "ÇOK MUTLUYUM"
HSYK'nın kararının ardından ilk açıklamasını yaptı Ferhat Sarıkaya…
0. 16-0. 38 / 1. 12-1. 18 300028
3 SAVCININ ÖZEL YETKİLERİ İADE EDİLDİ
Bu arada Kurul'dan çıkan karar sadece Ferhat Sarıkaya ile ilgili değildi.
Erzincan Ergenekon'u olarak bilinen davayı yürüten Osman Şanal, Rasim Karkullukçu ve Mehmet Yazıcı da İlhan Cihaner'in gözaltına alınmasıyla gündeme gelmişti.
3 savcı dönemin HSYK Başkanvekili Kadir Özbek tarafından kurulun gündemine getirilmiş, alınan karar neticesinde bu savcıların özel yetkileri kaldırılmıştı. HSYK'nın bu toplantısında Şanal, Karakullukçu ve Yazıcı'nın özel yetkileri de yeniden iade edildi.
2006'dan bu yana her sene yayınladığı ilerleme raporlarında Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'yı gündemde tutan Avrupa Birliği HSYK kararı ile mesleğe geri dönüş yolunun açılması ile ilgili açıklama yaptı. Komisyon yaptığı yazılı açıklamada HSYK'nın 2006 kararını "orantısız" bulduklarını bir defa daha ilan etti.
Hastaneden Kaçan Tutuklu Yakalandı
Silivri Cezaevi'nden verem tedavisi görmek için sevk edildiği hastanenin penceresinden sarkıttığı çarşafla kaçan tutuklunun özgürlüğü 2 gün sürdü. ve yakalanan tutuklu tekrar kaçmaya çalışacağını söyledi...
Silivri Cezaevi'nden verem tedavisi görmek için sevk edildiği hastanenin penceresinden sarkıttığı çarşafla kaçan tutuklunun özgürlüğü 2 gün sürdü. ve yakalanan tutuklu tekrar kaçmaya çalışacağını söyledi.
Yasadışı terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla tutuklanıp Silivri Cezaevi'ne gönderilen Harun Günbakmaz verem tedavi için hastaneye sevk edildi.
Günbakmaz tedavi gördüğü hastanede bulunduğu odanın balkonunda birbirine bağladığı çarşafı bir alt kata sarkıtıp kaçtı.
Tutuklunun filmleri aratmayan hastaneden kaçışı planını vatandaşlar şaşkınlıkla karşıladı.
Kaçtıktan hemen sonra dikkat çekmemek için bir işyerinde boyacı olarak işe başlayan Günbakmaz'ın izini süren polis 2 gün sonra düzenlediği operasyonla kaçağı kıskıvrak yakaladı.
Polis tarafından jandarmaya teslim edilen kaçak Günbakmaz yine kaçacağını söyledi.
Silivri Cezaevi'nden verem tedavisi görmek için sevk edildiği hastanenin penceresinden sarkıttığı çarşafla kaçan tutuklunun özgürlüğü 2 gün sürdü. ve yakalanan tutuklu tekrar kaçmaya çalışacağını söyledi.
Yasadışı terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla tutuklanıp Silivri Cezaevi'ne gönderilen Harun Günbakmaz verem tedavi için hastaneye sevk edildi.
Günbakmaz tedavi gördüğü hastanede bulunduğu odanın balkonunda birbirine bağladığı çarşafı bir alt kata sarkıtıp kaçtı.
Tutuklunun filmleri aratmayan hastaneden kaçışı planını vatandaşlar şaşkınlıkla karşıladı.
Kaçtıktan hemen sonra dikkat çekmemek için bir işyerinde boyacı olarak işe başlayan Günbakmaz'ın izini süren polis 2 gün sonra düzenlediği operasyonla kaçağı kıskıvrak yakaladı.
Polis tarafından jandarmaya teslim edilen kaçak Günbakmaz yine kaçacağını söyledi.
Trafik Canavarı Yine Yaptı Yapacağını
Trafik canavarı tüm uyarılara rağmen dur durak dinlemiyor...
Trafik canavarı tüm uyarılara rağmen dur durak dinlemiyor. Yurdun değişik bölgelerinde meydana gelen kazalarda 3 kişi öldü dokuz kişi yaralandı.
Kocaeli'ndeki korkunç kaza TEM Otoyolu İzmit batı girişinde meydana geldi. Kocaeli'nden İstanbul'a gitmek için yola çıkan Alp Silahşör'ün kullandığı minibüs yağışlı havanın kayganlaştırdığı yolda kontrolden çıktı, orta refüjdeki bariyerlere çarptı.
Çarpmanın etkisi ile aracın ön tarafı tamamen dağıldı, sürücü ve yanında oturan iki kişide hurdaya dönen araçta sıkıştı.
İtfaiye ekipleri tarafından çıkartılan yaralılara ilk müdahale olay yerinde yapıldı. Sağlık ekipleri kalbi duranları hayata döndürmek için dakikalarca kalp masajı yaptı.
Feci kazada araç sürücüsü olay yerinde hayatını kaybederken araçtaki diğer iki kişi ise ilk müdahalelerin ardında hastaneye kaldırıldı
Erzincan'da kaza, akşam saatlerinde Erzincan-Gümüşhane karayolunun 13. kilometresinde meydana geldi. Kazada 3 kişi yaralandı. Yaralılar ambulanslarla Erzincan Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı.
Tedavi altına alınan yaralılardan Yaşar Yıldız, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Diğer yaralıların tedavisi ise devam ediyor.
Adana'da hastaları taşıyan bir ambulans kaza yaptı bir kişi öldü.
İskenderun'dan Adana'ya hasta taşıyan Bekir Elbistanlı idaresindeki ambulans şehir merkezinde Vezir Keleş'in kullandığı otomobille çarpıştı.
Kazada ambulans sürücüsü Bekir Elbistanlı hayatını kaybederken, ambulansta bulunan hemşire Ayşe Özük, hasta Fahriye Çelik, eşi Abdulgafur Çelik ve görevli polis memuru Ali Özakan yaralandı.
Elazığ'da ise öğrenciler ölümden döndü.
23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı provalarından dönen öğrencilerin içinde bulunduğu otobüse kamyonun çarpması sonucu 9'u öğrenci 10 kişi yaralandı.
Çeşitli hastanelere kaldırılan öğrencilerin sağlık durumlarının iyi olduğu bildirilirken kaza anı mobese kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.
Trafik canavarı tüm uyarılara rağmen dur durak dinlemiyor. Yurdun değişik bölgelerinde meydana gelen kazalarda 3 kişi öldü dokuz kişi yaralandı.
Kocaeli'ndeki korkunç kaza TEM Otoyolu İzmit batı girişinde meydana geldi. Kocaeli'nden İstanbul'a gitmek için yola çıkan Alp Silahşör'ün kullandığı minibüs yağışlı havanın kayganlaştırdığı yolda kontrolden çıktı, orta refüjdeki bariyerlere çarptı.
Çarpmanın etkisi ile aracın ön tarafı tamamen dağıldı, sürücü ve yanında oturan iki kişide hurdaya dönen araçta sıkıştı.
İtfaiye ekipleri tarafından çıkartılan yaralılara ilk müdahale olay yerinde yapıldı. Sağlık ekipleri kalbi duranları hayata döndürmek için dakikalarca kalp masajı yaptı.
Feci kazada araç sürücüsü olay yerinde hayatını kaybederken araçtaki diğer iki kişi ise ilk müdahalelerin ardında hastaneye kaldırıldı
Erzincan'da kaza, akşam saatlerinde Erzincan-Gümüşhane karayolunun 13. kilometresinde meydana geldi. Kazada 3 kişi yaralandı. Yaralılar ambulanslarla Erzincan Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı.
Tedavi altına alınan yaralılardan Yaşar Yıldız, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Diğer yaralıların tedavisi ise devam ediyor.
Adana'da hastaları taşıyan bir ambulans kaza yaptı bir kişi öldü.
İskenderun'dan Adana'ya hasta taşıyan Bekir Elbistanlı idaresindeki ambulans şehir merkezinde Vezir Keleş'in kullandığı otomobille çarpıştı.
Kazada ambulans sürücüsü Bekir Elbistanlı hayatını kaybederken, ambulansta bulunan hemşire Ayşe Özük, hasta Fahriye Çelik, eşi Abdulgafur Çelik ve görevli polis memuru Ali Özakan yaralandı.
Elazığ'da ise öğrenciler ölümden döndü.
23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı provalarından dönen öğrencilerin içinde bulunduğu otobüse kamyonun çarpması sonucu 9'u öğrenci 10 kişi yaralandı.
Çeşitli hastanelere kaldırılan öğrencilerin sağlık durumlarının iyi olduğu bildirilirken kaza anı mobese kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.
Katı Atık Depolama Bilgilendire
Kısa Adı ÇEBBİR Olan Kahramanmaraş Çevre Belediyeler Birliği Tarafından Kürtül'e Yapılacak Olan Katı Atık Depolama Tesisi Bilgilendirme Toplantısı Yapıldı...
Kısa adı çebbir olan Kahramanmaraş çevre belediyeler birliği tarafından Kürtül'e yapılacak olan katı atık depolama tesisi bilgilendirme toplantısı yapıldı.
Kürtül Belediyesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya İl Çevre ve Orman Müdürü Hüseyin Çanak, Kahramanmaraş Belediye Başkan Yardımcıları Cevdet Kabakcı, Mustafa Uzunlar, Özcan Konuklar, Türkoğlu Belediye Başkanı Mustafa Taşhan, Kılılı Belediye Başkanı Mehmet Bezirci, Kürtül Belediye Başkanı Mehmet Uzun ve diğer belediyelerin temsilcileri ile Kürtül halkı katıldı.
Yüklenici firma tarafından sunulan slayt gösterisi ile Katı Atık Depolama Tesisleri hakkında açıklayıcı bilgilerin verilmesinin ardından halktan gelen sorulara cevap verildi.
Kısa adı çebbir olan Kahramanmaraş çevre belediyeler birliği tarafından Kürtül'e yapılacak olan katı atık depolama tesisi bilgilendirme toplantısı yapıldı.
Kürtül Belediyesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya İl Çevre ve Orman Müdürü Hüseyin Çanak, Kahramanmaraş Belediye Başkan Yardımcıları Cevdet Kabakcı, Mustafa Uzunlar, Özcan Konuklar, Türkoğlu Belediye Başkanı Mustafa Taşhan, Kılılı Belediye Başkanı Mehmet Bezirci, Kürtül Belediye Başkanı Mehmet Uzun ve diğer belediyelerin temsilcileri ile Kürtül halkı katıldı.
Yüklenici firma tarafından sunulan slayt gösterisi ile Katı Atık Depolama Tesisleri hakkında açıklayıcı bilgilerin verilmesinin ardından halktan gelen sorulara cevap verildi.
tazminat geliyor
Santrali işleten firma hane başına 12 bin dolar, kişi başına 9 bin dolar tazminat ödeyecek...
Japon hükümeti, 11 Mart’ta meydana gelen 9 büyüklüğündeki depremden sonra zarar gören Fukuşima nükleer enerji santralini işleten şirketten, bölgeye terketmek zorunda kalanların zararlarını tazmin etmesini istedi.
Hükümet, Fukuşima Daiçi nükleer enerji santralinin işletmecisi Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi’nin (TEPCO), tsunami nedeniyle zarar gören santralin yaydığı radyasyondan kaçan her haneye en kısa sürede 12 bin dolar, her bireye ise 9 bin dolar tazminat ödeyeceğini söyledi. Japon hükümeti sözcüsü Yukio Edano, "Tokyo Elektrik Şirketi, insanlara, evlerini tahliye etmeleri veya evlerinden çıkmamalarının istenmesi dolayısıyla yaşadıkları kayıplara karşılık, acilen ve hızla tazminat ödemesi yapacak." dedi.
Ayrıca hükümetin şirketin ağır tazminat yükünden dolayı iflas etmemesi için bir destek fonu da oluşturacağı açıklandı.
Fukuşima nükleer santraline 30 kilometreye kadar mesafedeki alanlarda 48 bin aile yaşıyor.
Japonya’daki çok şiddetli deprem ve Fukuşima felaketi nedeniyle evleri yıkılan veya terketmek zorunda kalanlardan yaklaşık 140 bini halen sığınaklarda yaşıyor.
Tepco, nükleer santralde hala istikrar sağlamaya çalışıyor. JP Morgan, Tepco şirketinin 2 trilyon yene (24 milyar dolar) varan tazminat talepleriyle karşılaşabileceğini kaydediyor.
Japon hükümeti, 11 Mart’ta meydana gelen 9 büyüklüğündeki depremden sonra zarar gören Fukuşima nükleer enerji santralini işleten şirketten, bölgeye terketmek zorunda kalanların zararlarını tazmin etmesini istedi.
Hükümet, Fukuşima Daiçi nükleer enerji santralinin işletmecisi Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi’nin (TEPCO), tsunami nedeniyle zarar gören santralin yaydığı radyasyondan kaçan her haneye en kısa sürede 12 bin dolar, her bireye ise 9 bin dolar tazminat ödeyeceğini söyledi. Japon hükümeti sözcüsü Yukio Edano, "Tokyo Elektrik Şirketi, insanlara, evlerini tahliye etmeleri veya evlerinden çıkmamalarının istenmesi dolayısıyla yaşadıkları kayıplara karşılık, acilen ve hızla tazminat ödemesi yapacak." dedi.
Ayrıca hükümetin şirketin ağır tazminat yükünden dolayı iflas etmemesi için bir destek fonu da oluşturacağı açıklandı.
Fukuşima nükleer santraline 30 kilometreye kadar mesafedeki alanlarda 48 bin aile yaşıyor.
Japonya’daki çok şiddetli deprem ve Fukuşima felaketi nedeniyle evleri yıkılan veya terketmek zorunda kalanlardan yaklaşık 140 bini halen sığınaklarda yaşıyor.
Tepco, nükleer santralde hala istikrar sağlamaya çalışıyor. JP Morgan, Tepco şirketinin 2 trilyon yene (24 milyar dolar) varan tazminat talepleriyle karşılaşabileceğini kaydediyor.
Mübarek Asılabilir
Mısır'ın devrik Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in suçlu bulunması halinde asılabileceği belirtildi...
Mısır basınındaki haberlerde, Mübarek ve oğulları Cemal ile Alaa'nın yolsuzluk ve hükümet karşıtı gösteriler sırasında uygulanan şiddetle ilgili soruşturmalar çerçevesinde sorgulandığı hatırlatılarak, Kahire Temyiz Mahkemesi Başkanı Zekeriya Şalaş'ın, ''göstericilerin ölümüne neden olmaktan suçlu bulunması halinde Mübarek'in idam edilebileceğini'' söylediği belirtildi.
Haberde, Mübarek'in önceden planlayarak rejim karşıtı göstericilere ateş açılması emrini verdiğinin kanıtlanması halinde bunun cezasının idam olduğu, önceden tasarlama durumunun olmaması halinde de cezanın ömür boyu hapis olduğu ifade edildi.
Soruşturmanın en az 6 ay sürmesi bekleniyor.
MÜBAREK ASKERİ HASTANEYE NAKLEDİLİYOR
Resmi MENA ajansının, Mısır Başsavcısı'na dayandırdığı haberinde, Mübarek'in askeri bir hastaneye nakledilmesi kararının alındığı belirtildi.
Mübarek'in, yeri konusunda açıklama yapılmayan askeri hastanede nöbetçi muhafızın nezaretinde olacağı kaydedildi.
Mısır basınındaki haberlerde, Mübarek ve oğulları Cemal ile Alaa'nın yolsuzluk ve hükümet karşıtı gösteriler sırasında uygulanan şiddetle ilgili soruşturmalar çerçevesinde sorgulandığı hatırlatılarak, Kahire Temyiz Mahkemesi Başkanı Zekeriya Şalaş'ın, ''göstericilerin ölümüne neden olmaktan suçlu bulunması halinde Mübarek'in idam edilebileceğini'' söylediği belirtildi.
Haberde, Mübarek'in önceden planlayarak rejim karşıtı göstericilere ateş açılması emrini verdiğinin kanıtlanması halinde bunun cezasının idam olduğu, önceden tasarlama durumunun olmaması halinde de cezanın ömür boyu hapis olduğu ifade edildi.
Soruşturmanın en az 6 ay sürmesi bekleniyor.
MÜBAREK ASKERİ HASTANEYE NAKLEDİLİYOR
Resmi MENA ajansının, Mısır Başsavcısı'na dayandırdığı haberinde, Mübarek'in askeri bir hastaneye nakledilmesi kararının alındığı belirtildi.
Mübarek'in, yeri konusunda açıklama yapılmayan askeri hastanede nöbetçi muhafızın nezaretinde olacağı kaydedildi.
Liseliler okullara kilitlendi
YGS'de şifre skandalını ÖSYM Başkanı Ali Demir'in kabul etmesinin ardından liseli gençlik, İstanbul'da sokaklara döküldü...
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız Habertürk'e, "Öğrenciler demokratik hakkını kullanıyor. Disiplin cezası yok" dese de yüzlerce lise son sınıf öğrencisinin eyleme katılmaması için okulların kapıları kilitlendi.
Yüzlerce öğrenci kilit altında eyleme gönderilmezken, 5 bini aşkın genç de İstanbul'da Galatasaray Lisesi önünde buluşup Taksim'e yürüdü. Sanatçıların, öğretmenlerin ve üniversite öğretim üyeleri ile sendikaların da liselilerin yanında yer aldığı eyleme, yol kenarına dizilen vatandaşlar da, 'Bravo gençler' diye bağırıp alkışlayarak destek verdiği görüldü.
Galatasaray Lisesi öğrencilerinin binadan çıkışı engellenirken, çıkan arbedede okulun çıkış kapısı kırıldı.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız Habertürk'e, "Öğrenciler demokratik hakkını kullanıyor. Disiplin cezası yok" dese de yüzlerce lise son sınıf öğrencisinin eyleme katılmaması için okulların kapıları kilitlendi.
Yüzlerce öğrenci kilit altında eyleme gönderilmezken, 5 bini aşkın genç de İstanbul'da Galatasaray Lisesi önünde buluşup Taksim'e yürüdü. Sanatçıların, öğretmenlerin ve üniversite öğretim üyeleri ile sendikaların da liselilerin yanında yer aldığı eyleme, yol kenarına dizilen vatandaşlar da, 'Bravo gençler' diye bağırıp alkışlayarak destek verdiği görüldü.
Galatasaray Lisesi öğrencilerinin binadan çıkışı engellenirken, çıkan arbedede okulun çıkış kapısı kırıldı.
Kartal yine hayal kırıklığı
.Kartal yine üzdü!Spor Toto Süper Ligin 29. haftasının açılış karşılaşmasında Beşiktaş G.Birliği ile yenişemedi...
Mücadeleye hızlı başlayan taraf evsahibi Karakartal oldu. İlk dakikalarda Gençlerbirliği kalesini ablukaya alan Beşiktaş, Nihat, Ernst ve Almeida ile yakaladığı fırsatları gole çeviremedi. Mücadelede skoru değiştiren isim Kartal'ın Portekizli yıldızı Simao Sabrosa oldu. Yıldız oyuncu, mücadelenin 26. dakikasında İsmail Köybaşı'nın pasında düzgün bir vuruşla topu Ankara ekibinin ağlarına gönderdi ve takımını 1-0 öne geçirdi. Mücadelenin ilk yarısı 1-0'lık Beşiktaş üstünlüğü ile tamamlandı.
Mücadelenin ikinci yarısı adeta nefesleri kesti. İlk yarıdaki gibi ikinci yarıya da etkili başlayan Beşiktaş, 52. dakikada İbrahim Toraman'ın attığı golle mücadelede 2-0 öne geçti. Başkent temsilcisi Gençlerbirliği, bu gole cevabını 61. dakikada Jedinak ile verdi. Yıldız oyuncu attığı golle mücadelede skoru 2-1'e getirdi. Mücadelenin 72. dakikasında sahneye Gençlerbirliği'nin etkili ismi Mustafa Pektemek çıktı. Ankara temsilcisi, yıldız oyuncunun attığı golle İstanbul'da skoru 2-2'ye getirdi. Mücadelenin ilerleyen dakikaları nefesleri kesti. Her iki kalede de etkili pozisyonların yaşandığı karşılaşmada tarafların gol girişimleri sonuç vermedi ve mücadele 2-2'lik beraberlikle tamamlandı.
BEŞİKTAŞ: 2 - GENÇLERBİRLİĞİ: 2
STAT: Fiyapı İnönü
HAKEMLER: İlker Meral, Mustafa Emre Eyisoy, Gökhan Memişoğlu
BEŞİKTAŞ: Rüştü, Hilbert, İbrahim Toraman, Sivok, İsmail, Nihat (Dk. 67 Aurelio), Necip, Ernst, Simao, Fernandes (Dk. 67 Bobo), Almeida
GENÇLERBİRLİĞİ: Özkan, Mehmet, Aykut, Burak, Murat, Serkan (Dk. 55 Yasin), Cem Can, Jedinak, Ermin Zec (Dk. 82 Mununga), Azofeifa (Dk. 60 Emre), Mustafa x
GOLLER: Dk. 26 Simao, Dk. 52 İbrahim Toraman (Beşiktaş), Dk. 62 Jedinak, Dk. 72 Mustafa (Gençlerbirliği)
SARI KARTLAR: Dk. 60 Murat (Gençlerbirliği), Dk. 61 Sivok (Beşiktaş)
İLK YARIDAN POZİSYONLAR
4. dakikada Ernst'in ara pasında ceza alanı içinde savunmanın arkasında topla buluşan Simao'nun sert şutunda, kaleci Özkan meşin yuvarlağı ayaklarıyla uzaklaştırdı.
6. dakikada Fernandes'in pasıyla topla buluşan Nihat, rakibini geçtiği anda ceza alanın önünden yerden sert vurdu, ancak meşin yuvarlak yandan auta gitti.
9. dakikada Simao'nun ara pasında ceza alanı içinde sol çaprazda topla buluşan Ernst dönerek sert vurdu, ancak meşin yuvarlak üstten auta çıktı.
19. dakikada kaleci Özkan'ın ceza alanı dışına çıkıp uzaklaştırmaya çalıştığı topu solda önünde bulan İsmail, uzun bir vuruş yaptı. Kaleye gitmeyen meşin yuvarlak arka direkte boş pozisyonda Nihat'ın önüne düşerken, bu oyuncu kötü bir vuruş yaptı ve meşin yuvarlak kaleye paralel şekilde ceza alanı dışına çıktı.
22. dakikada Almeida'nın uzun pasında savunmanın arkasında topla buluşan Nihat, ceza alanı içinde bir anda kaleciyle karşı karşıya kaldı. Nihat, meşin yuvarlağı kontrol edip hareketlenmeye çalıştığı anda kaleci Özkan yatarak iki hamlede meşin yuvarlağı kontrol etti.
26. dakikada Beşiktaş, soldan gerçekleştirdiği güzel atakla üstünlük golünü buldu. Ernst'in ara pasıyla solda topla buluşan İsmail, ceza alanına girdiği anda meşin yuvarlağı penaltı noktasına yakın bir yerde müsait durumdaki Simao'nun önüne bıraktı. Simao, yerden düzgün bir vuruşla topu filelere atarak takımını 1-0 öne geçirdi.
30. dakikada Hilbert'in sağdan yerden ortasında ön direkte topla buluşan Almeida, meşin yuvarlağı kötü bir vuruşla auta gönderdi.
32. dakikada Nihat, sol çaprazdan sert vurdu, kaleci Özkan son anda meşin yuvarlağı kornere çeldi.
34. dakikada ani gelişen Gençlerbirliği atağında sol çaprazda topla buluşan Ermin Zec, ceza alanına girdiği anda sert vurdu, ancak meşin yuvarlak yandan auta gitti.
İKİNCİ YARIDAN POZİSYONLAR
52. dakikada Nihat'ın sağdan kullandığı korner atışında ön direkte topla buluşan İbrahim Toraman, meşin yuvarlağı kafayla filelere gönderdi ve farkı 2'ye çıkardı: 2-0.
59. dakikada Ernst'in pasında savunmanın arkasında topla buluşan Almeida, kaleci Özkan ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda etkisiz bir kafa vuruşu yapınca meşin yuvarlak kalecide kaldı.
62. dakikada Gençlerbirliği kazandığı serbest vuruşta golü buldu. Ceza yayı önünden kazanılan serbest vuruşu kullanan Jedinak, topu güzel bir vuruşla doksan tabir edilen yerden filelere gönderdi: 2-1.
64. dakikada soldan gelişen Gençlerbirliği atağında ceza alanı içinde topla buluşan Emre'nin vuruşunda, meşin yuvarlak az farkla yandan auta gitti.
72. dakikada Beşiktaş kullandığı korner atışı sonrası kendi kalesinde golü gördü. Simao'nun ceza alanına göndermek yerine sol çaprazda ceza alanı dışında bekleyen İsmail'e verdiği topu kapan Gençlerbirliği futbolcuları rakibini az adamla yakaladı. Sağ kanatta son olarak topla buluşan Mustafa, çaprazdan ceza alanına girdiği anda yerden düzgün bir vuruşla meşin yuvarlağı kaleci Rüştü'nün solundan filelere attı ve 2-2 beraberliği sağladı.
77. dakikada Aurelio'nun ara pasında ceza alanı içinde topla buluşan Bobo'nun dönerek yerden vuruşunda, meşin yuvarlak savunmaya çarparak kornere gitti.
78. dakikada Ernst'in ceza alanı önünden sert şutunda, kaleci Özkan meşin yuvarlağı kontrol etmek istedi. Kaleciden seken topu savunma uzaklaştırdı.
88. dakikada Beşiktaş ikinci goldeki hatayı bir kez daha yaptı. Korner atışında yine az adamla yakalanan siyah-beyazlı takım karşısında topla buluşan Mustafa sağ kanatta bu sefer Yasin'in önüne bıraktı. Bu oyuncu çaprazdan ceza alanına girdiği anda sert vurdu, ancak meşin yuvarlak yandan auta çıktı.
90 2. dakikada Simao'nun kullandığı serbest vuruşta, top az farkla yandan auta gitti
Mücadeleye hızlı başlayan taraf evsahibi Karakartal oldu. İlk dakikalarda Gençlerbirliği kalesini ablukaya alan Beşiktaş, Nihat, Ernst ve Almeida ile yakaladığı fırsatları gole çeviremedi. Mücadelede skoru değiştiren isim Kartal'ın Portekizli yıldızı Simao Sabrosa oldu. Yıldız oyuncu, mücadelenin 26. dakikasında İsmail Köybaşı'nın pasında düzgün bir vuruşla topu Ankara ekibinin ağlarına gönderdi ve takımını 1-0 öne geçirdi. Mücadelenin ilk yarısı 1-0'lık Beşiktaş üstünlüğü ile tamamlandı.
Mücadelenin ikinci yarısı adeta nefesleri kesti. İlk yarıdaki gibi ikinci yarıya da etkili başlayan Beşiktaş, 52. dakikada İbrahim Toraman'ın attığı golle mücadelede 2-0 öne geçti. Başkent temsilcisi Gençlerbirliği, bu gole cevabını 61. dakikada Jedinak ile verdi. Yıldız oyuncu attığı golle mücadelede skoru 2-1'e getirdi. Mücadelenin 72. dakikasında sahneye Gençlerbirliği'nin etkili ismi Mustafa Pektemek çıktı. Ankara temsilcisi, yıldız oyuncunun attığı golle İstanbul'da skoru 2-2'ye getirdi. Mücadelenin ilerleyen dakikaları nefesleri kesti. Her iki kalede de etkili pozisyonların yaşandığı karşılaşmada tarafların gol girişimleri sonuç vermedi ve mücadele 2-2'lik beraberlikle tamamlandı.
BEŞİKTAŞ: 2 - GENÇLERBİRLİĞİ: 2
STAT: Fiyapı İnönü
HAKEMLER: İlker Meral, Mustafa Emre Eyisoy, Gökhan Memişoğlu
BEŞİKTAŞ: Rüştü, Hilbert, İbrahim Toraman, Sivok, İsmail, Nihat (Dk. 67 Aurelio), Necip, Ernst, Simao, Fernandes (Dk. 67 Bobo), Almeida
GENÇLERBİRLİĞİ: Özkan, Mehmet, Aykut, Burak, Murat, Serkan (Dk. 55 Yasin), Cem Can, Jedinak, Ermin Zec (Dk. 82 Mununga), Azofeifa (Dk. 60 Emre), Mustafa x
GOLLER: Dk. 26 Simao, Dk. 52 İbrahim Toraman (Beşiktaş), Dk. 62 Jedinak, Dk. 72 Mustafa (Gençlerbirliği)
SARI KARTLAR: Dk. 60 Murat (Gençlerbirliği), Dk. 61 Sivok (Beşiktaş)
İLK YARIDAN POZİSYONLAR
4. dakikada Ernst'in ara pasında ceza alanı içinde savunmanın arkasında topla buluşan Simao'nun sert şutunda, kaleci Özkan meşin yuvarlağı ayaklarıyla uzaklaştırdı.
6. dakikada Fernandes'in pasıyla topla buluşan Nihat, rakibini geçtiği anda ceza alanın önünden yerden sert vurdu, ancak meşin yuvarlak yandan auta gitti.
9. dakikada Simao'nun ara pasında ceza alanı içinde sol çaprazda topla buluşan Ernst dönerek sert vurdu, ancak meşin yuvarlak üstten auta çıktı.
19. dakikada kaleci Özkan'ın ceza alanı dışına çıkıp uzaklaştırmaya çalıştığı topu solda önünde bulan İsmail, uzun bir vuruş yaptı. Kaleye gitmeyen meşin yuvarlak arka direkte boş pozisyonda Nihat'ın önüne düşerken, bu oyuncu kötü bir vuruş yaptı ve meşin yuvarlak kaleye paralel şekilde ceza alanı dışına çıktı.
22. dakikada Almeida'nın uzun pasında savunmanın arkasında topla buluşan Nihat, ceza alanı içinde bir anda kaleciyle karşı karşıya kaldı. Nihat, meşin yuvarlağı kontrol edip hareketlenmeye çalıştığı anda kaleci Özkan yatarak iki hamlede meşin yuvarlağı kontrol etti.
26. dakikada Beşiktaş, soldan gerçekleştirdiği güzel atakla üstünlük golünü buldu. Ernst'in ara pasıyla solda topla buluşan İsmail, ceza alanına girdiği anda meşin yuvarlağı penaltı noktasına yakın bir yerde müsait durumdaki Simao'nun önüne bıraktı. Simao, yerden düzgün bir vuruşla topu filelere atarak takımını 1-0 öne geçirdi.
30. dakikada Hilbert'in sağdan yerden ortasında ön direkte topla buluşan Almeida, meşin yuvarlağı kötü bir vuruşla auta gönderdi.
32. dakikada Nihat, sol çaprazdan sert vurdu, kaleci Özkan son anda meşin yuvarlağı kornere çeldi.
34. dakikada ani gelişen Gençlerbirliği atağında sol çaprazda topla buluşan Ermin Zec, ceza alanına girdiği anda sert vurdu, ancak meşin yuvarlak yandan auta gitti.
İKİNCİ YARIDAN POZİSYONLAR
52. dakikada Nihat'ın sağdan kullandığı korner atışında ön direkte topla buluşan İbrahim Toraman, meşin yuvarlağı kafayla filelere gönderdi ve farkı 2'ye çıkardı: 2-0.
59. dakikada Ernst'in pasında savunmanın arkasında topla buluşan Almeida, kaleci Özkan ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda etkisiz bir kafa vuruşu yapınca meşin yuvarlak kalecide kaldı.
62. dakikada Gençlerbirliği kazandığı serbest vuruşta golü buldu. Ceza yayı önünden kazanılan serbest vuruşu kullanan Jedinak, topu güzel bir vuruşla doksan tabir edilen yerden filelere gönderdi: 2-1.
64. dakikada soldan gelişen Gençlerbirliği atağında ceza alanı içinde topla buluşan Emre'nin vuruşunda, meşin yuvarlak az farkla yandan auta gitti.
72. dakikada Beşiktaş kullandığı korner atışı sonrası kendi kalesinde golü gördü. Simao'nun ceza alanına göndermek yerine sol çaprazda ceza alanı dışında bekleyen İsmail'e verdiği topu kapan Gençlerbirliği futbolcuları rakibini az adamla yakaladı. Sağ kanatta son olarak topla buluşan Mustafa, çaprazdan ceza alanına girdiği anda yerden düzgün bir vuruşla meşin yuvarlağı kaleci Rüştü'nün solundan filelere attı ve 2-2 beraberliği sağladı.
77. dakikada Aurelio'nun ara pasında ceza alanı içinde topla buluşan Bobo'nun dönerek yerden vuruşunda, meşin yuvarlak savunmaya çarparak kornere gitti.
78. dakikada Ernst'in ceza alanı önünden sert şutunda, kaleci Özkan meşin yuvarlağı kontrol etmek istedi. Kaleciden seken topu savunma uzaklaştırdı.
88. dakikada Beşiktaş ikinci goldeki hatayı bir kez daha yaptı. Korner atışında yine az adamla yakalanan siyah-beyazlı takım karşısında topla buluşan Mustafa sağ kanatta bu sefer Yasin'in önüne bıraktı. Bu oyuncu çaprazdan ceza alanına girdiği anda sert vurdu, ancak meşin yuvarlak yandan auta çıktı.
90 2. dakikada Simao'nun kullandığı serbest vuruşta, top az farkla yandan auta gitti
Bir gün önce Facebook sayfasında neler paylaştı
Dün geçirdiği kriz sonucu kalbi defalarca duran ve halen yoğun bakımda bulunan Peker Açıkalın, kalp krizi geçirmeden bir gün önce Facebook sayfasında bakın neler yazdı...
Halen yoğun bakımda bulunan Peker Açıkalın kalp krizi geçirmeden bir gün önce, 13 Nisan'da Facebook sayfasında Yahşi Cazibe'den neden ayrıldığını ve tv'lerde neden artık oyunculuk yapmayacağını şöyle açıklamıştı...
"Telif haklarımın savaşını, hem bir oyuncu, hem bir vatandaş olarak, an itibarile, siyasi arenada olduğu gibi (tabiki kaleyi zorlayıp içeri girebilirsek... :) en doğal hakkım olan ekmek paramın savaşı için telif haklarımı çıkarmak adına;
ilk etapta son yapmış olduğum atv kanalında 34 bölüm oynamış olduğum ve süreç filmin yapımcılığını yaptığı yahşi cazibe adlı sit-com dizisinden, tüm sözleşmede haklarım çiğnendiğinden dolayı ayrılma kararı alıp, bana karşı açılmış olan 150.00 united states dollar'lık davanın karşılığında SÜREÇ FİLM'e aynen sözleşmemin gereği 150.000-,TÜRK lirası karşı dava açmaya karar verdim....
Ve bu ÜLKEDE iki kalas bir heves yaşadığı zannedilen tüm oyuncuların TELİF HAKLARI çıkmadan mesleğim olan sanatımı TV' lerde icra etmekten vazgeçtim...
Beni sevenlerden özür dilerim.
Sevgi ve saygılarımla.
(benim gibi bi fil 37 senedir sigortası olmayan bir sanatçının, yanında ve konumunda bir kaç kişi varsa lütfen benimle birlikte hareket etsin. ...BU BİR HAK SAVUNUSUDUR... kırallar hep soytarılardan korkmuştur.)
Uğur peker açıkalın."
İHMALDEN DEĞİL POLİSE MUKAVEMETTEN SORUŞTURMA
Peker Açıkalın'ın kalp krizi geçirdiği tartışmada polise mukavemet edenlerin isimleri araştırılıyor
Sedef ŞENKAL DEMİR- Mustafa ŞEKEROĞLU / AHT
Kızı Şeker'in okuduğu Moda Fen İlköğretim Okulu önünde veli araçlarını çeken çekicide görevli polis memuru ile tartışma yaşanmasının ardından kalp krizi geçiren ve kalbi iki kez duran sinema ve tiyatro sanatçısı Peker Açıkalın'ın tedavisi sürerken, Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, polisin şikayeti üzerine soruşturma başlattı. Tartışmanın yaşandığı sırada olay yerinde bulunanların kendisine mukavemette bulunduklarını ileri süren polis memuru şikayetçi olurken, savcılık olaya karışanları tespit etmeye çalışıyor.
POLİS GÖRGÜ TANIKLARININ İFADESİNİ ALDI
Peker Açıkalın'ın hastaneye kaldırılması sırasında, yolu kapatan çekicinin çekilmesini isteyen okul müdürü ve görevlileri ile polis memuru arasında çıkan kavga adliyeye taşındı. Görgü tanıklarının Peker Açıkalını'ı iterek ve tartışarak kalp kirizi geçirmesine neden olduğunu belirttikleri genç polis memurunun, yaşanan olayların ardından olay yerine asayiş ekibi çağırdığı ve şikayetçi olduğu belirtildi. Şikayet üzerine görgü tanıklarının ifadesine başvuran polis, dosyayı Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Savcılık şimdi şikayetçi polis memuruna mukavemette bulunduğu belirtilen kişileri belirlemeye çalışıyor.
AÇIKALIN'IN HASTANEYE GEÇ ULAŞTIRILMASIYLA İLGİLİ SORUŞTURMA YOK
Okulun önünde yaşanan ve Peker Açıklalın'ın kalp krizi geçirmesiyle sonuçlanan tartışma sonrası tek geçişlik yolu kapatan çekicinin polis tarafından yoldan çekilmemesi ve Açıkalın'ı hastaneye götürecek ambulansın yola girememesi yönündeki iddialarla ilgili ise henüz bir soruşturma olmadığı öğrenildi. Savcılığa bu konuda ulaşan bir şikayet bulunmadığı belirtildi. Açıkalın, ambulansın çekici ile kapalı olan yola girememesi üzerine okul müdürünün aracıyla hastaneye kaldırılmıştı.
ELEKTROŞOK İLE HAYATA DÖNDÜRÜLEN AÇIKALIN'IN TEDAVİSİ SÜRÜYOR
Yaşanan tartışmanın ardından kalp krizi geçiren ve solunumuyla dolaşımı duran Peker Açıkalın'a ilk müdahale Kadıköy Şifa Hastanesi'nde yapıldı. Yapılan müdahaleler sırasında kalbinin üç kez durduğu ve elektro-şokla hayata döndürüldüğü belirtilen Peker Açıkalın Kartal'da bulunan Koşuyolu Kalp Hastanesi'ne sevkedildi. Açıkalın'ın tedavisinin sürdüğü ve durumunun iyiye gittiği belirtildi.
POLİS İFADE VERDİ
Sanatçı Peker Açıkalın ile tartıştığı gerekçesiyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 6 aylık polis memuru olan E. B. ifade verdi. Polis memuru E. B. tiyatrocu Açıkalın'ın kalp kriziyle sonuçlanan olayı şöyle anlattı:
"Saat 14.45 sıralarında polis merkezinden bize gelen anonsta tramvay hattına yakın bir araç yüzünden tramvayın dönüş yapmadığı bildirildi. Bunun üzerine olay yerine gittiğimizde 34 TK 6103 plakalı mavi renkte bir aracın tramvay yolunu kapattığını gördük. Bunun üzerine 5-6 kez anons ettikten sonra otomobili yoldan kaldırmak için işleme başladık. Bu sırada okulun bir görevlisi gelerek otomobilin okul velilerinden birine ait olduğunu söyledi. Ona aracı çekmesini söyleyince koşarak gidip kontak anahtarı ile geri döndü. Ancak otomobili çalıştıramayınca geri dönüp otomobili kullanan bayanla geri geldi. Otomobili kullanan kadın aracı oradan çekerek tramvay yolunu açtı. Otomobil okulun girişine yakın bir yere park edildi. Otomobili kullanan bayana ceza yazacağımızı söyleyip ehliyet ve ruhsatını istedik. Çantasının okulda olduğunu söyleyerek almak için içeri girdi. Ancak 20 dakika beklememize rağmen bir daha dışarı çıkmadı. Otomobilin başında beklerken okuldan çıkan Peker Açıkalın bize eliyle işaret ederek oradan gitmemezi istedi. Kendisini sakinleştirdikten sonra durumu anlatıp, otomobile tramvay yolunu kapattığı için ceza kesmek zorunda olduğumuzu anlattık. Kendisi durumu anlayınca "Özür dilerim pardon" diyerek bizim yanımızdan ayrılıp tekrar okula girdi."
"Şikayetçi oldum"
Polise ifade veren polis memuru E.B.'nin "Peker Açıkalın'ın ayrılmasının ardından okuldan çıkan 7-8 kişilik grup bize müdahale etti. Onlara ne dediysek anlatamadık. Sonunda oradan ayrıldık. Karakola giderek bize bağırıp çağıran bu kişilerden şikayetçi olduk" dediği de öğrenildi.
Öte yandan olayın görgü tanığı olarak ifade veren bir market sahibinin de ifasine başvuruldu. Görgü tanığı da ifadesinde "Bağırış çağırış üzerine dükkanımdan çıktığımda Peker Açıkalın polislere bağırıp çağırıyordu. Daha sonra sakinleşti ve tekrar okula girdi. Ardından bazı kişiler dışarı çıkıp yine polisle tartışmaya başladı. Daha sonra polisler oradan ayrıldı. Peker Açıkalın'ın fenalarak bir otomobille hastaneye kaldırıldığını daha sonra öğrendik" dedi. Yetkililer olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü, yapılan incelemeler sonucu olayı gören bir güvenlik kamera görüntüsünün bulunamadığını söylediler. Soruşturma kapsamında olaya karışanların hepsinin ifadelerinin alınacağı öğrenildi.
Halen yoğun bakımda bulunan Peker Açıkalın kalp krizi geçirmeden bir gün önce, 13 Nisan'da Facebook sayfasında Yahşi Cazibe'den neden ayrıldığını ve tv'lerde neden artık oyunculuk yapmayacağını şöyle açıklamıştı...
"Telif haklarımın savaşını, hem bir oyuncu, hem bir vatandaş olarak, an itibarile, siyasi arenada olduğu gibi (tabiki kaleyi zorlayıp içeri girebilirsek... :) en doğal hakkım olan ekmek paramın savaşı için telif haklarımı çıkarmak adına;
ilk etapta son yapmış olduğum atv kanalında 34 bölüm oynamış olduğum ve süreç filmin yapımcılığını yaptığı yahşi cazibe adlı sit-com dizisinden, tüm sözleşmede haklarım çiğnendiğinden dolayı ayrılma kararı alıp, bana karşı açılmış olan 150.00 united states dollar'lık davanın karşılığında SÜREÇ FİLM'e aynen sözleşmemin gereği 150.000-,TÜRK lirası karşı dava açmaya karar verdim....
Ve bu ÜLKEDE iki kalas bir heves yaşadığı zannedilen tüm oyuncuların TELİF HAKLARI çıkmadan mesleğim olan sanatımı TV' lerde icra etmekten vazgeçtim...
Beni sevenlerden özür dilerim.
Sevgi ve saygılarımla.
(benim gibi bi fil 37 senedir sigortası olmayan bir sanatçının, yanında ve konumunda bir kaç kişi varsa lütfen benimle birlikte hareket etsin. ...BU BİR HAK SAVUNUSUDUR... kırallar hep soytarılardan korkmuştur.)
Uğur peker açıkalın."
İHMALDEN DEĞİL POLİSE MUKAVEMETTEN SORUŞTURMA
Peker Açıkalın'ın kalp krizi geçirdiği tartışmada polise mukavemet edenlerin isimleri araştırılıyor
Sedef ŞENKAL DEMİR- Mustafa ŞEKEROĞLU / AHT
Kızı Şeker'in okuduğu Moda Fen İlköğretim Okulu önünde veli araçlarını çeken çekicide görevli polis memuru ile tartışma yaşanmasının ardından kalp krizi geçiren ve kalbi iki kez duran sinema ve tiyatro sanatçısı Peker Açıkalın'ın tedavisi sürerken, Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, polisin şikayeti üzerine soruşturma başlattı. Tartışmanın yaşandığı sırada olay yerinde bulunanların kendisine mukavemette bulunduklarını ileri süren polis memuru şikayetçi olurken, savcılık olaya karışanları tespit etmeye çalışıyor.
POLİS GÖRGÜ TANIKLARININ İFADESİNİ ALDI
Peker Açıkalın'ın hastaneye kaldırılması sırasında, yolu kapatan çekicinin çekilmesini isteyen okul müdürü ve görevlileri ile polis memuru arasında çıkan kavga adliyeye taşındı. Görgü tanıklarının Peker Açıkalını'ı iterek ve tartışarak kalp kirizi geçirmesine neden olduğunu belirttikleri genç polis memurunun, yaşanan olayların ardından olay yerine asayiş ekibi çağırdığı ve şikayetçi olduğu belirtildi. Şikayet üzerine görgü tanıklarının ifadesine başvuran polis, dosyayı Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Savcılık şimdi şikayetçi polis memuruna mukavemette bulunduğu belirtilen kişileri belirlemeye çalışıyor.
AÇIKALIN'IN HASTANEYE GEÇ ULAŞTIRILMASIYLA İLGİLİ SORUŞTURMA YOK
Okulun önünde yaşanan ve Peker Açıklalın'ın kalp krizi geçirmesiyle sonuçlanan tartışma sonrası tek geçişlik yolu kapatan çekicinin polis tarafından yoldan çekilmemesi ve Açıkalın'ı hastaneye götürecek ambulansın yola girememesi yönündeki iddialarla ilgili ise henüz bir soruşturma olmadığı öğrenildi. Savcılığa bu konuda ulaşan bir şikayet bulunmadığı belirtildi. Açıkalın, ambulansın çekici ile kapalı olan yola girememesi üzerine okul müdürünün aracıyla hastaneye kaldırılmıştı.
ELEKTROŞOK İLE HAYATA DÖNDÜRÜLEN AÇIKALIN'IN TEDAVİSİ SÜRÜYOR
Yaşanan tartışmanın ardından kalp krizi geçiren ve solunumuyla dolaşımı duran Peker Açıkalın'a ilk müdahale Kadıköy Şifa Hastanesi'nde yapıldı. Yapılan müdahaleler sırasında kalbinin üç kez durduğu ve elektro-şokla hayata döndürüldüğü belirtilen Peker Açıkalın Kartal'da bulunan Koşuyolu Kalp Hastanesi'ne sevkedildi. Açıkalın'ın tedavisinin sürdüğü ve durumunun iyiye gittiği belirtildi.
POLİS İFADE VERDİ
Sanatçı Peker Açıkalın ile tartıştığı gerekçesiyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 6 aylık polis memuru olan E. B. ifade verdi. Polis memuru E. B. tiyatrocu Açıkalın'ın kalp kriziyle sonuçlanan olayı şöyle anlattı:
"Saat 14.45 sıralarında polis merkezinden bize gelen anonsta tramvay hattına yakın bir araç yüzünden tramvayın dönüş yapmadığı bildirildi. Bunun üzerine olay yerine gittiğimizde 34 TK 6103 plakalı mavi renkte bir aracın tramvay yolunu kapattığını gördük. Bunun üzerine 5-6 kez anons ettikten sonra otomobili yoldan kaldırmak için işleme başladık. Bu sırada okulun bir görevlisi gelerek otomobilin okul velilerinden birine ait olduğunu söyledi. Ona aracı çekmesini söyleyince koşarak gidip kontak anahtarı ile geri döndü. Ancak otomobili çalıştıramayınca geri dönüp otomobili kullanan bayanla geri geldi. Otomobili kullanan kadın aracı oradan çekerek tramvay yolunu açtı. Otomobil okulun girişine yakın bir yere park edildi. Otomobili kullanan bayana ceza yazacağımızı söyleyip ehliyet ve ruhsatını istedik. Çantasının okulda olduğunu söyleyerek almak için içeri girdi. Ancak 20 dakika beklememize rağmen bir daha dışarı çıkmadı. Otomobilin başında beklerken okuldan çıkan Peker Açıkalın bize eliyle işaret ederek oradan gitmemezi istedi. Kendisini sakinleştirdikten sonra durumu anlatıp, otomobile tramvay yolunu kapattığı için ceza kesmek zorunda olduğumuzu anlattık. Kendisi durumu anlayınca "Özür dilerim pardon" diyerek bizim yanımızdan ayrılıp tekrar okula girdi."
"Şikayetçi oldum"
Polise ifade veren polis memuru E.B.'nin "Peker Açıkalın'ın ayrılmasının ardından okuldan çıkan 7-8 kişilik grup bize müdahale etti. Onlara ne dediysek anlatamadık. Sonunda oradan ayrıldık. Karakola giderek bize bağırıp çağıran bu kişilerden şikayetçi olduk" dediği de öğrenildi.
Öte yandan olayın görgü tanığı olarak ifade veren bir market sahibinin de ifasine başvuruldu. Görgü tanığı da ifadesinde "Bağırış çağırış üzerine dükkanımdan çıktığımda Peker Açıkalın polislere bağırıp çağırıyordu. Daha sonra sakinleşti ve tekrar okula girdi. Ardından bazı kişiler dışarı çıkıp yine polisle tartışmaya başladı. Daha sonra polisler oradan ayrıldı. Peker Açıkalın'ın fenalarak bir otomobille hastaneye kaldırıldığını daha sonra öğrendik" dedi. Yetkililer olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü, yapılan incelemeler sonucu olayı gören bir güvenlik kamera görüntüsünün bulunamadığını söylediler. Soruşturma kapsamında olaya karışanların hepsinin ifadelerinin alınacağı öğrenildi.
Tan'dan canlı performans
Hem Kürtçe hem de Türkçe...
BDP'nin Diyarbakır'da desteklediği bağımsız milletvekili adayı Altan Tan, Söz Sende'de Bal çiçek İlter'in konuğu oldu. Tan, canlı yayında Türkçe ve Kürtçe türkü söyledi.
BDP'nin Diyarbakır'da desteklediği bağımsız milletvekili adayı Altan Tan, Söz Sende'de Bal çiçek İlter'in konuğu oldu. Tan, canlı yayında Türkçe ve Kürtçe türkü söyledi.
Almanya'yı Türk kaybı sarsıtı
Almanya'yı her geçen gün daha fazla Türk kökenlinin terk ediyor olması ülkenin geleceğini sarsıyor...
Almanya'da yaşayan Türkler vasıfları ve eğitimleriyle örtüşmeyen düşük gelirli işlere koyuldukları ve hala Almanya'da yabancı olarak görüldükleri için geri dönmeye başlıyorlar.
AP'den Kirsten Grieshaber'in kaleme aldığı makale bu gelişmenin Almanya'nın geleceğini karartabileceğine parmak basıyor;
Alman Ticaret ve Sanayi Odası(DIHK) başkanı Hans Heinrich Driftman sürekli olarak Almanya'nın göçmenlerini entegre etme yöntemini değiştirmesi konusunda uyarılarda bulunuyor.
Türkler giderse, işgücü kıtlığı yaşanacak, vergi ödeyen ve emeklilik fonuna katkı yapan insan azalacak
Eğer nitelikli Türklerin ülkeden çıkışı devam ederse, 15 içinde beş milyona ulaşan bir işgücü kıtlığı oluşacağını, bunun aynı zamanda vergi ödeyen ya da ülkenin emeklilik fonuna katkıda bulunan insan sayısının da azalması anlamına geleceğini söylüyor.
'İşgücü kıtlığı ekonomik büyümemizi yüzde bir aşağı çekiyor'
"Şu anda 400bin mühendis, zanaatçı ve vasıflı işgücü açığımız" var... " gelecekte bu açık daha da artmış olacak... halihazırda ekonomik büyümede yüzde bir oranında bir kaybımız var ve gelecekte bu açık giderek daha da kötüleşecek"
Alman hükümetinden hamle: göçmenlerin yurt dışından edindikleri niteliklerini tanımaya hız verecek yasayı yürürlüğe koymak
Kısa bir süre önce Alman hükümeti 300bin'in üzerinde göçmenin Almanya'da sahip oldukları vasıflarını kullanmasına imkan verecek, ülke dışından edindikleri vasıflılık belgelerini tanımaya hız verecek bir yasayı yürürlüğe koymayı planladığını açıkladı.
Türk kökenlilerin üçte biri Almanya'yı terk etmeyi düşünüyor
Almanya'da yaşayan çoğu Alman vatandaşı olan Türk kökenli profesyonelin ve üniversite öğrencisinin üçte biri Türkiye'ye dönmeyi düşünüyor Dortmund'taki Futurogr Institute'e göre.
İlk kez Alman pasaportlu Türk sayısında düşüş gözleniyor
Onlarca yıllık istikrarlı büyümenin ardından, ilk kez Alman pasaportlu Türk sayısında 2008'de 2200'lük bir düşüş görülmüş. 82 milyonluk ülkede 3 milyon Türk kökenli var. Bunların 700bini Alman pasaportu taşıyor.
Alman Federal İstatistik Dairesi'nin rakamlarına göre 2009 yılında 8bin kişiden fazla bir düşüş yaşanmış Türk kökenli Alman vatandaşlarının sayısında.
Terse göçün ana gerekçesi; ciddi fırsat eşitsizliği
Türk kökenlilerin Almanya'yı terk etmelerindeki ana gerekçe ise fırsat eşitsizliği. Aynı vasfa sahip bir Alman'a göre bir Türk'ün iş başvurusunun olumlu sonuçlanma ihtimali yüzde 14 daha az. Konstanz Üniversitesi'nin yaptığı son çalışmaya göre ayrıca küçük şirketler de ise Türk kökenlilerin bir iş görüşmesine çağrılma ihtimalleri daha da düşük, yüzde 24.
Alman Bakan; bu kan kaybını kaldıramayız
Almanya Entegrasyon ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Maria Boehmer "vasıflı işgücü kıtlığı düşünüldüğünde, ülkemiz vasıflı göçmenin getirilerini kaybetmeyi kaldıramaz" diyor.
Almanya'da yaşayan Türkler vasıfları ve eğitimleriyle örtüşmeyen düşük gelirli işlere koyuldukları ve hala Almanya'da yabancı olarak görüldükleri için geri dönmeye başlıyorlar.
AP'den Kirsten Grieshaber'in kaleme aldığı makale bu gelişmenin Almanya'nın geleceğini karartabileceğine parmak basıyor;
Alman Ticaret ve Sanayi Odası(DIHK) başkanı Hans Heinrich Driftman sürekli olarak Almanya'nın göçmenlerini entegre etme yöntemini değiştirmesi konusunda uyarılarda bulunuyor.
Türkler giderse, işgücü kıtlığı yaşanacak, vergi ödeyen ve emeklilik fonuna katkı yapan insan azalacak
Eğer nitelikli Türklerin ülkeden çıkışı devam ederse, 15 içinde beş milyona ulaşan bir işgücü kıtlığı oluşacağını, bunun aynı zamanda vergi ödeyen ya da ülkenin emeklilik fonuna katkıda bulunan insan sayısının da azalması anlamına geleceğini söylüyor.
'İşgücü kıtlığı ekonomik büyümemizi yüzde bir aşağı çekiyor'
"Şu anda 400bin mühendis, zanaatçı ve vasıflı işgücü açığımız" var... " gelecekte bu açık daha da artmış olacak... halihazırda ekonomik büyümede yüzde bir oranında bir kaybımız var ve gelecekte bu açık giderek daha da kötüleşecek"
Alman hükümetinden hamle: göçmenlerin yurt dışından edindikleri niteliklerini tanımaya hız verecek yasayı yürürlüğe koymak
Kısa bir süre önce Alman hükümeti 300bin'in üzerinde göçmenin Almanya'da sahip oldukları vasıflarını kullanmasına imkan verecek, ülke dışından edindikleri vasıflılık belgelerini tanımaya hız verecek bir yasayı yürürlüğe koymayı planladığını açıkladı.
Türk kökenlilerin üçte biri Almanya'yı terk etmeyi düşünüyor
Almanya'da yaşayan çoğu Alman vatandaşı olan Türk kökenli profesyonelin ve üniversite öğrencisinin üçte biri Türkiye'ye dönmeyi düşünüyor Dortmund'taki Futurogr Institute'e göre.
İlk kez Alman pasaportlu Türk sayısında düşüş gözleniyor
Onlarca yıllık istikrarlı büyümenin ardından, ilk kez Alman pasaportlu Türk sayısında 2008'de 2200'lük bir düşüş görülmüş. 82 milyonluk ülkede 3 milyon Türk kökenli var. Bunların 700bini Alman pasaportu taşıyor.
Alman Federal İstatistik Dairesi'nin rakamlarına göre 2009 yılında 8bin kişiden fazla bir düşüş yaşanmış Türk kökenli Alman vatandaşlarının sayısında.
Terse göçün ana gerekçesi; ciddi fırsat eşitsizliği
Türk kökenlilerin Almanya'yı terk etmelerindeki ana gerekçe ise fırsat eşitsizliği. Aynı vasfa sahip bir Alman'a göre bir Türk'ün iş başvurusunun olumlu sonuçlanma ihtimali yüzde 14 daha az. Konstanz Üniversitesi'nin yaptığı son çalışmaya göre ayrıca küçük şirketler de ise Türk kökenlilerin bir iş görüşmesine çağrılma ihtimalleri daha da düşük, yüzde 24.
Alman Bakan; bu kan kaybını kaldıramayız
Almanya Entegrasyon ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Maria Boehmer "vasıflı işgücü kıtlığı düşünüldüğünde, ülkemiz vasıflı göçmenin getirilerini kaybetmeyi kaldıramaz" diyor.
Hata Yaptığınızda Cezasını Görürsünüz
Beşiktaş Teknik Dirketörü Tayfur Havutçu, iyi oynadıkları maçta hatalı 2 gol yediklerini belirterek, "Futbolda bu tarz hatalar yaptığınızda Gençlerbirliği gibi bir takımdan cezasını görüyorsunuz. " dedi...
Beşiktaş'ın Gençlerbirliği ile 2 – 2 berabere kaldıkları maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan siyah – beyazlı takımın teknik direktörü Tayfur Havutçu, "Bugün maça iyi başladık. İlk yarı kontrol bizdeydi. Golü bulduk pozisyonlarımız da vardı. Bir anlık rehavetten dolayı 2 gol yedik. Genelde iyi oynadığımızı düşünüyorum. Futbolda bu tarz hatalar yaptığınız vakit Gençlerbirliği gibi bir takımdan cezanızı görüyorsunuz. " şeklinde konuştu.
Havutçu, ligdeki konumlarıyla ilgili olarak da 4. 'lük şanslarını son gününe kadar kovalayacaklarını sözlerine ekledi.
Beşiktaşlı futbolcu Necip de "İlk yarı iyi bir oyun oynadık. İkinci yarı da golle başladık. Duran top ve kontra ataktan gol yedik. Üzgünüz. Önümüzde bir Gaziantepspor maçı var. Bu maça konsantre olmamız gerekiyor. " şeklinde konuştu.
Beşiktaş'ın takım kaptanı İbrahim Toraman ise Gençlerbirliği karşısında 2 – 0'ı yakaladıktan sonra skoru 4 – 0 da yapabileceklerini kaydederek, "Girdiğimiz pozisyonları değerlendiremedik. Konsantrasyon kaybıyla maç 2 – 2 oldu. Futbolda demek ki ciddi olmak gerekiyor. Bugün ders çıkaracağımızı düşünüyorum. " diye konuştu.
İsmail'in hatasıyla ilgili olarak da İbrahim, futbolun hatalar oyunu olduğunu dile getirerek, genç futbolcunun tecrübe kazandıkça daha faydalı olacağını sözlerine ekledi.
GENÇLERBİRLİĞİ TEKNİK DİREKTÖRÜ ZUMDİCK: 1 PUANDAN MUTLUYUZ
Gençlerbirliği Teknik Direktörü Ralf Zumdick, 2 – 0 geriden gelerek 2 – 2 yaptıklarını hatırlatarak, "Bugün aldığımız 1 puandan mutluyuz. " dedi. Zumdick, "Oyunun başlarında 2 – 0 mağlup duruma düştük. Mücadeleyi bırakmayarak skoru 2 - 2 yaptık. Bu mutlu edici bir sonuç. Biz aldığımız 1 puandan mutluyuz. " ifadelerini kullandı. Ziraat Türkiye Kupası'nda hafta içi İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile karşılaşacaklarını da dile getiren Zumdick, "İlk maçta 1 – 1'lik bir sonucumuz var. Finale henüz kalmış değiliz. Ama oyuncularımız finale inanıyor. Oyuncularıma güveniyorum. " şeklinde konuştu.
Gençlerbirliği kalecisi Özkan da oyunu bırakmadıklarını dile getirerek, "İyi mücadele ettik. Sahada yardımlaşarak ne olursa olsun puan alacağımızı gösterdik. " ifadelerini kullandı.
Gençlerbirliği futbolcusu Emre ise son haftalarda çıkış yakaladıklarını bu çıkışı Beşiktaş karşısında da devam ettiklerini söyledi. Emre, hafta içinde İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile yapacakları maçı geçerek Ziraat Türkiye Kupası'nı da almak istediklerini sözlerine ekledi.
Beşiktaş'ın Gençlerbirliği ile 2 – 2 berabere kaldıkları maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan siyah – beyazlı takımın teknik direktörü Tayfur Havutçu, "Bugün maça iyi başladık. İlk yarı kontrol bizdeydi. Golü bulduk pozisyonlarımız da vardı. Bir anlık rehavetten dolayı 2 gol yedik. Genelde iyi oynadığımızı düşünüyorum. Futbolda bu tarz hatalar yaptığınız vakit Gençlerbirliği gibi bir takımdan cezanızı görüyorsunuz. " şeklinde konuştu.
Havutçu, ligdeki konumlarıyla ilgili olarak da 4. 'lük şanslarını son gününe kadar kovalayacaklarını sözlerine ekledi.
Beşiktaşlı futbolcu Necip de "İlk yarı iyi bir oyun oynadık. İkinci yarı da golle başladık. Duran top ve kontra ataktan gol yedik. Üzgünüz. Önümüzde bir Gaziantepspor maçı var. Bu maça konsantre olmamız gerekiyor. " şeklinde konuştu.
Beşiktaş'ın takım kaptanı İbrahim Toraman ise Gençlerbirliği karşısında 2 – 0'ı yakaladıktan sonra skoru 4 – 0 da yapabileceklerini kaydederek, "Girdiğimiz pozisyonları değerlendiremedik. Konsantrasyon kaybıyla maç 2 – 2 oldu. Futbolda demek ki ciddi olmak gerekiyor. Bugün ders çıkaracağımızı düşünüyorum. " diye konuştu.
İsmail'in hatasıyla ilgili olarak da İbrahim, futbolun hatalar oyunu olduğunu dile getirerek, genç futbolcunun tecrübe kazandıkça daha faydalı olacağını sözlerine ekledi.
GENÇLERBİRLİĞİ TEKNİK DİREKTÖRÜ ZUMDİCK: 1 PUANDAN MUTLUYUZ
Gençlerbirliği Teknik Direktörü Ralf Zumdick, 2 – 0 geriden gelerek 2 – 2 yaptıklarını hatırlatarak, "Bugün aldığımız 1 puandan mutluyuz. " dedi. Zumdick, "Oyunun başlarında 2 – 0 mağlup duruma düştük. Mücadeleyi bırakmayarak skoru 2 - 2 yaptık. Bu mutlu edici bir sonuç. Biz aldığımız 1 puandan mutluyuz. " ifadelerini kullandı. Ziraat Türkiye Kupası'nda hafta içi İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile karşılaşacaklarını da dile getiren Zumdick, "İlk maçta 1 – 1'lik bir sonucumuz var. Finale henüz kalmış değiliz. Ama oyuncularımız finale inanıyor. Oyuncularıma güveniyorum. " şeklinde konuştu.
Gençlerbirliği kalecisi Özkan da oyunu bırakmadıklarını dile getirerek, "İyi mücadele ettik. Sahada yardımlaşarak ne olursa olsun puan alacağımızı gösterdik. " ifadelerini kullandı.
Gençlerbirliği futbolcusu Emre ise son haftalarda çıkış yakaladıklarını bu çıkışı Beşiktaş karşısında da devam ettiklerini söyledi. Emre, hafta içinde İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile yapacakları maçı geçerek Ziraat Türkiye Kupası'nı da almak istediklerini sözlerine ekledi.
Vize Kararı Bukez Almanya'dan
Hukuk Almanya'yı vizede köşeye sıkıştırdı ama...
Almanya'ya vizesiz gelmek isteyen Murat Gül
ve Arife Kahraman adlı Türklerin Berlin İdare Mahkemesi'nde avukatları Mülayim Hüseyin aracılığıyla Almanya Dışişleri Bakanlığı aleyhine açtığı davalar reddedildi.
Avukat Hüseyin yaptığı yazılı açıklamada, mahkemenin kararında Gül ve Kahraman'ın "çok ağır dezavantajlı durumda kalmadığını" belirttiğini ifade
etti.
Hüseyin, "Gül davasında hizmet özgürlüğünün pasif ve aktif hizmet özgürlüğünden ayrılamayacağını detaylı hukuksal yorumlarla aktardığımız için,
mahkeme bu konulara hiç değinmedi. Gül davasında mahkeme kolaya kaçarak, tedbir davasıyla önlem alınacak ağır derecede bir zararın bulunmadığı yorumunda bulundu"
dedi.
Hüseyin, Avrupa Adalet Divanı'nın "Soysal kararını", Türkiye-Avrupa Ekonomik Birliği Ortaklık Anlaşmasının 14. maddesini ve benzer bir olayda diğer
bir Türk vatandaşını haklı bulan Münih Bavyera İdare Mahkemesinin 9 Şubat 2011 tarihli kararını gerekçe göstererek, müvekkili Gül'ün vizesiz dolaşım hakkı
olduğunun kabulünü talep etmişti.
Almanya'ya vizesiz gelmek isteyen Murat Gül
ve Arife Kahraman adlı Türklerin Berlin İdare Mahkemesi'nde avukatları Mülayim Hüseyin aracılığıyla Almanya Dışişleri Bakanlığı aleyhine açtığı davalar reddedildi.
Avukat Hüseyin yaptığı yazılı açıklamada, mahkemenin kararında Gül ve Kahraman'ın "çok ağır dezavantajlı durumda kalmadığını" belirttiğini ifade
etti.
Hüseyin, "Gül davasında hizmet özgürlüğünün pasif ve aktif hizmet özgürlüğünden ayrılamayacağını detaylı hukuksal yorumlarla aktardığımız için,
mahkeme bu konulara hiç değinmedi. Gül davasında mahkeme kolaya kaçarak, tedbir davasıyla önlem alınacak ağır derecede bir zararın bulunmadığı yorumunda bulundu"
dedi.
Hüseyin, Avrupa Adalet Divanı'nın "Soysal kararını", Türkiye-Avrupa Ekonomik Birliği Ortaklık Anlaşmasının 14. maddesini ve benzer bir olayda diğer
bir Türk vatandaşını haklı bulan Münih Bavyera İdare Mahkemesinin 9 Şubat 2011 tarihli kararını gerekçe göstererek, müvekkili Gül'ün vizesiz dolaşım hakkı
olduğunun kabulünü talep etmişti.
Maden Ocağında Zehirlendi
Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü Gelik İşletmesi'ne ait maden ocağında ani gaz boşalmasıyla açığa çıkan metan gazından 5 maden işçisi zehirlendi...
Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü Gelik İşletmesi'ne ait maden ocağında ani gaz boşalmasıyla açığa çıkan metan gazından 5 maden işçisi zehirlendi.
Akşam saatlerinde merkeze bağlı Gelik Beldesi'nde bulunan 100. Yıl Cumhuriyet Kuyusu'nda eksi 260 kodunda yapılan kömür üretimi sırasında ani gaz boşalması meydana geldi. Açığa çıkan metan gazından ocakta çalışan 5 işçi zehirlendi. Zehirlenen işçilerden önce 30 yaşındaki Dursun Akbal, 27 yaşındaki Serkan Alkan ve 34 yaşındaki Murat Altay, daha sonra da isimleri öğrenilemeyen 2 işçi mesai arkadaşları tarafından ocaktan çıkarılarak ambulanslarla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan işçilerin hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü Gelik İşletmesi'ne ait maden ocağında ani gaz boşalmasıyla açığa çıkan metan gazından 5 maden işçisi zehirlendi.
Akşam saatlerinde merkeze bağlı Gelik Beldesi'nde bulunan 100. Yıl Cumhuriyet Kuyusu'nda eksi 260 kodunda yapılan kömür üretimi sırasında ani gaz boşalması meydana geldi. Açığa çıkan metan gazından ocakta çalışan 5 işçi zehirlendi. Zehirlenen işçilerden önce 30 yaşındaki Dursun Akbal, 27 yaşındaki Serkan Alkan ve 34 yaşındaki Murat Altay, daha sonra da isimleri öğrenilemeyen 2 işçi mesai arkadaşları tarafından ocaktan çıkarılarak ambulanslarla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan işçilerin hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Ticaret Heyeti Programları Organize Edilecek
MÜSİAD Yüksek İstişare Heyeti Üyesi Ali Gür Başkanlığı'nda 40 Kişilik Heyet, 31. Hong Kong Elektrik Fuarı'nı Ziyaret Etti...
MÜSİAD Yüksek İstişare Heyeti Üyesi Ali Gür Başkanlığı'ndaki 40 kişilik MÜSİAD heyeti ilk kez düzenlenen Hong Kong ve Çin İş Gezisi kapsamında bir dizi temaslarda bulunuyor.
Heyet ilk temaslarını yılda iki kere düzenlenen Asya'nın en büyük fuarlarından 31. Hong Kong Elektrik Fuarı'na ziyaret ederek gerçekleştirdi. MÜSİAD Heyeti fuar ziyaretinde son teknolojik ürünleri yakından tanıma ve satış yöntemleri hakkında bilgi edinme fırsatı buldu.
Ticaret Heyeti Programları Organize Edilecek
Fuar'da MÜSİAD Heyeti, 31. Hong Kong Fuarı'nın organizatör kuruluşu olan HKTDC (Hong Kong Ticareti Geliştirme Konseyi) Kurumsal Geliştirme Direktörü Lawrence Yipp tarafından karşılandı. Heyete burada pazar hakkında bilgiler sunuldu. Söz konusu toplantıda, farklı sektörlerden 120.000 üzerinde firma ağına sahip HKTDC ile MÜSİAD arasında karşılıklı ticaret heyet programlarının organize edilmesi için işbirliği kararı alındı.
MÜSİAD Heyeti Hong Kong-Çin İş Gezisi kapsamında 109. Kanton Çin İthalat ve İhracat Fuarı'nı da ziyaret ederek bir dizi temaslarda bulunacak.
MÜSİAD Yüksek İstişare Heyeti Üyesi Ali Gür Başkanlığı'ndaki 40 kişilik MÜSİAD heyeti ilk kez düzenlenen Hong Kong ve Çin İş Gezisi kapsamında bir dizi temaslarda bulunuyor.
Heyet ilk temaslarını yılda iki kere düzenlenen Asya'nın en büyük fuarlarından 31. Hong Kong Elektrik Fuarı'na ziyaret ederek gerçekleştirdi. MÜSİAD Heyeti fuar ziyaretinde son teknolojik ürünleri yakından tanıma ve satış yöntemleri hakkında bilgi edinme fırsatı buldu.
Ticaret Heyeti Programları Organize Edilecek
Fuar'da MÜSİAD Heyeti, 31. Hong Kong Fuarı'nın organizatör kuruluşu olan HKTDC (Hong Kong Ticareti Geliştirme Konseyi) Kurumsal Geliştirme Direktörü Lawrence Yipp tarafından karşılandı. Heyete burada pazar hakkında bilgiler sunuldu. Söz konusu toplantıda, farklı sektörlerden 120.000 üzerinde firma ağına sahip HKTDC ile MÜSİAD arasında karşılıklı ticaret heyet programlarının organize edilmesi için işbirliği kararı alındı.
MÜSİAD Heyeti Hong Kong-Çin İş Gezisi kapsamında 109. Kanton Çin İthalat ve İhracat Fuarı'nı da ziyaret ederek bir dizi temaslarda bulunacak.
Gençlerle Buz Hokeyi Oynadı
2012 Başkanlık seçimlerinde Kremlin'e dönüşü tartışılan Rusya Başbakanı Vladimir Putin, son günlerde öğrendiği buz hokeyi ile gençlerin karşısında şov yaptı...
2012 Başkanlık seçimlerinde Kremlin'e dönüşü tartışılan Rusya Başbakanı Vladimir Putin, son günlerde öğrendiği buz hokeyi ile gençlerin karşısında şov yaptı. Acemi olmasına rağmen profesyonellere taş çıkaran Putin, buz hokeyinde de başarılı olduğunu gösterdi.
Penza ve Çelyabinsk kentlerinin genç takımlarının resmi olmayan karşılaşmasında Lujniki stadında piste çıkan Rusya Başbakanı yeni bir şovla gündeme gelmeyi başardı. Balık tutan, ayı avlayan, Formula 1 aracı ile hız yapan Rusya başbakanı performanslarına bir yenisini daha eklemiş oldu.
Şubat 2010'da Rus sporculara buz hokeyi öğreneceği konusunda söz veren Putin, böylece sözünü de yerine getirmiş oldu. Putin yarın final oynacak takımları tebrik ederken, "Çok dinamik bir spor dalı... Bir miktar dağ kayağını andırıyor. " değerlendirmesinde bulundu. Putin, Oyunda 1 puan almayı da başardı.
PUTİN'DEN İKTİDAR PARTİSİNE LİSTE UYARISI
Putin, iktidar partisi Birleşik Rusya yöneticilerine aralık ayında yapılacak Parlamento seçimleri ile ilgili uyarılarda bulundu. Sadece parti yönetiminin değil de, halkın da isteklerini dikkate alarak Duma seçimleri için listelerin oluşturmalarını isteyen Putin, "Yeni, halkın sorunları ile ilgili ve onların çözümü konusunda istekli olan adaylar listede olmalı. " tavsiyesinde bulundu.
Putin, parti yönetiminden 2012'de Kremlin'e kimin oturacağına yoğunlaşmak yerine Duma seçimleri ile ilgilenmelerini istedi.
Birleşik Rusya yönetimi, önceki gün yaptığı değerlendirmede, parti olarak Putin'i Kremlin'de görmek istediklerini açıklamıştı.
2012 Başkanlık seçimlerinde Kremlin'e dönüşü tartışılan Rusya Başbakanı Vladimir Putin, son günlerde öğrendiği buz hokeyi ile gençlerin karşısında şov yaptı. Acemi olmasına rağmen profesyonellere taş çıkaran Putin, buz hokeyinde de başarılı olduğunu gösterdi.
Penza ve Çelyabinsk kentlerinin genç takımlarının resmi olmayan karşılaşmasında Lujniki stadında piste çıkan Rusya Başbakanı yeni bir şovla gündeme gelmeyi başardı. Balık tutan, ayı avlayan, Formula 1 aracı ile hız yapan Rusya başbakanı performanslarına bir yenisini daha eklemiş oldu.
Şubat 2010'da Rus sporculara buz hokeyi öğreneceği konusunda söz veren Putin, böylece sözünü de yerine getirmiş oldu. Putin yarın final oynacak takımları tebrik ederken, "Çok dinamik bir spor dalı... Bir miktar dağ kayağını andırıyor. " değerlendirmesinde bulundu. Putin, Oyunda 1 puan almayı da başardı.
PUTİN'DEN İKTİDAR PARTİSİNE LİSTE UYARISI
Putin, iktidar partisi Birleşik Rusya yöneticilerine aralık ayında yapılacak Parlamento seçimleri ile ilgili uyarılarda bulundu. Sadece parti yönetiminin değil de, halkın da isteklerini dikkate alarak Duma seçimleri için listelerin oluşturmalarını isteyen Putin, "Yeni, halkın sorunları ile ilgili ve onların çözümü konusunda istekli olan adaylar listede olmalı. " tavsiyesinde bulundu.
Putin, parti yönetiminden 2012'de Kremlin'e kimin oturacağına yoğunlaşmak yerine Duma seçimleri ile ilgilenmelerini istedi.
Birleşik Rusya yönetimi, önceki gün yaptığı değerlendirmede, parti olarak Putin'i Kremlin'de görmek istediklerini açıklamıştı.
Tofaş 74 - 81 Fenerbahçe Ülker
Tofaş- Fenerbahçe Ülker: 74 - 81...
Beko Basketbol Ligi'nin 25. haftasında Tofaş, lider Fenerbahçe'ye evinde 81-74 mağlup oldu. Ligdeki 23'üncü galibiyetine imza atan sarı- lacivertlilerde 4 numaralı formayı giyen Roko Ukic attığı 24 sayı ile maçın en skorer oyuncusu oldu.
Bursa Atatürk Spor Salonu'nda Tofaş-Fenerbahçe Ülker arasında oynanan karşılaşmaya seyircinin ilgisi büyük oldu. Her iki takım karşılaşmaya taraftarının desteğini alarak başladı. İlk iki dakikalık periyotta Fenerbahçe Ülker Ukic'le basket bulurken, Tofaş da Ruzic'le karşılık verdi: 2-2. Tofaş üst üste hücumlardan boş dönmesine rağmen 4. dakikada Can Özcan'la üç sayılık basket bularak 7-5 öne geçti. Ömer ve Ukuc ikilisiyle karşılık veren Sarı lacivertliler 7'inci dakikada farkı 7 sayıya çıkardı: (7-14). Rakibinin hücumlardan boş dönüşünü iyi değerlendiren Fenerbahçe, birinci çeyreği Ömer'in son saniyede attığı 3 sayılık basketle 13 farkla önde tamamladı: 7-20.
İkinci periyoda her iki takım da karşılıklı basketlerle başladı. Tofaş, Zuza ile pota altından basket bulurken, Fenerbahçe ise Tomas'la 3 sayılık basket atarak karşılık verdi: 9-23. Lavrinovic ve Tomas ikilisiyle etkili olan sarı- lacivertliler 15. dakikayı 27-16 önde geçti. İlkan ve Sırp oyuncusu Zuza ile basket bulan, ardından da faul atışlarını sayıya çeviren Tofaş 18. dakikada farkı 7 sayıya indirdi. Devrenin bitimine 15 saniye kala Nichols'la üst üste serbest atışlar kullanan Tofaş farkı 4 sayıya indirse de devreyi 27-31 geride tamamladı.
İkinci yarıya hızlı başlayan Tofaş oldu. Rowe ile üç sayılık, İlkan ile pota altından basketler bulan ev sahibi ekip, 22. dakikada farkı iki sayıya kadar indirdi: 32-34. Ömer ve Ukic'le karşılık veren Fenerbahçe 24. dakikada Ömer'in 3 sayılık basketiyle farkı 6 sayıya çıkardı: 36-42. Pota altında top kayıpları yaşamasına rağmen Tofaş rakibininde kayıplarını iyi değerlendirerek 28. dakikada Zuza'nın basketi ve Can Altıntığ'ın faul atışlarıyla farkı yine 2 sayıya indirdi: 44-46. Üçüncü periyodun bitimine 55 saniye kala Tofaş Orçun'un üçlüğüyle ilk kez öne geçti: 51 - 50. Fenerbahçe ise Ukic'le serbest atışlar ve üç sayılık basket bularak potada coştu ve üçüncü çeyreği 6 sayı farkla önde tamamladı: 51-57.
Son çeyrek karşılıklı basketlerle başladı. Pota altında ve dış şutlarda etkili olan Fenerbahçe, May, Ukic ve Preldzic üçlüsünün basketleriyle 34'ncü dakikada farkı yeniden 12 sayıya çıkardı: 57-69. Oyuna yeniden ağırlığını koyan Fenerbahçe Preldziç'le pota altından ve dışardan basketler bularak 37'nci dakikada farkı 10 sayıya çıkardı: (66-76). Tofaş Rowe ve İlkan ile karşılık vermesine rağmen fark kapanmadı ve karşılaşmayı lider Fenerbahçe Ülker 81 - 74 kazandı.
Beko Basketbol Ligi'nin 25. haftasında Tofaş, lider Fenerbahçe'ye evinde 81-74 mağlup oldu. Ligdeki 23'üncü galibiyetine imza atan sarı- lacivertlilerde 4 numaralı formayı giyen Roko Ukic attığı 24 sayı ile maçın en skorer oyuncusu oldu.
Bursa Atatürk Spor Salonu'nda Tofaş-Fenerbahçe Ülker arasında oynanan karşılaşmaya seyircinin ilgisi büyük oldu. Her iki takım karşılaşmaya taraftarının desteğini alarak başladı. İlk iki dakikalık periyotta Fenerbahçe Ülker Ukic'le basket bulurken, Tofaş da Ruzic'le karşılık verdi: 2-2. Tofaş üst üste hücumlardan boş dönmesine rağmen 4. dakikada Can Özcan'la üç sayılık basket bularak 7-5 öne geçti. Ömer ve Ukuc ikilisiyle karşılık veren Sarı lacivertliler 7'inci dakikada farkı 7 sayıya çıkardı: (7-14). Rakibinin hücumlardan boş dönüşünü iyi değerlendiren Fenerbahçe, birinci çeyreği Ömer'in son saniyede attığı 3 sayılık basketle 13 farkla önde tamamladı: 7-20.
İkinci periyoda her iki takım da karşılıklı basketlerle başladı. Tofaş, Zuza ile pota altından basket bulurken, Fenerbahçe ise Tomas'la 3 sayılık basket atarak karşılık verdi: 9-23. Lavrinovic ve Tomas ikilisiyle etkili olan sarı- lacivertliler 15. dakikayı 27-16 önde geçti. İlkan ve Sırp oyuncusu Zuza ile basket bulan, ardından da faul atışlarını sayıya çeviren Tofaş 18. dakikada farkı 7 sayıya indirdi. Devrenin bitimine 15 saniye kala Nichols'la üst üste serbest atışlar kullanan Tofaş farkı 4 sayıya indirse de devreyi 27-31 geride tamamladı.
İkinci yarıya hızlı başlayan Tofaş oldu. Rowe ile üç sayılık, İlkan ile pota altından basketler bulan ev sahibi ekip, 22. dakikada farkı iki sayıya kadar indirdi: 32-34. Ömer ve Ukic'le karşılık veren Fenerbahçe 24. dakikada Ömer'in 3 sayılık basketiyle farkı 6 sayıya çıkardı: 36-42. Pota altında top kayıpları yaşamasına rağmen Tofaş rakibininde kayıplarını iyi değerlendirerek 28. dakikada Zuza'nın basketi ve Can Altıntığ'ın faul atışlarıyla farkı yine 2 sayıya indirdi: 44-46. Üçüncü periyodun bitimine 55 saniye kala Tofaş Orçun'un üçlüğüyle ilk kez öne geçti: 51 - 50. Fenerbahçe ise Ukic'le serbest atışlar ve üç sayılık basket bularak potada coştu ve üçüncü çeyreği 6 sayı farkla önde tamamladı: 51-57.
Son çeyrek karşılıklı basketlerle başladı. Pota altında ve dış şutlarda etkili olan Fenerbahçe, May, Ukic ve Preldzic üçlüsünün basketleriyle 34'ncü dakikada farkı yeniden 12 sayıya çıkardı: 57-69. Oyuna yeniden ağırlığını koyan Fenerbahçe Preldziç'le pota altından ve dışardan basketler bularak 37'nci dakikada farkı 10 sayıya çıkardı: (66-76). Tofaş Rowe ve İlkan ile karşılık vermesine rağmen fark kapanmadı ve karşılaşmayı lider Fenerbahçe Ülker 81 - 74 kazandı.
Erken Genel Seçim Kararı Makedonya'dan
Makedonya'da erken genel seçimlerin 5 Haziran'da yapılması kararlaştırıldı...
Makedonya'da erken genel seçimlerin 5 Haziran'da yapılması kararlaştırıldı.
Meclis Başkanı Trayko Velyanovski, seçimlerin şeffaf ve demokratik olması için tüm siyasi partileri kurallara saygı göstermeye davet etti.
Meclis Başkanı, propaganda süresinin 20 gün olacağını ve 3 Haziran günü sona ereceğini belirtti.
Makedonya'da erken genel seçimlerin 5 Haziran'da yapılması kararlaştırıldı.
Meclis Başkanı Trayko Velyanovski, seçimlerin şeffaf ve demokratik olması için tüm siyasi partileri kurallara saygı göstermeye davet etti.
Meclis Başkanı, propaganda süresinin 20 gün olacağını ve 3 Haziran günü sona ereceğini belirtti.
Dlgınlıkla Mikrofonun Açık Olduğunu Unuttu
Cumhuriyetçilerin muhalif tavırlarına sert tepki gösteren Obama da mikrofon mağduru oldu...
Bütçe görüşmeleri üzerindeki tartışmalar Washington'da hala canlılığını korurken Başkan Barack Obama'dan Cumhuriyetçilerin muhalif tavırlarına sert tepki geldi. Ancak Obama bu tepkisini özel toplantıda dile getirirken mikrofonun açık ve muhabirin odada olduğunu unutmasıyla gün ışığına çıktı. Obama özel toplantıda Cumhuriyetçilerin bütçenin kabul edilebilmesi için sağlık reformundan ödün verilmesi şartına, "Siz bizi salak mı sanıyorsunuz!" diye tepki gösterdi.
Cumhuriyetçilerin tavırlarını "sağlık reformu sahiplerine karşı planlanmış yılan saldırısı" şeklinde değerlendiren Obama, "Ben söyledim (Cumhuriyetçilere), sağlık reformunu kaldırmak mı istiyorsunuz? Devam edin. " dedi.
Obama, Cumhuriyetçilere yönelik kızgınlığını sürdürerek, "Bu tartışmanın üzerinden gelebiliriz. Siz (Cumhuriyetçilere) bütçede azıcık bir ücret ile bana bunu yaptıramasınız. " dedi. ve Başkan Obama daha sonra, "Siz bizi salak mı sanıyorsunuz!" şeklinde sert konuştu.
Perşembe akşamı önce basına açık olan ancak daha sonra gazetecilerin çıkarıldığı bağış toplantısında Obama ve ekibindeki görevliler, içeride kalan CBS televizyonunun muhabirini ve mikrofonun da açık unutulduğunu fark etmedi. Obama'nın Seçim kampanyasına yardım için bir araya gelen partililer Başkan'a bütçe görüşmeleri ile ilgili sorular sordu. Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi John Boehner ile yaptığı bütçe görüşmelerinde miktar konusunda anlaşmanın detaylarının sorusuna Obama, GOP'un (Cumhuriyetçi Parti'nin Merkezi teşkilatı) görüşmelerdeki tavrını protesto ettiğini kaydetti. Cumhuriyetçilerin yaşlılara yardım öngören fonu da ayrı bir kalem olarak sağlık reformunda çıkarmaya çalıştıklarını aktaran Obama, Boehner ve ekibine, "Böyle bir şeyi benim veto etmeyeceğimi düşünüyorsanız buyurun yapın. Ancak bunu yılan gibi yapmaya kalkmayın. " dediğini aktardı
Bütçe görüşmeleri üzerindeki tartışmalar Washington'da hala canlılığını korurken Başkan Barack Obama'dan Cumhuriyetçilerin muhalif tavırlarına sert tepki geldi. Ancak Obama bu tepkisini özel toplantıda dile getirirken mikrofonun açık ve muhabirin odada olduğunu unutmasıyla gün ışığına çıktı. Obama özel toplantıda Cumhuriyetçilerin bütçenin kabul edilebilmesi için sağlık reformundan ödün verilmesi şartına, "Siz bizi salak mı sanıyorsunuz!" diye tepki gösterdi.
Cumhuriyetçilerin tavırlarını "sağlık reformu sahiplerine karşı planlanmış yılan saldırısı" şeklinde değerlendiren Obama, "Ben söyledim (Cumhuriyetçilere), sağlık reformunu kaldırmak mı istiyorsunuz? Devam edin. " dedi.
Obama, Cumhuriyetçilere yönelik kızgınlığını sürdürerek, "Bu tartışmanın üzerinden gelebiliriz. Siz (Cumhuriyetçilere) bütçede azıcık bir ücret ile bana bunu yaptıramasınız. " dedi. ve Başkan Obama daha sonra, "Siz bizi salak mı sanıyorsunuz!" şeklinde sert konuştu.
Perşembe akşamı önce basına açık olan ancak daha sonra gazetecilerin çıkarıldığı bağış toplantısında Obama ve ekibindeki görevliler, içeride kalan CBS televizyonunun muhabirini ve mikrofonun da açık unutulduğunu fark etmedi. Obama'nın Seçim kampanyasına yardım için bir araya gelen partililer Başkan'a bütçe görüşmeleri ile ilgili sorular sordu. Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi John Boehner ile yaptığı bütçe görüşmelerinde miktar konusunda anlaşmanın detaylarının sorusuna Obama, GOP'un (Cumhuriyetçi Parti'nin Merkezi teşkilatı) görüşmelerdeki tavrını protesto ettiğini kaydetti. Cumhuriyetçilerin yaşlılara yardım öngören fonu da ayrı bir kalem olarak sağlık reformunda çıkarmaya çalıştıklarını aktaran Obama, Boehner ve ekibine, "Böyle bir şeyi benim veto etmeyeceğimi düşünüyorsanız buyurun yapın. Ancak bunu yılan gibi yapmaya kalkmayın. " dediğini aktardı
ABD'de Deli Fırtına
ABD'nin orta kesimlerinde etkili olan fırtına, üçü çocuk 9 kişinin ölümüne sebep oldu...
ABD'nin orta kesimlerinde etkili olan fırtına, üçü çocuk 9 kişinin ölümüne sebep oldu.
Oklahoma ve Arkansas eyaletlerinde ağaçları köklerinden söken fırtına sebebiyle, enerji nakil hatları da zarar gördü. Ölümlerin çoğunluğuna, geceyarısı evlerin üzerine düşen ağaçların yol açtığı belirtildi.
ABD'nin orta kesimlerinde etkili olan fırtına, üçü çocuk 9 kişinin ölümüne sebep oldu.
Oklahoma ve Arkansas eyaletlerinde ağaçları köklerinden söken fırtına sebebiyle, enerji nakil hatları da zarar gördü. Ölümlerin çoğunluğuna, geceyarısı evlerin üzerine düşen ağaçların yol açtığı belirtildi.
Tekrar Lale Devri İstanbul'da
"6. Uluslararası İstanbul Lale Festivali" başladı. "6. Uluslararası İstanbul Lale Festivali" açılışı töreni, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın katılımıyla Emirgan Korusu'nda gerçekleştirildi...
"6. Uluslararası İstanbul Lale Festivali" açılışı töreni, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın katılımıyla Emirgan Korusu'nda gerçekleştirildi.
Lalenin bilim ve sanat devrine adını verdiğini de anlatan Topbaş, "Laleyi tezhip, ebru gibi sanatlarımıza yansıttık. Kadınlarımızın ve çocuklarımızın ismi oldu. 6 yıl önce 600 bin lale dikerek başlattığımız çalışma, önce çok farklı yorumlar aldı. Ancak biz inandığımız, doğru bildiğimiz yolda hiç yüksünmeden yürüdük. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bütçesinin binde biri bile olmayan bir yatırımla, İstanbul'un ekonomisine önemli katkı sunan, köylüsüne iş ve AŞ olan, kentin estetiğini hissettiren, şehrimize bağlılığı ortaya çıkaran, İstanbul'un ekolojisini yeniden ortaya çıkaran ve dünya şehirleriyle yarıştığımızı hissettiren bir olgu oldu. " şeklinde konuştu
Lale üreticilerinin Konyada, sadece geçen yıl 14 bin insana iş verdiğini anlatan Topbaş, "Silivri'deki bir üreticimiz de '100 dönüm buğday tarlasına karşılık iki dönüm lale bahçesini tercih ederiz' dedi. Şehrin her yerinde lale ve çiçek dikiminde çalışan insanlarımızı görüyorsunuz. Onlara da AŞ ve iş imkanı oldu. Vatandaş olarak 300-500 metre bahçemize bakamazken, belediye olarak İstanbul'un tamamını çiçeklerle bir cennet bahçesine dönüştürdük. Sektör gelişti ve insanlar çiçeğe yöneldi. Bu bir doğa sevgisi, davranış biçimlerinde düzelmeyi sağlıyor. İnsan çevreden etkilenir, salaş bir çevrede 'Kime çatacağım' diye dolanır. Böyle çiçeklerle donanmış bir şehirde ise yere çöpünü bile atmaz. Doğada tek başına bir canlı değiliz ve çiçeklere, hayvanlara ihtiyacımız var. İşte biz İstanbul'a bunu geri getirdik. Bu yıl İstanbul'a lale ve diğer soğanlı bitkilerden 20 milyon adet diktik. Şehir artık gülüyor ve kendini çok daha iyi hissettiriyor. " dedi
Geçmişte 1500'ün üzerinde türü olan bu laleyi İstanbul'a özel hale getirmek için genler üzerinde çalışmalar yürütüyoruz diyen Topbaş, "Bu çeşitleri tekrar bularak, İstanbul'a özgü bir lale türü yetiştirelim, şehri bununla donatalım, kentli bundan haz duysun ve 'İstanbul Lalesi' diye bahsedilsin"şeklinde konuştu
Topbaş'ın eşi Özleyiş Topbaş, lalenin taç yapraklarından üretilen pastayı kesti. Katılımcılara ve basın mensuplarına pasta ve lale lokumu dağıtıldı. Bu arada, Topbaş ve Mutlu'ya, "Lalelerin Dilinden Sergisi"nden Arapça "Vav" harfli tablo hediye edildi.
"6. Uluslararası İstanbul Lale Festivali" açılışı töreni, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın katılımıyla Emirgan Korusu'nda gerçekleştirildi.
Lalenin bilim ve sanat devrine adını verdiğini de anlatan Topbaş, "Laleyi tezhip, ebru gibi sanatlarımıza yansıttık. Kadınlarımızın ve çocuklarımızın ismi oldu. 6 yıl önce 600 bin lale dikerek başlattığımız çalışma, önce çok farklı yorumlar aldı. Ancak biz inandığımız, doğru bildiğimiz yolda hiç yüksünmeden yürüdük. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bütçesinin binde biri bile olmayan bir yatırımla, İstanbul'un ekonomisine önemli katkı sunan, köylüsüne iş ve AŞ olan, kentin estetiğini hissettiren, şehrimize bağlılığı ortaya çıkaran, İstanbul'un ekolojisini yeniden ortaya çıkaran ve dünya şehirleriyle yarıştığımızı hissettiren bir olgu oldu. " şeklinde konuştu
Lale üreticilerinin Konyada, sadece geçen yıl 14 bin insana iş verdiğini anlatan Topbaş, "Silivri'deki bir üreticimiz de '100 dönüm buğday tarlasına karşılık iki dönüm lale bahçesini tercih ederiz' dedi. Şehrin her yerinde lale ve çiçek dikiminde çalışan insanlarımızı görüyorsunuz. Onlara da AŞ ve iş imkanı oldu. Vatandaş olarak 300-500 metre bahçemize bakamazken, belediye olarak İstanbul'un tamamını çiçeklerle bir cennet bahçesine dönüştürdük. Sektör gelişti ve insanlar çiçeğe yöneldi. Bu bir doğa sevgisi, davranış biçimlerinde düzelmeyi sağlıyor. İnsan çevreden etkilenir, salaş bir çevrede 'Kime çatacağım' diye dolanır. Böyle çiçeklerle donanmış bir şehirde ise yere çöpünü bile atmaz. Doğada tek başına bir canlı değiliz ve çiçeklere, hayvanlara ihtiyacımız var. İşte biz İstanbul'a bunu geri getirdik. Bu yıl İstanbul'a lale ve diğer soğanlı bitkilerden 20 milyon adet diktik. Şehir artık gülüyor ve kendini çok daha iyi hissettiriyor. " dedi
Geçmişte 1500'ün üzerinde türü olan bu laleyi İstanbul'a özel hale getirmek için genler üzerinde çalışmalar yürütüyoruz diyen Topbaş, "Bu çeşitleri tekrar bularak, İstanbul'a özgü bir lale türü yetiştirelim, şehri bununla donatalım, kentli bundan haz duysun ve 'İstanbul Lalesi' diye bahsedilsin"şeklinde konuştu
Topbaş'ın eşi Özleyiş Topbaş, lalenin taç yapraklarından üretilen pastayı kesti. Katılımcılara ve basın mensuplarına pasta ve lale lokumu dağıtıldı. Bu arada, Topbaş ve Mutlu'ya, "Lalelerin Dilinden Sergisi"nden Arapça "Vav" harfli tablo hediye edildi.
7 Camide Kutlu Doğum Pilavı Dağıtıldı
Antakya'da Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında cuma namazının ardından 7 camide Kutlu Doğum pilavı dağıtıldı...
Antakya'da Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında cuma namazının ardından 7 camide Kutlu Doğum pilavı dağıtıldı.
Hatay Müftülüğü tarafından hazırlanan Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Antakya'da Habib-i Neccar, Kürt Fakih, M. Türkeş, Mustafa Dağlı, Nakip Sermaye, Takva Ömer ve Uçtum camilerinde cuma namazının ardından Kutlu Doğum pilavı ikram edildi.
Hafta dolayısıyla Kutlu Doğum pilavı dağıtımının ardından Kızılay Antakya Şubesi tarafından kurabiye dağıtımı da gerçekleştirildi.
Her camide 3'er kazan olarak hazırlanan pilavların yanında ekmek ve ayranda ikram edilirken hayırseverlerde cami çıkışlarında tulumba tatlısı ve kurabiye dağıttı.
Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Ehli Beyt Vakfı Başkanı Ali Yeral, Antakya Katolik Kilisesi Başrahibi Domenico Bertogli ve Medeniyetler Korosu Başkanı Yılmaz Özfırat da Anadolu'nun ilk camisi olarak bilinen Habib-i Neccar Camii'nde pilav yedi.
Antakya'da Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında cuma namazının ardından 7 camide Kutlu Doğum pilavı dağıtıldı.
Hatay Müftülüğü tarafından hazırlanan Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Antakya'da Habib-i Neccar, Kürt Fakih, M. Türkeş, Mustafa Dağlı, Nakip Sermaye, Takva Ömer ve Uçtum camilerinde cuma namazının ardından Kutlu Doğum pilavı ikram edildi.
Hafta dolayısıyla Kutlu Doğum pilavı dağıtımının ardından Kızılay Antakya Şubesi tarafından kurabiye dağıtımı da gerçekleştirildi.
Her camide 3'er kazan olarak hazırlanan pilavların yanında ekmek ve ayranda ikram edilirken hayırseverlerde cami çıkışlarında tulumba tatlısı ve kurabiye dağıttı.
Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Ehli Beyt Vakfı Başkanı Ali Yeral, Antakya Katolik Kilisesi Başrahibi Domenico Bertogli ve Medeniyetler Korosu Başkanı Yılmaz Özfırat da Anadolu'nun ilk camisi olarak bilinen Habib-i Neccar Camii'nde pilav yedi.
Ambleminde Hilal İstedi
Rusya Müslümanları Merkezi Bölge Dini Yönetimi Başkanı Talgat Taceddin, Rusya'nın ulusal sembolünde Ortodoks haç figürlerinin yanında İslam dininin sembolü olan hilalin de yer alması gerektiğini söyledi...
Rusya Müslümanları Merkezi Bölge Dini Yönetimi Başkanı Talgat Taceddin, Rusya'nın ulusal sembolünde Ortodoks haç figürlerinin yanında İslam dininin sembolü olan hilalin de yer alması gerektiğini söyledi.
Moskovski Novosti gazetesine özel açıklamada bulunan Taceddin Rusya'nın çift başlı Kartal sembolünde kartallardan birinde hilal bulunması gerektiğini söyledi. Rusya'nın çift başlı kartalın iki ayağında da Ortodoks Hristiyanlığın sembolleri yer alıyor. Rus çarlarının törenlerde iki ellerine aldıkları sembolleri günümüzde törenlerde Rusya Ortodoks Kilisesi Patriği taşıyor.
Rusya Federasyonu'na bağlı Başkırdistan Cumhuriyeti'nde görev yapan Taceddin, şubat ayında Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'le yaptığı görüşmede konuyu kendisine ilettiğini, Rusya liderinin kendisini dikkatli bir şekilde dinlediğini söyledi.
Rusya nüfusunun yaklaşık yüzde 18'inin (20 milyon) Müslüman olduğunu ifade eden Taceddin, Rusya'da yaşayan tüm dinlerin ulusal sembolde yer alması gerektiğini kaydetti. Taceddin açıklamasında, "Yüzlerce yıldan bu yana atalarımız burada yaşadı. Kaderin cilvesi olarak bizler bir devlet çatısı altında birleştik. Bizim komşularımız, bizim kardeşlerimiz... " dedi.
Taceddin daha önce yaptığı öneride de yeni cami ve kiliselerin yapımı için "dini vergi" konulmasını istemişti. Taceddin'e göre tüm Başkırdistan'da insanların inançlarına bakılmaksızın bu verginin toplanması gerekiyor.
Rusya Müslümanları Merkezi Bölge Dini Yönetimi Başkanı Talgat Taceddin, Rusya'nın ulusal sembolünde Ortodoks haç figürlerinin yanında İslam dininin sembolü olan hilalin de yer alması gerektiğini söyledi.
Moskovski Novosti gazetesine özel açıklamada bulunan Taceddin Rusya'nın çift başlı Kartal sembolünde kartallardan birinde hilal bulunması gerektiğini söyledi. Rusya'nın çift başlı kartalın iki ayağında da Ortodoks Hristiyanlığın sembolleri yer alıyor. Rus çarlarının törenlerde iki ellerine aldıkları sembolleri günümüzde törenlerde Rusya Ortodoks Kilisesi Patriği taşıyor.
Rusya Federasyonu'na bağlı Başkırdistan Cumhuriyeti'nde görev yapan Taceddin, şubat ayında Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'le yaptığı görüşmede konuyu kendisine ilettiğini, Rusya liderinin kendisini dikkatli bir şekilde dinlediğini söyledi.
Rusya nüfusunun yaklaşık yüzde 18'inin (20 milyon) Müslüman olduğunu ifade eden Taceddin, Rusya'da yaşayan tüm dinlerin ulusal sembolde yer alması gerektiğini kaydetti. Taceddin açıklamasında, "Yüzlerce yıldan bu yana atalarımız burada yaşadı. Kaderin cilvesi olarak bizler bir devlet çatısı altında birleştik. Bizim komşularımız, bizim kardeşlerimiz... " dedi.
Taceddin daha önce yaptığı öneride de yeni cami ve kiliselerin yapımı için "dini vergi" konulmasını istemişti. Taceddin'e göre tüm Başkırdistan'da insanların inançlarına bakılmaksızın bu verginin toplanması gerekiyor.
Tacikistan Yeni Konsolos Atadı
Tacikistan Dışişleri Bakanı Hamrohon Zarifi, İstanbul'a yeni başkonsolos atadı...
Tacikistan Dışişleri Bakanı Hamrohon Zarifi, İstanbul'a yeni başkonsolos atadı.
Tacik Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Bakan Zarifi'nin İstanbul ve Kazakistan'ın Almatı kentine yeni konsolos atanmasına ilişkin kararnameleri imzaladığı ifade edildi. Kararname çerçevesinde Yatımşo Musofirov, Tacikistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna konsolos olarak atandı. Musofirov, daha önce Tacikistan Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Daire Başkanı olarak görev yapıyordu. Tacikistan'ın Almatı Başkonsolosluğuna, Dışişleri Bakanlığı Personel ve Enformasyon Daire Başkan Yardımcısı Şarifhon Kalandarov atandı. Tacikistan'ın İstanbul konsolosu görevine başlarken, Almatı'daki konsolos 3 Mayıs'ta göreve başlayacak.
Tacikistan Dışişleri Bakanı Hamrohon Zarifi, İstanbul'a yeni başkonsolos atadı.
Tacik Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Bakan Zarifi'nin İstanbul ve Kazakistan'ın Almatı kentine yeni konsolos atanmasına ilişkin kararnameleri imzaladığı ifade edildi. Kararname çerçevesinde Yatımşo Musofirov, Tacikistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna konsolos olarak atandı. Musofirov, daha önce Tacikistan Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Daire Başkanı olarak görev yapıyordu. Tacikistan'ın Almatı Başkonsolosluğuna, Dışişleri Bakanlığı Personel ve Enformasyon Daire Başkan Yardımcısı Şarifhon Kalandarov atandı. Tacikistan'ın İstanbul konsolosu görevine başlarken, Almatı'daki konsolos 3 Mayıs'ta göreve başlayacak.
Türkiye Ve Rusya Bu Gece Vizeleri Kaldırıyor
Türkiye ve Rusya, Soğuk Savaş sonrası dönemde gelişen ekonomik ve siyasi ilişkileri vizeleri kaldırarak taçlandırdı...
Türkiye ve Rusya, Soğuk Savaş sonrası dönemde gelişen ekonomik ve siyasi ilişkileri vizeleri kaldırarak taçlandırdı. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in Mayıs 2010 Ankara ziyaretinde imzalanan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mart 2011 Moskova ziyaretinde nota değişimi yapılan "Vize Muafiyeti Anlaşması" ve "Geri Kabul Anlaşması" gece 24: 00'dan itibaren uygulamaya giriyor. Buna göre iki ülke vatandaşları bir aya kadar süreli ziyaretlerde vizesiz geçiş yapabilecek.
İki ülkenin stratejik ortaklık perspektifinde ilerlemesini sağlayacak uygulama, toplam 100 milyar Dolar ticaret hedefinin yakalanmasına katkı sağlayacak. Turizm sektöründe hummalı çalışmalara neden olan düzenleme, kısa süreli iş ziyaretleri ve fuar katılımları açısından da büyük kolaylıklar getirecek. Türkiye'nin "sıfır sorunlu dış politika yaklaşımı" ve Rusya'nın "modernizasyon ve liberalleşme çabaları" ile örtüşen uygulamanın özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler açısından avantajlar sağlaması bekleniyor.
Yetkililer Rusya havalimanlarında bir kısım zorluklarla karşılaşmamak için teknik konular konusunda uyarıyor. Pasaport sürelerinin en az 6 ay olması, yırtık ve yıpranmış olmaması ve 7 günün üzerindeki ziyaretlerde registre (kayıt) işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu hatırlatılıyor. Otel dışında kalacak Türk vatandaşları yedi günün üzerinde bir ziyaret planlamaları durumunda bulundukları bölgedeki Federal Göçmen Bürosu temsilciliklerinden adres kayıtlarını yaptırmaları gerekiyor.
Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise girişte doldurulan migrasyon kartı. Uçakta dağıtılacak olan kartın iki parçası da düzgün bir şekilde doldurulması gerekiyor. Rusya girişinde gümrük görevlileri üzerine mühür bastıktan sonra iki parçadan birini geri veriyor. Bu parçanın sağlıklı bir şekilde korunması ve çıkışta gümrük görevlilerine verilecek.
Türkiye Moskova Büyükelçisi Aydın Sezgin konu ile ilgili yaptığı uyarıda, "Vize kalktı, ben üç aylık vizemle Rusya'ya girerim anlayışı ile Moskova Şeremetyevo havalimanına geldiklerinde maalesef ülkeye giremezler. Gereksiz yere sorunlarla karşılaşmamak için vatandaşlarımız gerek Türkiye Moskova Büyükelçiliği ve Konsolosluğu, gerekse Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği'nden gerekli bilgileri edinerek yola çıkmalarını rica ediyorum" hatırlatmasında bulundu.
Anlaşmaya göre iki ülke vatandaşlarının 180 gün içerisinde farklı giriş çıkışlarda toplam bulunma süreleri de 90 günü aşmaması gerekiyor. Turizm sektöründe önemli bir canlanma beklenirken, Türkiye 2011 Rus turist hedefini 4 milyona çıkardı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a göre potansiyelin iyi değerlendirilmesi durumunda bu rakam 10 milyonlara çıkabilir. Bir Rus turistin Türkiye ekonomisine getirisi ise ortalama 800-1000 Dolar civarında. Türkiye'den Rusya'ya gidecek turist sayısında ise resmen patlama bekleniyor. Turizm acentalarının öngörülerine göre en az yüzde 50 artışla Rusya'yı ziyaret edecek Türk turist sayısı 2011'de yarım milyona ulaşacak.
Türkiye ve Rusya, Soğuk Savaş sonrası dönemde gelişen ekonomik ve siyasi ilişkileri vizeleri kaldırarak taçlandırdı. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in Mayıs 2010 Ankara ziyaretinde imzalanan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mart 2011 Moskova ziyaretinde nota değişimi yapılan "Vize Muafiyeti Anlaşması" ve "Geri Kabul Anlaşması" gece 24: 00'dan itibaren uygulamaya giriyor. Buna göre iki ülke vatandaşları bir aya kadar süreli ziyaretlerde vizesiz geçiş yapabilecek.
İki ülkenin stratejik ortaklık perspektifinde ilerlemesini sağlayacak uygulama, toplam 100 milyar Dolar ticaret hedefinin yakalanmasına katkı sağlayacak. Turizm sektöründe hummalı çalışmalara neden olan düzenleme, kısa süreli iş ziyaretleri ve fuar katılımları açısından da büyük kolaylıklar getirecek. Türkiye'nin "sıfır sorunlu dış politika yaklaşımı" ve Rusya'nın "modernizasyon ve liberalleşme çabaları" ile örtüşen uygulamanın özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler açısından avantajlar sağlaması bekleniyor.
Yetkililer Rusya havalimanlarında bir kısım zorluklarla karşılaşmamak için teknik konular konusunda uyarıyor. Pasaport sürelerinin en az 6 ay olması, yırtık ve yıpranmış olmaması ve 7 günün üzerindeki ziyaretlerde registre (kayıt) işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu hatırlatılıyor. Otel dışında kalacak Türk vatandaşları yedi günün üzerinde bir ziyaret planlamaları durumunda bulundukları bölgedeki Federal Göçmen Bürosu temsilciliklerinden adres kayıtlarını yaptırmaları gerekiyor.
Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise girişte doldurulan migrasyon kartı. Uçakta dağıtılacak olan kartın iki parçası da düzgün bir şekilde doldurulması gerekiyor. Rusya girişinde gümrük görevlileri üzerine mühür bastıktan sonra iki parçadan birini geri veriyor. Bu parçanın sağlıklı bir şekilde korunması ve çıkışta gümrük görevlilerine verilecek.
Türkiye Moskova Büyükelçisi Aydın Sezgin konu ile ilgili yaptığı uyarıda, "Vize kalktı, ben üç aylık vizemle Rusya'ya girerim anlayışı ile Moskova Şeremetyevo havalimanına geldiklerinde maalesef ülkeye giremezler. Gereksiz yere sorunlarla karşılaşmamak için vatandaşlarımız gerek Türkiye Moskova Büyükelçiliği ve Konsolosluğu, gerekse Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği'nden gerekli bilgileri edinerek yola çıkmalarını rica ediyorum" hatırlatmasında bulundu.
Anlaşmaya göre iki ülke vatandaşlarının 180 gün içerisinde farklı giriş çıkışlarda toplam bulunma süreleri de 90 günü aşmaması gerekiyor. Turizm sektöründe önemli bir canlanma beklenirken, Türkiye 2011 Rus turist hedefini 4 milyona çıkardı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a göre potansiyelin iyi değerlendirilmesi durumunda bu rakam 10 milyonlara çıkabilir. Bir Rus turistin Türkiye ekonomisine getirisi ise ortalama 800-1000 Dolar civarında. Türkiye'den Rusya'ya gidecek turist sayısında ise resmen patlama bekleniyor. Turizm acentalarının öngörülerine göre en az yüzde 50 artışla Rusya'yı ziyaret edecek Türk turist sayısı 2011'de yarım milyona ulaşacak.
Dışişleri Bakanı İran'a Gidiyor
Davutoğlu, Azeri ve İranlı mevkidaşlarıyla bir araya gelmek üzere yarın İran'ın Urumiye şehrine gidiyor...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Azeri ve İranlı mevkidaşlarıyla bir araya gelmek üzere yarın İran'ın Urumiye şehrine gidiyor.
Bakan Davutoğlu, İran'ın Batı Azerbaycan eyaletinin başkent Urumiye'de Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov ve İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi ile üçlü görüşme yapacak. Görüşmede, Kafkasya'daki gelişmelerin ele alınması bekleniyor.
Davutoğlu'nun ziyareti sırasında ayrıca, Van'ın İran sınırındaki Kapıköy- Razi sınır kapsı da resmi olarak transit taşımacılığa açılacak.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Azeri ve İranlı mevkidaşlarıyla bir araya gelmek üzere yarın İran'ın Urumiye şehrine gidiyor.
Bakan Davutoğlu, İran'ın Batı Azerbaycan eyaletinin başkent Urumiye'de Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov ve İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi ile üçlü görüşme yapacak. Görüşmede, Kafkasya'daki gelişmelerin ele alınması bekleniyor.
Davutoğlu'nun ziyareti sırasında ayrıca, Van'ın İran sınırındaki Kapıköy- Razi sınır kapsı da resmi olarak transit taşımacılığa açılacak.
Türkiye'den Fransa'ya Red
Türkiye, Fransa'da görüşülen, Ermeni iddialarını reddedenlerin cezalandırılmasını öngören yasa teklifine karşı çıkılması için Fransız yetkililer nezdinde girişimde bulundu...
Türkiye, Fransa'da Senatonun gündemine alınan 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını reddedenlerin cezalandırılmasını öngören yasa teklifine karşı çıkılması için Fransız yetkililer nezdinde girişimde bulundu.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk-Fransız Parlamenter Dostluk Grubu Başkanı Yaşar Yakış ile birlikte CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Fransız muhataplarına gönderdikleri mektuplarda, "yasa teklifinin geçmesinin Türk-Fransız ilişkilerine kalıcı zarar vereceği" uyarısında bulundu.
Tarihi konuların değerlendirilmesinde siyasetçilerin karar almasının yanlışlığına değinilen mektuplarda, "söz konusu teklifin ifade özgürlüğüne de aykırı olduğu" belirtildi.
Sosyalist Parti üyesi bazı senatörler tarafından genel kurul gündemine alınan teklifin, 2006 yılında Meclis'te kabul edilen yasa teklifiyle içerik açısından aynı olmasına rağmen yeniden sunulması itibarıyla Parlamento iç tüzüğü gereği Senato'da kabul edilse bile, yine Meclise gönderilmesi gerekiyor.
Fransa'da 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını tanıyan 2001 tarihli yasa, kabulünden önce içerik olarak aynı ancak farklı farklı metinler halinde sunulduğu için Meclis ile Senato arasında birkaç kez gidip gelmişti.
Meclis'te 2006 yılında kabul edilen iddiaların inkarının cezalandırılmasını öngören yasa teklifi ise beş yıldır Senato gündemine alınmamıştı.
Senatodaki Sosyalist Grup içinde ortak karar alınmamasına karşın Ermeni diasporasına yakınlığıyla bilinen Serge Lagaouche'un girişimiyle bir grup senatör, 2006 yılında 1915 olaylarıyla ilgili Mecliste kabul edilen teklifi 4 Mayıs'taki Senato genel kurul gündemine yazdırmıştı.
Türkiye, Fransa'da Senatonun gündemine alınan 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını reddedenlerin cezalandırılmasını öngören yasa teklifine karşı çıkılması için Fransız yetkililer nezdinde girişimde bulundu.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk-Fransız Parlamenter Dostluk Grubu Başkanı Yaşar Yakış ile birlikte CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Fransız muhataplarına gönderdikleri mektuplarda, "yasa teklifinin geçmesinin Türk-Fransız ilişkilerine kalıcı zarar vereceği" uyarısında bulundu.
Tarihi konuların değerlendirilmesinde siyasetçilerin karar almasının yanlışlığına değinilen mektuplarda, "söz konusu teklifin ifade özgürlüğüne de aykırı olduğu" belirtildi.
Sosyalist Parti üyesi bazı senatörler tarafından genel kurul gündemine alınan teklifin, 2006 yılında Meclis'te kabul edilen yasa teklifiyle içerik açısından aynı olmasına rağmen yeniden sunulması itibarıyla Parlamento iç tüzüğü gereği Senato'da kabul edilse bile, yine Meclise gönderilmesi gerekiyor.
Fransa'da 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını tanıyan 2001 tarihli yasa, kabulünden önce içerik olarak aynı ancak farklı farklı metinler halinde sunulduğu için Meclis ile Senato arasında birkaç kez gidip gelmişti.
Meclis'te 2006 yılında kabul edilen iddiaların inkarının cezalandırılmasını öngören yasa teklifi ise beş yıldır Senato gündemine alınmamıştı.
Senatodaki Sosyalist Grup içinde ortak karar alınmamasına karşın Ermeni diasporasına yakınlığıyla bilinen Serge Lagaouche'un girişimiyle bir grup senatör, 2006 yılında 1915 olaylarıyla ilgili Mecliste kabul edilen teklifi 4 Mayıs'taki Senato genel kurul gündemine yazdırmıştı.
Fransızlardan Bahsetmeyin Uyarısı
Wall Street Journal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için bakın ne yazdı...
Wall Street Journal, AKPM'de Fransız Milletvekili'ne yönelttiği "Fransız kaldın" sözlerini yönelten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için "sözünü sakınmayan Başbakan" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde (AKPM) Fransız Milletvekili'ne yönelttiği "Fransız kaldın" sözlerinin yurtdışındaki yankıları sürüyor. Wall Street Journal gazetesi, AKPM'de konuşması sırasında Fransız Milletvekili'ne yönelttiği "Fransız kaldın" sözleri nedeniyle Erdoğan için "sözünü sakınmayan Başbakan" dedi.
Wall Street Journal Erdoğan ve Fransızlar başlıklı haberinde, Çarşamba günü Strazburg'da toplanan AKPM'de Fransız Milletvekili'nin Başbakan Erdoğan'a yönelttiği "Türkiye'deki azınlıkların dini özgürlüklerini nasıl garanti altına alacaksınız" sorusuna Başbakan Erdoğan'ın "Bu arkadaş Türkiye'ye de Fransız" cevabını "Türkiye'nin sözünü sakınmayan Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a Fransızlardan bahsetmeyin" şeklinde değerlendirdi.
Başbakan Erdoğan'ın, AKPM'de kendisini dinleyen parlamenterlere Türkiye'yi insan hakları konularında eleştirmeden önce kendi ülkelerine bakmalarını ve Türkiye'nin Seçim sürecinin onların işi olmadığını söylediği vurgulanarak, "Erdoğan'ın hiç bahsetmediği şey ise Türkiye'nin AB hedefinin artık oy kazandırmadığı" ifadelerine yer verildi.
Türk basını ve analistlerin, Başbakan Erdoğan'ın bu çıkışını ikinci "One minute" olayı olarak nitelendirmeye başladığı vurgulanarak, Başbakan Erdoğan'ın Seçim kampanyasının tam ortasında olduğu ve bu günlerde Fransa'ya yüklenmenin çok prim yaptığı yorumu yapıldı.
Fransa ve Türkiye arasındaki son gelişmelerin değerlendirildiği haberde, Türk basınında Fransa'da burkanın yasaklanmasının olumsuz bir şekilde yankılandığı ve bir çok Türkün Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'i Türkiye'nin Avrupa Birliğine katılmasına aktif olarak karşı olduğu konusunda suçladığı görüşü öne sürüldü.
Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin geçen ay Libya'da uçuşa yasak bölgeyi başlatmak için Paris'teki toplantıdan Türkiye'yi dışlama kararının, Fransa'yı sömürgeci Türkiye'yi Ortadoğu'nun yeni Oyun kurucusu olarak gören Başbakan Erdoğan'ı ve diğer Türk liderlerini çileden çıkardığı savunuldu.
Başbakan Erdoğan'ın "Bizim tavrımız birileri gibi ganimet önünde harami tavrı değildir" sözleri hatırlatılarak, Başbakan Erdoğan'ın Fransa ve diğer ülkeleri Libya'ya petrol için müdahale ettiğini defalarca söylediğine dikkat çekildi.
Wall Street Journal, AKPM'de Fransız Milletvekili'ne yönelttiği "Fransız kaldın" sözlerini yönelten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için "sözünü sakınmayan Başbakan" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde (AKPM) Fransız Milletvekili'ne yönelttiği "Fransız kaldın" sözlerinin yurtdışındaki yankıları sürüyor. Wall Street Journal gazetesi, AKPM'de konuşması sırasında Fransız Milletvekili'ne yönelttiği "Fransız kaldın" sözleri nedeniyle Erdoğan için "sözünü sakınmayan Başbakan" dedi.
Wall Street Journal Erdoğan ve Fransızlar başlıklı haberinde, Çarşamba günü Strazburg'da toplanan AKPM'de Fransız Milletvekili'nin Başbakan Erdoğan'a yönelttiği "Türkiye'deki azınlıkların dini özgürlüklerini nasıl garanti altına alacaksınız" sorusuna Başbakan Erdoğan'ın "Bu arkadaş Türkiye'ye de Fransız" cevabını "Türkiye'nin sözünü sakınmayan Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a Fransızlardan bahsetmeyin" şeklinde değerlendirdi.
Başbakan Erdoğan'ın, AKPM'de kendisini dinleyen parlamenterlere Türkiye'yi insan hakları konularında eleştirmeden önce kendi ülkelerine bakmalarını ve Türkiye'nin Seçim sürecinin onların işi olmadığını söylediği vurgulanarak, "Erdoğan'ın hiç bahsetmediği şey ise Türkiye'nin AB hedefinin artık oy kazandırmadığı" ifadelerine yer verildi.
Türk basını ve analistlerin, Başbakan Erdoğan'ın bu çıkışını ikinci "One minute" olayı olarak nitelendirmeye başladığı vurgulanarak, Başbakan Erdoğan'ın Seçim kampanyasının tam ortasında olduğu ve bu günlerde Fransa'ya yüklenmenin çok prim yaptığı yorumu yapıldı.
Fransa ve Türkiye arasındaki son gelişmelerin değerlendirildiği haberde, Türk basınında Fransa'da burkanın yasaklanmasının olumsuz bir şekilde yankılandığı ve bir çok Türkün Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'i Türkiye'nin Avrupa Birliğine katılmasına aktif olarak karşı olduğu konusunda suçladığı görüşü öne sürüldü.
Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin geçen ay Libya'da uçuşa yasak bölgeyi başlatmak için Paris'teki toplantıdan Türkiye'yi dışlama kararının, Fransa'yı sömürgeci Türkiye'yi Ortadoğu'nun yeni Oyun kurucusu olarak gören Başbakan Erdoğan'ı ve diğer Türk liderlerini çileden çıkardığı savunuldu.
Başbakan Erdoğan'ın "Bizim tavrımız birileri gibi ganimet önünde harami tavrı değildir" sözleri hatırlatılarak, Başbakan Erdoğan'ın Fransa ve diğer ülkeleri Libya'ya petrol için müdahale ettiğini defalarca söylediğine dikkat çekildi.
Dera Şehrinde Gösteri Yapılıyor
Suriye'nin Ürdün sınırında yer alan Dera şehrinde binlerce kişinin 'özgürlük' sloganı ile gösteri yaptığı belirtildi...
Suriye'nin Ürdün sınırında yer alan Dera şehrinde binlerce kişinin 'özgürlük' sloganı ile gösteri yaptığı belirtildi.
Eylemciler, Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın Dera şehrinin ileri gelenleriyle görüşmesinin ardından ortalıkta askerlerin görülmediğini belirtti.
Kuzeydeki Banyas şehrinde ise güvenlik güçlerinin varlığına rağmen gösteri düzenlendiği belirtiliyor.
Suriye'nin Ürdün sınırında yer alan Dera şehrinde binlerce kişinin 'özgürlük' sloganı ile gösteri yaptığı belirtildi.
Eylemciler, Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın Dera şehrinin ileri gelenleriyle görüşmesinin ardından ortalıkta askerlerin görülmediğini belirtti.
Kuzeydeki Banyas şehrinde ise güvenlik güçlerinin varlığına rağmen gösteri düzenlendiği belirtiliyor.
Savaş Uçaklarımız Libya'da Hiçbir Hedefi Vurmayacak
İtalya Savunma Bakanı Ignazio La Russa, Libya operasyonuna katılan savaş uçaklarının hava saldırısı düzenlemeyeceğini söyledi...
İtalya Savunma Bakanı Ignazio La Russa, Libya operasyonuna katılan savaş uçaklarının hava saldırısı düzenlemeyeceğini söyledi. İngiltere ve Fransa, müttefiklerinden Libya'daki saldırılar için daha fazla destek istemişti.
NATO'nun operasyonuna 8 uçak ve hava üsleriyle destek veren İtalya, hava saldırılarına ise katılmıyor.
İtalya Savunma Bakanı Ignazio La Russa, Libya operasyonuna katılan savaş uçaklarının hava saldırısı düzenlemeyeceğini söyledi. İngiltere ve Fransa, müttefiklerinden Libya'daki saldırılar için daha fazla destek istemişti.
NATO'nun operasyonuna 8 uçak ve hava üsleriyle destek veren İtalya, hava saldırılarına ise katılmıyor.
42 Kişi Adliyeye Sevk Edildi
El Kaide terör örgütüne yönelik operasyonlarda gözaltına alınan zanlıların tamamı adliyeye getirildi...
El Kaide terör örgütüne yönelik operasyonlarda gözaltına alınan zanlıların tamamı adliyeye getirildi.
Örgütün Türkiye'de yeniden yapılanma sürecine girdiği ve eylem hazırlığında olduğu iddiası üzerine başlatılan operasyonda gözaltına alınan zanlılar gruplar halinde Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi.
Zanlılar adliyeye getirildikleri sırada çeşitli sloganlar attı. Bir zanlı, "Kavmimizin dinini terk ettik. Atamız İbrahim'in, İshak'ın, İsmail'in dinindeniz biz. " sloganı atarken bir şüpheli de "Hakimler hakimi olan Allah'dır. " dedi.
El Kaide terör örgütüne yönelik operasyonlarda gözaltına alınan zanlıların tamamı adliyeye getirildi.
Örgütün Türkiye'de yeniden yapılanma sürecine girdiği ve eylem hazırlığında olduğu iddiası üzerine başlatılan operasyonda gözaltına alınan zanlılar gruplar halinde Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi.
Zanlılar adliyeye getirildikleri sırada çeşitli sloganlar attı. Bir zanlı, "Kavmimizin dinini terk ettik. Atamız İbrahim'in, İshak'ın, İsmail'in dinindeniz biz. " sloganı atarken bir şüpheli de "Hakimler hakimi olan Allah'dır. " dedi.
Galatasaraya Ceza
Galatasaraylı futbolcu Kazım Kazım'a 2 maç ceza verildi...
İstanbul (A. A) - 14. 04. 2011 - Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Trabzonspor ile geçtiğimiz hafta sonunda oynanan karşılaşmada kırmızı kart gören Galatasaraylı futbolcu Kazım Kazım'a 2 maç ceza verdi.
İstanbul (A. A) - 14. 04. 2011 - Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Trabzonspor ile geçtiğimiz hafta sonunda oynanan karşılaşmada kırmızı kart gören Galatasaraylı futbolcu Kazım Kazım'a 2 maç ceza verdi.
Gözaltına Alınan Şüpheliler Adliyeye Sevk Edildi
Konya'da terör örgütü PKK'nın gençlik yapılanmasına yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 1'i BDP üyesi, 1'i öğretmen, 1'i kız 16 üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 18 şüpheli yapılan sorgulamanın ardından adliyeye sevk edildi...
Konya'da terör örgütü PKK'nın gençlik yapılanmasına yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 1'i BDP üyesi, 1'i öğretmen, 1'i kız 16 üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 18 şüpheli yapılan sorgulamanın ardından adliyeye sevk edildi.
Konya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, PKK'nın, Selçuk Üniversitesi'nde gençlik yapılanması faaliyetleri içinde olduğu istihbaratı üzerine 1 yıl önce çalışma başlattı. Yapılan teknik takip sonucu polis, 13 Nisan çarşamba sabahı eş zamanlı olarak operasyon düzenledi. Operasyonda 1'i BDP üyesi, 1'i öğretmen, 1'i kız 16 üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 18 kişi gözaltına alındı. Evlerde yapılan aramada ele geçirilen çok sayıda örgütsel dökümanlarada el konuldu. Operasyon kapsamında yaklaşık 3 ay önce 'örgüte yardım ve yataklık yapma' suçundan tutuklanan 2 üniversite öğrencisi de dahil edildi.
DAĞ KADROSUNA MİLİTAN KAZANDIRMAYA ÇALIŞTIKLARI İDDİASI
Şüphelilerin Selçuk Üniversitesi'nde, örgütün propagandasını yapıp, örgütün şehir ve dağ kadrosuna militan kazandırmaya, üniversitede kaos ortamı yaratmaya çalıştıkları iddia edildi. Şüpheliler yapılan sorgulamanın ardından bugün geniş güvenlik önlemi altında Konya Numune Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi.
Konya'da terör örgütü PKK'nın gençlik yapılanmasına yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 1'i BDP üyesi, 1'i öğretmen, 1'i kız 16 üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 18 şüpheli yapılan sorgulamanın ardından adliyeye sevk edildi.
Konya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, PKK'nın, Selçuk Üniversitesi'nde gençlik yapılanması faaliyetleri içinde olduğu istihbaratı üzerine 1 yıl önce çalışma başlattı. Yapılan teknik takip sonucu polis, 13 Nisan çarşamba sabahı eş zamanlı olarak operasyon düzenledi. Operasyonda 1'i BDP üyesi, 1'i öğretmen, 1'i kız 16 üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 18 kişi gözaltına alındı. Evlerde yapılan aramada ele geçirilen çok sayıda örgütsel dökümanlarada el konuldu. Operasyon kapsamında yaklaşık 3 ay önce 'örgüte yardım ve yataklık yapma' suçundan tutuklanan 2 üniversite öğrencisi de dahil edildi.
DAĞ KADROSUNA MİLİTAN KAZANDIRMAYA ÇALIŞTIKLARI İDDİASI
Şüphelilerin Selçuk Üniversitesi'nde, örgütün propagandasını yapıp, örgütün şehir ve dağ kadrosuna militan kazandırmaya, üniversitede kaos ortamı yaratmaya çalıştıkları iddia edildi. Şüpheliler yapılan sorgulamanın ardından bugün geniş güvenlik önlemi altında Konya Numune Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi.
14 Nisan 2011 Perşembe
Barış İçin İnsanlar Artık Daha Akıllı Davranmalı
Devlet Bakanı Faruk Çelik, dünyada yaşanan savaşlar, kargaşalar, isyanlar ve siyasi belirsizliklerin...
Devlet Bakanı Faruk Çelik, dünyada yaşanan savaşlar, kargaşalar, isyanlar ve siyasi belirsizliklerin Hz. Muhammed'in yeryüzüne getirdiği merhamet duygusunun eksikliğinden kaynaklandığını dile getirdi. Her gün küçük çocukların hunharca katledildiğini, aile içi ve kadına karşı şiddetin örneklerinin yaşandığını belirten Bakan Çelik, insanlığın bir damla petrolün, bir damla kandan ve gözyaşından daha değerli gördüğü bir imtihandan geçtiğini söyledi. Bakan Çelik: "Yeryüzünde küresel barışın sağlanması ve merhametin yeniden egemen olması için insanlığın artık gaflet uykusundan uyanması, kendisini var eden değerlerle barışması, kısacası fabrika ayarlarına dönme vakti gelmiş ve geçmektedir. " dedi. .
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin açılışı Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen "Merhamet Peygamberi" adlı programla yapıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldığı programa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Adalet Bakanı Ahmet Kahraman, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Süryani Metropoliti Yusuf Çetin, Türkiye Ermenileri Patriği Vekili Aram Ateşyan ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda konuşan Devlet Bakanı Faruk Çelik, yapılan kutlamanın sıradan bir kutlama olmadığını, sevgi, şefkat ve merhamet kaynağı Hz. Muhammed'in zalimleşen, gaddarlaşan insanlığa yeniden hatırlatmak için toplandıklarını belirtti.
Kutlu Doğumun cahiliyenin ve tüm değersizlikleri İslam'ın pak ve temiz değerlerine dönüşmenin bir başlangıcı olduğunu aktaran Çelik, "Kutlu doğum, müminin kendini Hz. Muhammed'in ahlakıyla bütünleştirmesi için bir fırsattır. Kutlu Doğum, Mümin'in bireysellikten, egoizmden kurtulması için bir fırsattır. İşte bunun için Kutlu Doğum etkinlikleri bireysel ve toplumsal değişim ve dönüşümleri katkı sağladığı oranda anlamlıdır ve anlamlı olacaktır. " diye konuştu.
Hz. Muhammed'in 571'de doğumunun insanlık için bir milad olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, "Çünkü bu tarihten vicdanların nasırlaştığı kalplerin taşlaştığı yüreklerin pas tuttuğu bir anda karanlıkları aydınlığa kavuşturan bir güneş doğdu. Bu güneş zulme karşı merhameti, haksızlığa karşı adaleti, yeşerten bir güneşti. Peygamberimizin dünyaya ayak basması rotasını kaybeden, insanlığını unutan insanlara yüce Allah'ın merhametinin rahmetinin bir göstergesidir. O yüce Allah'ın insanlığa bir hediyesi, bu aleme gelmiş güzellikleri zirvesidir. Onun doğumuyla birlikte insanlık adeta yeniden doğmuş, dünyanın dört bir yanında sevgi, hoşgörü, adalet, merhamet ve kardeşlik duyguları hayat bulmaya başlamıştır. " ifadelerini kullandı.
Hz. Muhammed'in isminin ulaştığı coğrafyalarda zalimlerin kılıçlarının körleştiğini, mazlumların umutlarının ise yeşermeye başladığını aktaran Faruk Çelik, ırklar, renkler ve kavimler Hz. Muhammed'in bize getirdiği mesajda buluşarak kardeş olduklarını aktardı.
İnsanlığın merhameti yeniden hatırlamaya, yaşamaya ve yaşatmaya her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu aktaran Bakan Çelik, "Merhamet var oluş nedenidir. Her şey merhamette var olmuş, yeryüzü merhametle nizama kavuşmuştur. Merhameti öldüren insanlığı öldürmüş olur. Merhametin olmadığı yerde rahmet olmaz. Şefkatin yeşermediği kalpte şiddet eksik olmaz. " diye konuştu.
Günümüzde körpecik çocukların hunharca katledildiğini, her geçen gün aile için ve kadına karşı şiddetin yeni örnekleriyle karşı karşıya kalındığını dile getiren Çelik, şöyle konuştu: "İnsanlık bir damla petrolün, bir damla kandan, bir damla göz yaşından daha değerli gördüğü bir imtihandan geçiyor. Bir tarafta açlık çeken milyonlar, bir tarafta israfı marifet sayan yığınlar. İnsanlığın içinde bulunduğu bu durum hiç de iç açıcı değildir. Bu karanlık tablonun en önemli sebebi, merhamet duygusunun vicdanları terk etmesi, bencillik, hırs ve kin ve nefretin kalpleri esir almasıdır. "
Son yıllarda artan savaşlar, siyasi çatışmalar, isyanlar, kavga ve kargaşaların hep bu merhamet eksikliğinin tezahürü olduğunu belirten Bakan Çelik sözlerini şöyle tamamladı: "Oysaki yağmurun toprağı, toprağın canlılara gösterdiği merhametin zerresini insan insana gösterse bugün dünya çok daha farklı, yaşanabilir olurdu. Güneş hala doğuyorsa, gezegenler ilk günkü gibi nizamlarını koruyorsa. Toprak her yıl yeniden taptaze uyanıyorsa yardımlaşma duyguları hala yaşıyorsa bu tablo merhametin eseridir. Küresel barış istiyorsak merhametin egemen olmasını istiyorsak insanlığın artık gaflet uykusundan uyanma, kendisini var eden değerlerle barışma, kısacası fabrika ayarlarına dönme vakti gelmiştir. Hatta geçmektedir.
Devlet Bakanı Faruk Çelik, dünyada yaşanan savaşlar, kargaşalar, isyanlar ve siyasi belirsizliklerin Hz. Muhammed'in yeryüzüne getirdiği merhamet duygusunun eksikliğinden kaynaklandığını dile getirdi. Her gün küçük çocukların hunharca katledildiğini, aile içi ve kadına karşı şiddetin örneklerinin yaşandığını belirten Bakan Çelik, insanlığın bir damla petrolün, bir damla kandan ve gözyaşından daha değerli gördüğü bir imtihandan geçtiğini söyledi. Bakan Çelik: "Yeryüzünde küresel barışın sağlanması ve merhametin yeniden egemen olması için insanlığın artık gaflet uykusundan uyanması, kendisini var eden değerlerle barışması, kısacası fabrika ayarlarına dönme vakti gelmiş ve geçmektedir. " dedi. .
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin açılışı Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen "Merhamet Peygamberi" adlı programla yapıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldığı programa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Adalet Bakanı Ahmet Kahraman, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Süryani Metropoliti Yusuf Çetin, Türkiye Ermenileri Patriği Vekili Aram Ateşyan ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda konuşan Devlet Bakanı Faruk Çelik, yapılan kutlamanın sıradan bir kutlama olmadığını, sevgi, şefkat ve merhamet kaynağı Hz. Muhammed'in zalimleşen, gaddarlaşan insanlığa yeniden hatırlatmak için toplandıklarını belirtti.
Kutlu Doğumun cahiliyenin ve tüm değersizlikleri İslam'ın pak ve temiz değerlerine dönüşmenin bir başlangıcı olduğunu aktaran Çelik, "Kutlu doğum, müminin kendini Hz. Muhammed'in ahlakıyla bütünleştirmesi için bir fırsattır. Kutlu Doğum, Mümin'in bireysellikten, egoizmden kurtulması için bir fırsattır. İşte bunun için Kutlu Doğum etkinlikleri bireysel ve toplumsal değişim ve dönüşümleri katkı sağladığı oranda anlamlıdır ve anlamlı olacaktır. " diye konuştu.
Hz. Muhammed'in 571'de doğumunun insanlık için bir milad olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, "Çünkü bu tarihten vicdanların nasırlaştığı kalplerin taşlaştığı yüreklerin pas tuttuğu bir anda karanlıkları aydınlığa kavuşturan bir güneş doğdu. Bu güneş zulme karşı merhameti, haksızlığa karşı adaleti, yeşerten bir güneşti. Peygamberimizin dünyaya ayak basması rotasını kaybeden, insanlığını unutan insanlara yüce Allah'ın merhametinin rahmetinin bir göstergesidir. O yüce Allah'ın insanlığa bir hediyesi, bu aleme gelmiş güzellikleri zirvesidir. Onun doğumuyla birlikte insanlık adeta yeniden doğmuş, dünyanın dört bir yanında sevgi, hoşgörü, adalet, merhamet ve kardeşlik duyguları hayat bulmaya başlamıştır. " ifadelerini kullandı.
Hz. Muhammed'in isminin ulaştığı coğrafyalarda zalimlerin kılıçlarının körleştiğini, mazlumların umutlarının ise yeşermeye başladığını aktaran Faruk Çelik, ırklar, renkler ve kavimler Hz. Muhammed'in bize getirdiği mesajda buluşarak kardeş olduklarını aktardı.
İnsanlığın merhameti yeniden hatırlamaya, yaşamaya ve yaşatmaya her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu aktaran Bakan Çelik, "Merhamet var oluş nedenidir. Her şey merhamette var olmuş, yeryüzü merhametle nizama kavuşmuştur. Merhameti öldüren insanlığı öldürmüş olur. Merhametin olmadığı yerde rahmet olmaz. Şefkatin yeşermediği kalpte şiddet eksik olmaz. " diye konuştu.
Günümüzde körpecik çocukların hunharca katledildiğini, her geçen gün aile için ve kadına karşı şiddetin yeni örnekleriyle karşı karşıya kalındığını dile getiren Çelik, şöyle konuştu: "İnsanlık bir damla petrolün, bir damla kandan, bir damla göz yaşından daha değerli gördüğü bir imtihandan geçiyor. Bir tarafta açlık çeken milyonlar, bir tarafta israfı marifet sayan yığınlar. İnsanlığın içinde bulunduğu bu durum hiç de iç açıcı değildir. Bu karanlık tablonun en önemli sebebi, merhamet duygusunun vicdanları terk etmesi, bencillik, hırs ve kin ve nefretin kalpleri esir almasıdır. "
Son yıllarda artan savaşlar, siyasi çatışmalar, isyanlar, kavga ve kargaşaların hep bu merhamet eksikliğinin tezahürü olduğunu belirten Bakan Çelik sözlerini şöyle tamamladı: "Oysaki yağmurun toprağı, toprağın canlılara gösterdiği merhametin zerresini insan insana gösterse bugün dünya çok daha farklı, yaşanabilir olurdu. Güneş hala doğuyorsa, gezegenler ilk günkü gibi nizamlarını koruyorsa. Toprak her yıl yeniden taptaze uyanıyorsa yardımlaşma duyguları hala yaşıyorsa bu tablo merhametin eseridir. Küresel barış istiyorsak merhametin egemen olmasını istiyorsak insanlığın artık gaflet uykusundan uyanma, kendisini var eden değerlerle barışma, kısacası fabrika ayarlarına dönme vakti gelmiştir. Hatta geçmektedir.
Alışveriş Merkezinde Yine Patlama Yaşanan
Aydın'ın Söke İlçesindeki bir alışveriş merkezinde yaşanan patlama ve sonrasında çıkan yangında 7 kişi yaralandı...
Aydın'ın Söke İlçesindeki bir alışveriş merkezinde yaşanan patlama ve sonrasında çıkan yangında 7 kişi yaralandı.
Aydın'ın Söke İlçesindeki bir alışveriş merkezinde yaşanan patlama ve sonrasında çıkan yangında 7 kişi yaralandı.
Erdoğan'ın Akıl Hocaları
AK Parti'nin akıl hocası olacak 10 kişi...
Erdoğan akademisyen tercihlerini yaparken yakın danışman kadrosunun yanı sıra demokratik açılım sürecini ve yeni anayasa çalışmalarını da esas almış gözüküyor.
Partide ilahiyatçı aday adaylarının sayısı da bir hayli fazla.
Taraf gazetesinin oluşturduğu listedeki isimler farklı özellikleriyle de dikkat çekiyor. İşte o isimler:
Nabi Avcı : Başbakan'ın başdanışmanlarından Prof. Dr. Nabi Avcı uzun süre gölgede kalmış ama Başbakan üzerinde etkili bir isimdi. ODTÜ mezunu ve Bilgi Üniversitesi'nde iletişim dersleri veren Avcı'nın adını yeni dönemde daha sık duyacağız. Kanal 7 ve Yeni Şafak'ta yöneticilikte yapan Avcı, gazetelerde yazılar yazdı, Molla Kasım takma adıyla yazdığı mizah yazıları kitaplaştırıldı. Avcı, Rene Guenon, Martin Lings ve Seyyid Hüseyin Nasr gibi gelenekselci İslam entelektüellerinin kitaplarını çevirdi, iletişim alanında kitaplar yazdı. Liberal görüşleriyle tanınan Avcı liberal ve sol akademiyle de güçlü bağlara sahip.
Naci Bostancı: Mümtaz'er Türköne'yi aday yapmayan AKP, Gazi Üniversitesi'nden ve Türkiye Günlüğü dergisi çevresinden arkadaşı Prof. Dr. Naci Bostancı'yı Amasya birinci sıraya koydu. Televizyon tartışmaları ve gazete yazılarından tanınan Bostancı, Başbakanlığı sırasında Mesut Yılmaz'a danışmanlık yapmıştı. Bostancı muhafazakar-demokrat görüşleriyle biliniyor.
Yalçın Akdoğan: Başbakan'ın konuşmalarını hazırlayan, vakanüvisti ve başdanışmanı Akdoğan, Muhafazakar Demokrasi kavramının da mucidi. Yasin Doğan mahlasıyla Yeni Şafak'ta yazılar yazan Akdoğan, Ankara birinci bölge altıncı sıradan aday. Siyaset Bilimi doçenti olan Akdoğan son dönemde Demokratik Açılım üzerine yaptığı çalışmaları ve yazılarıyla dikkat çekmişti.
Mustafa Şentop: AKP'nin hukuk doçenti Şentop'u İstanbul üçüncü bölge altıncı sıradan aday göstermesi, yeni anayasa çalışmalarında Şentop'un oynayabileceği rol hakkında bir fikir veriyor. Marmara Üniversitesi'nde hukuk fakültesinde hukuk tarihi dersleri veren Şentop son dönemde televizyon tartışmalarının da aranan isimlerinden biriydi.
İdris Bal: Kütahya'da AKP listesinin seçilmesi kesin olan üçüncü sırasında televizyon ve gazetelerden yakınan tanınan Polis Akademisi öğretim görevlisi İdris Bal var. Bal Ankara'da pek çok düşünce kuruluşunda görev yapan, özellikle demokratik açılım konusunda hükümete raporlar yazan bir akademisyen.
Suat Kolukırık: Isparta üçüncü sıradan aday gösterilen 41 yaşındaki doçent Kolukırık kültürel çalışmalar alanında özellikle de Çingeneler konusunda yaptığı çalışmalarla tanınmış bir isim.
Emrullah İşler: Başbakan'ın başmuşaviri ve yakın ekibinden olan İşler, Suudi Arabistan'da eğitim görmüş bir Arapça profesörü. İşler Erdoğan'ın Ortadoğu konusundaki danışmanlarından biriydi.
Zeynep Karahan Uslu: 2002-207 arası meclis'te AKP milletvekili olarak bulunan Uslu, AKP Şanlıurfa beşinci sıra adayı olarak Meclis'e dönmeye çok yakın. Sorbonne mezunu Uslu'nun babası muhafazakar camiada ve Urfa'da çok tanınan edebiyat hocası Prof. Dr. Abdülkadir Karahan'dı.
Seyit Serçelik: Ankara ikinci bölge dokuzuncu sırada yer alan Profesör Sertçelik milliyetçi bir akademisyen. Özellikle Ermeni Soykırımı'na karşı Türk tezlerini savunan çalışmalarıyla dikkat çekiyor.
Orhan Atalay: AKP'nin Ardahan birinci sıradan aday gösterdiği Atalay, üç dil bilen ve ılımlı görüşleriyle tanınan bir ilahiyat profesörü.
Erdoğan akademisyen tercihlerini yaparken yakın danışman kadrosunun yanı sıra demokratik açılım sürecini ve yeni anayasa çalışmalarını da esas almış gözüküyor.
Partide ilahiyatçı aday adaylarının sayısı da bir hayli fazla.
Taraf gazetesinin oluşturduğu listedeki isimler farklı özellikleriyle de dikkat çekiyor. İşte o isimler:
Nabi Avcı : Başbakan'ın başdanışmanlarından Prof. Dr. Nabi Avcı uzun süre gölgede kalmış ama Başbakan üzerinde etkili bir isimdi. ODTÜ mezunu ve Bilgi Üniversitesi'nde iletişim dersleri veren Avcı'nın adını yeni dönemde daha sık duyacağız. Kanal 7 ve Yeni Şafak'ta yöneticilikte yapan Avcı, gazetelerde yazılar yazdı, Molla Kasım takma adıyla yazdığı mizah yazıları kitaplaştırıldı. Avcı, Rene Guenon, Martin Lings ve Seyyid Hüseyin Nasr gibi gelenekselci İslam entelektüellerinin kitaplarını çevirdi, iletişim alanında kitaplar yazdı. Liberal görüşleriyle tanınan Avcı liberal ve sol akademiyle de güçlü bağlara sahip.
Naci Bostancı: Mümtaz'er Türköne'yi aday yapmayan AKP, Gazi Üniversitesi'nden ve Türkiye Günlüğü dergisi çevresinden arkadaşı Prof. Dr. Naci Bostancı'yı Amasya birinci sıraya koydu. Televizyon tartışmaları ve gazete yazılarından tanınan Bostancı, Başbakanlığı sırasında Mesut Yılmaz'a danışmanlık yapmıştı. Bostancı muhafazakar-demokrat görüşleriyle biliniyor.
Yalçın Akdoğan: Başbakan'ın konuşmalarını hazırlayan, vakanüvisti ve başdanışmanı Akdoğan, Muhafazakar Demokrasi kavramının da mucidi. Yasin Doğan mahlasıyla Yeni Şafak'ta yazılar yazan Akdoğan, Ankara birinci bölge altıncı sıradan aday. Siyaset Bilimi doçenti olan Akdoğan son dönemde Demokratik Açılım üzerine yaptığı çalışmaları ve yazılarıyla dikkat çekmişti.
Mustafa Şentop: AKP'nin hukuk doçenti Şentop'u İstanbul üçüncü bölge altıncı sıradan aday göstermesi, yeni anayasa çalışmalarında Şentop'un oynayabileceği rol hakkında bir fikir veriyor. Marmara Üniversitesi'nde hukuk fakültesinde hukuk tarihi dersleri veren Şentop son dönemde televizyon tartışmalarının da aranan isimlerinden biriydi.
İdris Bal: Kütahya'da AKP listesinin seçilmesi kesin olan üçüncü sırasında televizyon ve gazetelerden yakınan tanınan Polis Akademisi öğretim görevlisi İdris Bal var. Bal Ankara'da pek çok düşünce kuruluşunda görev yapan, özellikle demokratik açılım konusunda hükümete raporlar yazan bir akademisyen.
Suat Kolukırık: Isparta üçüncü sıradan aday gösterilen 41 yaşındaki doçent Kolukırık kültürel çalışmalar alanında özellikle de Çingeneler konusunda yaptığı çalışmalarla tanınmış bir isim.
Emrullah İşler: Başbakan'ın başmuşaviri ve yakın ekibinden olan İşler, Suudi Arabistan'da eğitim görmüş bir Arapça profesörü. İşler Erdoğan'ın Ortadoğu konusundaki danışmanlarından biriydi.
Zeynep Karahan Uslu: 2002-207 arası meclis'te AKP milletvekili olarak bulunan Uslu, AKP Şanlıurfa beşinci sıra adayı olarak Meclis'e dönmeye çok yakın. Sorbonne mezunu Uslu'nun babası muhafazakar camiada ve Urfa'da çok tanınan edebiyat hocası Prof. Dr. Abdülkadir Karahan'dı.
Seyit Serçelik: Ankara ikinci bölge dokuzuncu sırada yer alan Profesör Sertçelik milliyetçi bir akademisyen. Özellikle Ermeni Soykırımı'na karşı Türk tezlerini savunan çalışmalarıyla dikkat çekiyor.
Orhan Atalay: AKP'nin Ardahan birinci sıradan aday gösterdiği Atalay, üç dil bilen ve ılımlı görüşleriyle tanınan bir ilahiyat profesörü.
Arnavut Ulusal Ordusu İlk Kez Resmi Olarak Varlığını Gösterdi
Bugüne kadar yalnızca yayınladıkları bildirilerle ve basına gönderdikleri görüntülerle adını duyuran Arnavut Ulusal Ordusu (AKSH) kuruluşun 7'inci yıl dönümünde dağlardan inip Drenas Kasabasında düzenlenen törende varlığını gösterdi...
Bugüne kadar yalnızca yayınladıkları bildirilerle ve basına gönderdikleri görüntülerle adını duyuran Arnavut Ulusal Ordusu (AKSH) kuruluşun 7'inci yıl dönümünde dağlardan inip Drenas Kasabasında düzenlenen törende varlığını gösterdi.
Drenas kasabasında bir restoranda düzenlenen ve Zeri gazetesi dışında hiçbir medyanın katılmasına izin verilmeyen törende AKSH üst düzey komutanları yüzlerinde kar maskeleriyle ve üniformalarıyla vatandaşlarla bir araya geldi.
AKSH baş komutanı İsmail Bayraktari burada yaptığı konuşmada yüz yıl önce Arnavutların elinden alınan toprakların geri alınması için 7 yıl önce AKSH'nin kurulduğunu söyleyerek 'Drenas'a gelerek AKSH'nin yalnızca sözde bir Ordu olmadığını gösterdik' dedi.
Zeri gazetesinin haberinde, Bayraktari, Kosova'yı ileriye götürecek çalışmalarda bulunmayan Kosova Hükümetini ve UÇK'lıları tutuklayan EULEX'i eleştirerek, Mitroviça'nın hala bölünmüş konumda bulunduğunu belirtti.
AKSH'yle ilgili Zeri gazetesinde yayınlanan haber Kosova'da günün konusu oldu. Haberin yayınlanmasının ardından, konuyla ilgili bir açıklama yapan Kosova hükümeti Kosova'da kendini 'Ordu' diye adlandıran ve kar maskeleriyle insanlarının önüne çıkan kişilerin, Kosova'yı karıştırmak amacında olduklarını söyledi . Kosova hükümeti, Kosova polisinin hemen harekete geçmesini isteyerek ve AKSH'nin arkasında bulunan kişilerin bulunması için operasyonlara hemen başlamalarını için emir verildiğini bildirdi.
Bugüne kadar yalnızca yayınladıkları bildirilerle ve basına gönderdikleri görüntülerle adını duyuran Arnavut Ulusal Ordusu (AKSH) kuruluşun 7'inci yıl dönümünde dağlardan inip Drenas Kasabasında düzenlenen törende varlığını gösterdi.
Drenas kasabasında bir restoranda düzenlenen ve Zeri gazetesi dışında hiçbir medyanın katılmasına izin verilmeyen törende AKSH üst düzey komutanları yüzlerinde kar maskeleriyle ve üniformalarıyla vatandaşlarla bir araya geldi.
AKSH baş komutanı İsmail Bayraktari burada yaptığı konuşmada yüz yıl önce Arnavutların elinden alınan toprakların geri alınması için 7 yıl önce AKSH'nin kurulduğunu söyleyerek 'Drenas'a gelerek AKSH'nin yalnızca sözde bir Ordu olmadığını gösterdik' dedi.
Zeri gazetesinin haberinde, Bayraktari, Kosova'yı ileriye götürecek çalışmalarda bulunmayan Kosova Hükümetini ve UÇK'lıları tutuklayan EULEX'i eleştirerek, Mitroviça'nın hala bölünmüş konumda bulunduğunu belirtti.
AKSH'yle ilgili Zeri gazetesinde yayınlanan haber Kosova'da günün konusu oldu. Haberin yayınlanmasının ardından, konuyla ilgili bir açıklama yapan Kosova hükümeti Kosova'da kendini 'Ordu' diye adlandıran ve kar maskeleriyle insanlarının önüne çıkan kişilerin, Kosova'yı karıştırmak amacında olduklarını söyledi . Kosova hükümeti, Kosova polisinin hemen harekete geçmesini isteyerek ve AKSH'nin arkasında bulunan kişilerin bulunması için operasyonlara hemen başlamalarını için emir verildiğini bildirdi.
Öğretmenler Manipülasyona Gelmemelidir
Eğitim Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mehmet Emin SOFUOĞLU, Sözleşmeli Öğretmenlerle İlgili Olarak Diğer Sendikaların Son Günlerdeki Uygulamaları Hakkında Yazılı Bir Basın Açıklaması Yaptı...
Eğitim bir-sen Manisa şube başkanı mehmet emin sofuoğlu, sözleşmeli öğretmenlerle ilgili olarak diğer sendikaların son günlerdeki uygulamaları hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı.
SOFUOĞLU açıklamasında özellikle, Eğitim Bir-Sen olarak yapmış oldukları çalışmaların ve kazanılan hakların, diğer sendikaların kendilerine mal ettiğini vurgulayarak tüm öğretmen camiasını uyanık olmaya ve bu türden çalışmalara prim vermemeye davet etti. SOFUOĞLU şunları söyledi:
Sözleşmeli öğretmen istihdamı gündeme geldiği günden bu yana, "öğretmenlik mevsimlik işçilik değildir", "sözleşmeli öğretmen istihdamına hayır" diye net tavır aldık. Öğretmenlik mesleğinin kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil şeklinde çeşitlendirilmesinin yanlış olduğunu her fırsatta dile getirdik.
Sözleşmelilerin 30 günü aşan rapordan dolayı sözleşmelerinin feshedilmemesi, Danıştay'da açtığımız dava sonucu verilen iptal kararıyla sağlanmıştır. Bu kararla, sözleşmeliler tedirginlikten bir nebze olsun kurtulmuştur. 2010 yılı toplu görüşmelerinde diğer konfederasyonlar imza koymadıkları halde Memur-Sen sayesinde 4/B'li çalışanlar ilk defa 130 TL aile yardımı hakkı kazandı. Sözleşmelerdeki damga vergisi, ısrarımız ve mücadelemiz sonucu Torba Kanun'la kaldırıldı.
2011 yılı için alınan damga vergisinin, yasanın yürürlük tarihinden sonraya denk gelen kısmının iadesi için açtığımız dava ise sürüyor. Eğitime Hazırlık Ödeneği'nden damga vergisi kesilmesine açtığımız dava devam ediyor. Sürekli görev yolluğu için açtığımız davalardan idare mahkemelerinde lehimize kararlar çıkmışken, konunun kökten çözümü için Danıştay 2. Dairesi'nde dava açtık.
Sözleşmelilerin becayiş hakkı için Kurum İdari Kurulu kararlarına da yansıttığımız irademizin Bakanlık tarafından daha fazla bekletilmemesi için çalışmalarımız sürüyor.
Yıllardır etkisiz yetkili sendika olan gürültücüler, şimdiye kadarki alışkanlıklarının aynısını devam ettirerek, insanların zihnini çelmeye çalışarak, bilgi kirliliği oluşturarak, sözleşmelilerin duygularını köpürterek, pasta keserek, çayda çıra oynayarak taşımakta zorlandıkları genel yetkiyi kaybetmemek için her yolu mübah görmeye devam etmektedir.
Bütün kazanımların arkasında emeğimiz, altında imzamız olmasına rağmen iş yapana değil, ne yazık ki, gürültü yapana kulak kabartılması gerçekten üzücü bir durumdur. Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişine yönelik umudun çok daha arttığını ve çözümün çok daha yakın olduğunu görüşmemizdeki paylaşımlarda gördük. Bakan tarafından, konuya ilişkin Başbakan'la yapılan görüşmenin ana hatları tarafımıza ifade edilmiştir. Kadro talebimizin karşılanacağına ilişkin olumlu kararın bizzat Başbakan tarafından yapılacağı bilgisi paylaşılmıştır.
Toplu Sözleşme Hakkı için düzenlenen çalıştaydan kaçanlar; 12 Eylül'de yapılan Anayasa Değişikliği Referandumu sürecinde "Hayır!" için uğraşanlar, şimdi Memur-Sen'in gayretleri sonucu referandumla gelen Toplu Sözleşme Hakkı'nı da sahipleniyorlar. Üç ayda bir verilmeye başlanan 45 TL Toplu Sözleşme Primi'nde emeği ve imzası olmayanlar, onu da sahipleniyorlar. Sözleşmeliler için kadro mücadelemizde aldığımız mesafe dolayısıyla 'kadro ufukta' diye telaşa kapılanlar, yine aynı yanlış hareketlerini yapmaya devam ediyorlar. Sözleşmeli öğretmenler kesinlikle manipülasyona gelmemelidir.
Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişi ile ilgili bizzat Başbakan tarafından kısa süre içerisinde yapılacağı ifade edilen açıklamayı bekliyoruz. Birileri sorunlardan nemalanmaya, süreci baltalamaya ve kirli bilgi üretmeye devam ededursun; biz, sorunları çözmenin mücadelesini vermeye devam edeceğiz.
Eğitim bir-sen Manisa şube başkanı mehmet emin sofuoğlu, sözleşmeli öğretmenlerle ilgili olarak diğer sendikaların son günlerdeki uygulamaları hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı.
SOFUOĞLU açıklamasında özellikle, Eğitim Bir-Sen olarak yapmış oldukları çalışmaların ve kazanılan hakların, diğer sendikaların kendilerine mal ettiğini vurgulayarak tüm öğretmen camiasını uyanık olmaya ve bu türden çalışmalara prim vermemeye davet etti. SOFUOĞLU şunları söyledi:
Sözleşmeli öğretmen istihdamı gündeme geldiği günden bu yana, "öğretmenlik mevsimlik işçilik değildir", "sözleşmeli öğretmen istihdamına hayır" diye net tavır aldık. Öğretmenlik mesleğinin kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil şeklinde çeşitlendirilmesinin yanlış olduğunu her fırsatta dile getirdik.
Sözleşmelilerin 30 günü aşan rapordan dolayı sözleşmelerinin feshedilmemesi, Danıştay'da açtığımız dava sonucu verilen iptal kararıyla sağlanmıştır. Bu kararla, sözleşmeliler tedirginlikten bir nebze olsun kurtulmuştur. 2010 yılı toplu görüşmelerinde diğer konfederasyonlar imza koymadıkları halde Memur-Sen sayesinde 4/B'li çalışanlar ilk defa 130 TL aile yardımı hakkı kazandı. Sözleşmelerdeki damga vergisi, ısrarımız ve mücadelemiz sonucu Torba Kanun'la kaldırıldı.
2011 yılı için alınan damga vergisinin, yasanın yürürlük tarihinden sonraya denk gelen kısmının iadesi için açtığımız dava ise sürüyor. Eğitime Hazırlık Ödeneği'nden damga vergisi kesilmesine açtığımız dava devam ediyor. Sürekli görev yolluğu için açtığımız davalardan idare mahkemelerinde lehimize kararlar çıkmışken, konunun kökten çözümü için Danıştay 2. Dairesi'nde dava açtık.
Sözleşmelilerin becayiş hakkı için Kurum İdari Kurulu kararlarına da yansıttığımız irademizin Bakanlık tarafından daha fazla bekletilmemesi için çalışmalarımız sürüyor.
Yıllardır etkisiz yetkili sendika olan gürültücüler, şimdiye kadarki alışkanlıklarının aynısını devam ettirerek, insanların zihnini çelmeye çalışarak, bilgi kirliliği oluşturarak, sözleşmelilerin duygularını köpürterek, pasta keserek, çayda çıra oynayarak taşımakta zorlandıkları genel yetkiyi kaybetmemek için her yolu mübah görmeye devam etmektedir.
Bütün kazanımların arkasında emeğimiz, altında imzamız olmasına rağmen iş yapana değil, ne yazık ki, gürültü yapana kulak kabartılması gerçekten üzücü bir durumdur. Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişine yönelik umudun çok daha arttığını ve çözümün çok daha yakın olduğunu görüşmemizdeki paylaşımlarda gördük. Bakan tarafından, konuya ilişkin Başbakan'la yapılan görüşmenin ana hatları tarafımıza ifade edilmiştir. Kadro talebimizin karşılanacağına ilişkin olumlu kararın bizzat Başbakan tarafından yapılacağı bilgisi paylaşılmıştır.
Toplu Sözleşme Hakkı için düzenlenen çalıştaydan kaçanlar; 12 Eylül'de yapılan Anayasa Değişikliği Referandumu sürecinde "Hayır!" için uğraşanlar, şimdi Memur-Sen'in gayretleri sonucu referandumla gelen Toplu Sözleşme Hakkı'nı da sahipleniyorlar. Üç ayda bir verilmeye başlanan 45 TL Toplu Sözleşme Primi'nde emeği ve imzası olmayanlar, onu da sahipleniyorlar. Sözleşmeliler için kadro mücadelemizde aldığımız mesafe dolayısıyla 'kadro ufukta' diye telaşa kapılanlar, yine aynı yanlış hareketlerini yapmaya devam ediyorlar. Sözleşmeli öğretmenler kesinlikle manipülasyona gelmemelidir.
Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişi ile ilgili bizzat Başbakan tarafından kısa süre içerisinde yapılacağı ifade edilen açıklamayı bekliyoruz. Birileri sorunlardan nemalanmaya, süreci baltalamaya ve kirli bilgi üretmeye devam ededursun; biz, sorunları çözmenin mücadelesini vermeye devam edeceğiz.
Dumankaya ITO’da İşadamlarıyla Buluştu
14 Nisan 2011, İstanbul – İstanbul Ticaret Odası'nda (ITO) Düzenlenen "Üretici, Tedarikçi Ve Kurumlar Arasında Yaşanan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri" Adlı Panelde Dumankaya Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya Konuşmacı Olarak Yer Aldı...
14 nisan 2011, istanbul – istanbul ticaret odası'nda (ıto) düzenlenen "üretici, tedarikçi ve kurumlar arasında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri" adlı panelde dumankaya yönetim kurulu üyesi ali dumankaya konuşmacı olarak yer aldı. İnşaat Malzemeleri Meslek Komitesi tarafından düzenlenen ve 11 Nisan Pazartesi günü gerçekleştirilen panele çok sayıda iş adamı katıldı.
ITO'da düzenlenen ve sektörün önde gelen firmalarının konuşmacı olarak katıldığı panelde Ali Dumankaya gerçekleştirdiği konuşmasında sektörde yaşanan sorunlara ve çözüm önerilerine dikkat çekti. Kentsel dönüşüm olgusu ve bu konuda neler yapılması gerektiği üzerinde duran Ali Dumankaya "Sadece sektörden gelen şikayet ve taleplere odaklanacak ve bu konuda çalışmalar yürütecek bir ajans veya koordinatörlük kurulması gerekiyor" dedi.
Müşteri memnuniyetine ve önemine dikkat çeken Dumankaya, "Kaliteli konut sadece kaliteli malzeme seçimi ile değil aynı zamanda kalifiye ve nitelikli işçilerle mümkündür. Biz sadece konut yapıp satmıyoruz. Asıl işimiz satış sonrası müşteri memnuniyetini sağlamaktır. Bunun için ise 7 gün 24 saat müşterilerinizden gelen taleplere karşılık vermeniz gerekiyor" dedi.
İnşaat Malzemeleri Komitesi tarafından düzenlenen panelde Kiptaş ve TOKİ'den de yetkili isimler katıldı.
14 nisan 2011, istanbul – istanbul ticaret odası'nda (ıto) düzenlenen "üretici, tedarikçi ve kurumlar arasında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri" adlı panelde dumankaya yönetim kurulu üyesi ali dumankaya konuşmacı olarak yer aldı. İnşaat Malzemeleri Meslek Komitesi tarafından düzenlenen ve 11 Nisan Pazartesi günü gerçekleştirilen panele çok sayıda iş adamı katıldı.
ITO'da düzenlenen ve sektörün önde gelen firmalarının konuşmacı olarak katıldığı panelde Ali Dumankaya gerçekleştirdiği konuşmasında sektörde yaşanan sorunlara ve çözüm önerilerine dikkat çekti. Kentsel dönüşüm olgusu ve bu konuda neler yapılması gerektiği üzerinde duran Ali Dumankaya "Sadece sektörden gelen şikayet ve taleplere odaklanacak ve bu konuda çalışmalar yürütecek bir ajans veya koordinatörlük kurulması gerekiyor" dedi.
Müşteri memnuniyetine ve önemine dikkat çeken Dumankaya, "Kaliteli konut sadece kaliteli malzeme seçimi ile değil aynı zamanda kalifiye ve nitelikli işçilerle mümkündür. Biz sadece konut yapıp satmıyoruz. Asıl işimiz satış sonrası müşteri memnuniyetini sağlamaktır. Bunun için ise 7 gün 24 saat müşterilerinizden gelen taleplere karşılık vermeniz gerekiyor" dedi.
İnşaat Malzemeleri Komitesi tarafından düzenlenen panelde Kiptaş ve TOKİ'den de yetkili isimler katıldı.
Toplumlar Bugün Şiddetin Açtığı Yaralara Merhem Arıyor
Kutlu Doğum Haftası etkinliğinde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, şiddetin giderek normalleştiğini söyledi...
Kutlu Doğum Haftası etkinliğinde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, şiddetin giderek normalleştiğini söyledi. Küresel çaplı şiddet olayları bir yana şiddetin bireylerin günlük hayatlarında en çok başvurdukları iletişim biçimlerinden biri haline geldiğini belirten Görmez, "İnanıyorum ki yüreklerdeki bu hiddet ve şiddeti ancak merhamet iksiri onarabilir. " diye konuştu.
Ataköy Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Kutlu Doğum Haftası etkinliği başladı. Etkinliğe Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Ataköy Sinan Erdem Kapalı Salonu'nda düzenlenen 'Merhamet Peygamberi' temalı Kutlu Doğum Haftası etkinliğine yüzlerce insan akın etti. Spor salonunu tıklım tıklım dolduran davetliler programa yoğun ilgi gösterdi. Programa önce Başbakan Erdoğan geldi. Kemal Kılıçdaroğlu ise etkinliğe 10 dakika geç geldi. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan etkinlikte ilahi grubunun verdiği konser ise izleyicilerden büyük alkış aldı. İlahilerden sonra Kur'an-ı Kerim okundu. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Kocatepe Camii İmam Hatibi İsmail Coşar'ın okuduğu kaside izleyicilerden büyük alkış alırken bazı izleyiciler göz yaşlarına hakim olamadı.
Programın açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Diyanet İşleri Başkanlığı'mızın çeyrek asır önce 'Hz. Peygamberi anmaktan anlamaya' şiarıyla başlattığı Kutlu Doğum Haftası geleneği milletimizin kalbinde var olan Peygamber sevgisini harekete geçirmiş ve bu gelenek sadece ülkemiz için değil bütün gönül coğrafyasında gurbet ellerinde yaşayan bütün vatandaşlarımızın arasında bir bilgi ve irfan ziyafetine bir kardeşlik şölenine bir manevi yenilenme haftasına dönüşmüştür. Vesile olan bütün büyüklerimizi minnet rahmet ve şükranla yad ediyorum. " ifadelerini kullandı.
Son günlerde yaşanan şiddet olaylarını da hatırlatan Görmez, "Toplumları ve uluslar arası ilişkileri derinden etkileyen küresel çaplı şiddet olayları bir yana şiddet bireylerin günlük hayatlarında en çok başvurdukları iletişim biçimlerinden biri haline geldi. Şiddet giderek normalleşmekte ve hayatımızda kalıcı hale gelmektedir. Son zamanlarda çocuklara ve kadınlara yönelik hunharca işlenen cinayetlerin toplumsal dinamiklerimizle tezat arz edecek şekilde artış göstermesi, gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinin birinci sayfaya taşınması sonucunu doğurdu. Toplumlar bugün şiddetin açtığı yaralara merhem arıyor. İnanıyorum ki yüreklerdeki bu hiddet ve şiddeti ancak merhamet iksiri onarabilir. " şeklinde konuştu.
"Biz muhabbet ile Muhammed'i birleştirmiş muhabbet ile Muhammed'i asla birbirinden ayırmayan bir kültürün bir medeniyetin çocuklarıyız" diyen Görmez, "Amacımız bu muhabbeti bilgiye, marifete, tanımaya, tanışmaya, anlamaya ve yaşamaya dönüştürmektir. Böyle olduğu içindir ki her yıl bizi biz yapan değerlerimizi yeniden inşa eden bir konuyla huzurunuza çıkıyoruz. Bu sen"ki konumuz 'Hz. Muhammed ve merhamet eğitimi" diye konuştu.
Modern çağın rekabet anlayışının merhamete hayat hakkı tanımadığını belirten Görmez, "Merhamet insanın dinamizmini prangalayan yeteneklerini ahlaki insani bazı kayıtlarla daraltan üretimi düşüren bir kavram olarak sunulmakta ve rekabet esnasında her türlü yola başvurmak mübah sayılmaktadır. Oysa tevazuda tekebbür ile elde edilemeyecek bir gücün saklı olduğu paylaşımda bencillikle ulaşılamayacak bir mutluluğun olduğu, merhamette acımasızlıkta olmayan bir verimliliğin olabileceği unutulmamalıdır. Başarının zekanın ancak tevazu elbisesi içinde güzel göründüğü hatırlardan çıkabilmektedir. Mutluluk paylaşmak için vardır. 'Ötekinin mutluluğu olmayınca benim de mutluluğum olmayacak' bilgisine sahip olan insan mutlu olmaya namzet insandır. " şeklinde konuştu.
Programa Başbakan Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Faruk Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve birçok üst düzey isim katıldı.
Kutlu Doğum Haftası etkinliğinde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, şiddetin giderek normalleştiğini söyledi. Küresel çaplı şiddet olayları bir yana şiddetin bireylerin günlük hayatlarında en çok başvurdukları iletişim biçimlerinden biri haline geldiğini belirten Görmez, "İnanıyorum ki yüreklerdeki bu hiddet ve şiddeti ancak merhamet iksiri onarabilir. " diye konuştu.
Ataköy Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Kutlu Doğum Haftası etkinliği başladı. Etkinliğe Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Ataköy Sinan Erdem Kapalı Salonu'nda düzenlenen 'Merhamet Peygamberi' temalı Kutlu Doğum Haftası etkinliğine yüzlerce insan akın etti. Spor salonunu tıklım tıklım dolduran davetliler programa yoğun ilgi gösterdi. Programa önce Başbakan Erdoğan geldi. Kemal Kılıçdaroğlu ise etkinliğe 10 dakika geç geldi. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan etkinlikte ilahi grubunun verdiği konser ise izleyicilerden büyük alkış aldı. İlahilerden sonra Kur'an-ı Kerim okundu. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Kocatepe Camii İmam Hatibi İsmail Coşar'ın okuduğu kaside izleyicilerden büyük alkış alırken bazı izleyiciler göz yaşlarına hakim olamadı.
Programın açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Diyanet İşleri Başkanlığı'mızın çeyrek asır önce 'Hz. Peygamberi anmaktan anlamaya' şiarıyla başlattığı Kutlu Doğum Haftası geleneği milletimizin kalbinde var olan Peygamber sevgisini harekete geçirmiş ve bu gelenek sadece ülkemiz için değil bütün gönül coğrafyasında gurbet ellerinde yaşayan bütün vatandaşlarımızın arasında bir bilgi ve irfan ziyafetine bir kardeşlik şölenine bir manevi yenilenme haftasına dönüşmüştür. Vesile olan bütün büyüklerimizi minnet rahmet ve şükranla yad ediyorum. " ifadelerini kullandı.
Son günlerde yaşanan şiddet olaylarını da hatırlatan Görmez, "Toplumları ve uluslar arası ilişkileri derinden etkileyen küresel çaplı şiddet olayları bir yana şiddet bireylerin günlük hayatlarında en çok başvurdukları iletişim biçimlerinden biri haline geldi. Şiddet giderek normalleşmekte ve hayatımızda kalıcı hale gelmektedir. Son zamanlarda çocuklara ve kadınlara yönelik hunharca işlenen cinayetlerin toplumsal dinamiklerimizle tezat arz edecek şekilde artış göstermesi, gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinin birinci sayfaya taşınması sonucunu doğurdu. Toplumlar bugün şiddetin açtığı yaralara merhem arıyor. İnanıyorum ki yüreklerdeki bu hiddet ve şiddeti ancak merhamet iksiri onarabilir. " şeklinde konuştu.
"Biz muhabbet ile Muhammed'i birleştirmiş muhabbet ile Muhammed'i asla birbirinden ayırmayan bir kültürün bir medeniyetin çocuklarıyız" diyen Görmez, "Amacımız bu muhabbeti bilgiye, marifete, tanımaya, tanışmaya, anlamaya ve yaşamaya dönüştürmektir. Böyle olduğu içindir ki her yıl bizi biz yapan değerlerimizi yeniden inşa eden bir konuyla huzurunuza çıkıyoruz. Bu sen"ki konumuz 'Hz. Muhammed ve merhamet eğitimi" diye konuştu.
Modern çağın rekabet anlayışının merhamete hayat hakkı tanımadığını belirten Görmez, "Merhamet insanın dinamizmini prangalayan yeteneklerini ahlaki insani bazı kayıtlarla daraltan üretimi düşüren bir kavram olarak sunulmakta ve rekabet esnasında her türlü yola başvurmak mübah sayılmaktadır. Oysa tevazuda tekebbür ile elde edilemeyecek bir gücün saklı olduğu paylaşımda bencillikle ulaşılamayacak bir mutluluğun olduğu, merhamette acımasızlıkta olmayan bir verimliliğin olabileceği unutulmamalıdır. Başarının zekanın ancak tevazu elbisesi içinde güzel göründüğü hatırlardan çıkabilmektedir. Mutluluk paylaşmak için vardır. 'Ötekinin mutluluğu olmayınca benim de mutluluğum olmayacak' bilgisine sahip olan insan mutlu olmaya namzet insandır. " şeklinde konuştu.
Programa Başbakan Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Faruk Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve birçok üst düzey isim katıldı.
NATO Toplantısına Bakanlar Katılan Tarihi Brandenburg Kapısı'nı Ziyaret Etti
Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları gayriresmi toplantısının katılımcıları, şehir merkezindeki tarihi Brandenburg Kapısı önünde aile fotoğrafı çektirdi...
Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları gayriresmi toplantısının katılımcıları, şehir merkezindeki tarihi Brandenburg Kapısı önünde aile fotoğrafı çektirdi.
Fotoğraf çekilme merasimine NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun sonradan katılması dikkat çekti. Alınan bilgilere göre, Rasmussen ile Davutoğlu ikili görüşme yaptı.
Aralarında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da olduğu katılımcılar, ilk gün programını tamamlamış oldu. Bakan Davutoğlu, yarın sona erecek toplantıların ardından Berlin'den ayrılacak.
Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları gayriresmi toplantısının katılımcıları, şehir merkezindeki tarihi Brandenburg Kapısı önünde aile fotoğrafı çektirdi.
Fotoğraf çekilme merasimine NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun sonradan katılması dikkat çekti. Alınan bilgilere göre, Rasmussen ile Davutoğlu ikili görüşme yaptı.
Aralarında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da olduğu katılımcılar, ilk gün programını tamamlamış oldu. Bakan Davutoğlu, yarın sona erecek toplantıların ardından Berlin'den ayrılacak.
Art Gallery'de Mustafa Ata Sergisi
Mustafa Ata, "Yüzeyin Gizemi" adı altında sergilenecek olan yeni çalışmalarında; başlangıçta biçimi baz alarak anıtsallaştırdığı figürleri, zamanla sınırsız bir espas içinde renk şeritleriyle boyarken, jesti An'ın en küçük zaman aralığına indirgeyerek biçimi yalınlaştırmıştır. Yüzey, ister renkle, ya da nötr bir renkle tariflensin, biçimin her koşulda fondan türediğini görüyoruz...
Yakın zamana kadar renkle tariflediği yüzeyde, bugün bir ekonomiye gittiği söylenebilir. Ata artık biçimleri geleneksel yasaların izinde kombine etmiyor. Bugün ulaştığı nokta "Anlatmak istediğim Evren çizgi ve renkten ibarettir" sözlerini doğrular niteliktedir. Uzun yılların tecrübesiyle kazanılmış yüzeyle biçim arasında kurduğu ilişki renk olgusunu, rengi saf bir kavram olarak tarifleyebileceğimiz bir alana doğru mu çekiyor?
ATA'NIN FIRÇASINDA ZEN USTALARININ JESTIN SÜREKLILIĞIYLE ZIHNE ULAŞAN MEDITATIF BIR AN'ININ IZLERI VAR. Jest "Haiko" tadında bir sadelikte yüseyden sonsuzluğa bir evre daha yaklaşmış görünüyor. Biçimi anlamın gerisinde bırakan kaligrafik örgüler gibi. Jestin ritmik sürekliliğine rağmen, rengin durağanlığında; rengin kışkırtıcılığına rağmen jestin çekinik karşıtlığınında; boşluğun, bugün yalınlaştırdığı biçimle kombinasyonunda ustalığın zekice kotarılmış izleri var.
Yakın zamana kadar renkle tariflediği yüzeyde, bugün bir ekonomiye gittiği söylenebilir. Ata artık biçimleri geleneksel yasaların izinde kombine etmiyor. Bugün ulaştığı nokta "Anlatmak istediğim Evren çizgi ve renkten ibarettir" sözlerini doğrular niteliktedir. Uzun yılların tecrübesiyle kazanılmış yüzeyle biçim arasında kurduğu ilişki renk olgusunu, rengi saf bir kavram olarak tarifleyebileceğimiz bir alana doğru mu çekiyor?
ATA'NIN FIRÇASINDA ZEN USTALARININ JESTIN SÜREKLILIĞIYLE ZIHNE ULAŞAN MEDITATIF BIR AN'ININ IZLERI VAR. Jest "Haiko" tadında bir sadelikte yüseyden sonsuzluğa bir evre daha yaklaşmış görünüyor. Biçimi anlamın gerisinde bırakan kaligrafik örgüler gibi. Jestin ritmik sürekliliğine rağmen, rengin durağanlığında; rengin kışkırtıcılığına rağmen jestin çekinik karşıtlığınında; boşluğun, bugün yalınlaştırdığı biçimle kombinasyonunda ustalığın zekice kotarılmış izleri var.
Liderler Kutlu Doğum Haftası Etkinliklerine Katılıyorlar
BAŞBAKAN ERDOĞAN VE CHP LİDERİ KEMAL KILIÇDAROĞLU KUTLU DOĞUM HAFTASI ETKİNLİKLERİNE KATILIYORLAR...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Kemal Kılıçtaroğlu kutlu doğum etkinliklerine katılıyorlar.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Kemal Kılıçtaroğlu kutlu doğum etkinliklerine katılıyorlar.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'da
Ankara'dan saat 20. 00 sıraları İstanbul'a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen geceye katılmak üzere Sinan Erdem Spor Salonu'na geçti...
Ankara'dan saat 20. 00 sıraları İstanbul'a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen geceye katılmak üzere Sinan Erdem Spor Salonu'na geçti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak DAP ile saat 19. 50'de İstanbul'a geldi. Erdoğan'ı, Atatürk Havalimanı'nda İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve diğer ilgililer karşıladı. Başbakan Erdoğan ile kızı Sümeyye Erdoğan da İstanbul'a geldi.
Havalimanından ayrılan Başbakan Erdoğan beraberindekilerle birlikte, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen geceye katılmak üzere Sinan Erdem Spor Salonu'na geçti.
Ankara'dan saat 20. 00 sıraları İstanbul'a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen geceye katılmak üzere Sinan Erdem Spor Salonu'na geçti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak DAP ile saat 19. 50'de İstanbul'a geldi. Erdoğan'ı, Atatürk Havalimanı'nda İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve diğer ilgililer karşıladı. Başbakan Erdoğan ile kızı Sümeyye Erdoğan da İstanbul'a geldi.
Havalimanından ayrılan Başbakan Erdoğan beraberindekilerle birlikte, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen geceye katılmak üzere Sinan Erdem Spor Salonu'na geçti.
Geri Dönüşüm Mustafa Dündar’ın Takibinde
Çevreci Projeleriyle Adından Başarıyla Söz Ettiren Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Mahallelerde Yürütülen Geri Dönüşüm Çalışmalarını Takibi Altına Aldı...
Çevre ve geri dönüşüm projeleriyle markalaşan Osmangazi Belediyesi, mahalleler bazında yürüttüğü çalışmalarla da Bursa'da geri dönüşümün öncüsü olmaya devam ediyor.
Mahalleleri gezerek geri dönüşüm bidonlarını ve konteynırlarını inceleyen Başkan Mustafa Dündar "Her Muhtarlık Atık Toplama Merkezi Oluyor Projesi"ni hatırlatarak "Geleceğe umutla bakmak istiyorsak geri dönüşüm konusunda halkımızı bilinçlendirmeliyiz" dedi. Osmangazi Belediyesi Temizlik İşleri Müdürüyle mahallelerde bulunan konteynırları denetleyen Başkan Dündar, Osmangazi'de her mahallede geri dönüşüm konteynırı bulunduğunu söyledi.
Geri Dönüşümde Rekor
"Yeşil Dalga Hareketi" kampanyasıyla geri dönüşümde rekor rakamlara ulaştıklarının altını çizen Başkan Dündar, iki yılda 4 bin 127 ton evsel atık, 19 bin 438 ton ambalaj atığı, 7 bin 632 kg atık pil ve batarya, 64 bin 545 kg atık yağ, bin 362 kg elektronik atık ile 24 bin 814 ton kaba atık ve moloz topladıklarını söyledi.
Muhtarlıkları geri dönüşüm toplama merkezi yaptıklarını söyleyen Dündar "Vatandaşlarımız belediyenin geri dönüşüm aracını beklemeden atıklarını muhtarlıklarda bulunan geri dönüşüm konteynırına ulaştırıyorlar. Böylece çok daha rahat ve hızlı şekilde geri dönüşüm elde edebiliyoruz" diye konuştu.
Geri Dönüşüm Seferberliği
İlçe genelinde, 6 bin 778 elektronik atık ve geri dönüşüm konteynırı, bin 485 geri dönüşüm kutusu, 253 pil bidonu, 845 pil kutusu, 500 pil poşeti, 139 tane de 50 lt'lik yağ bidonu ve 11 bin bez torba dağıttıklarını belirten Dündar "Amacımız halkımızı geri dönüşüm konusunda bilinçlendirmek, bu konuda da belediye olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Birçok çalışmayı eş zamanlı yürüyor, geri dönüşümün önemini anlatarak, temiz ve sağlıklı bir çevre için mücadele ediyoruz" dedi.
Geri dönüşümün ülke ekonomisine olan katkısına da değinen Başkan Mustafa Dündar "19 bin 438 ton ambalaj atığı toplayarak 2 yılda 323.000 çam ağacını kesilmekten kurtardık. Ayrıca 1 milyon 900 bin litre petrol tasarrufu sağladık" diyerek herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.
Dündar, önümüzdeki günlerde de denetimlerini sürdüreceğini söyledi.
Çevre ve geri dönüşüm projeleriyle markalaşan Osmangazi Belediyesi, mahalleler bazında yürüttüğü çalışmalarla da Bursa'da geri dönüşümün öncüsü olmaya devam ediyor.
Mahalleleri gezerek geri dönüşüm bidonlarını ve konteynırlarını inceleyen Başkan Mustafa Dündar "Her Muhtarlık Atık Toplama Merkezi Oluyor Projesi"ni hatırlatarak "Geleceğe umutla bakmak istiyorsak geri dönüşüm konusunda halkımızı bilinçlendirmeliyiz" dedi. Osmangazi Belediyesi Temizlik İşleri Müdürüyle mahallelerde bulunan konteynırları denetleyen Başkan Dündar, Osmangazi'de her mahallede geri dönüşüm konteynırı bulunduğunu söyledi.
Geri Dönüşümde Rekor
"Yeşil Dalga Hareketi" kampanyasıyla geri dönüşümde rekor rakamlara ulaştıklarının altını çizen Başkan Dündar, iki yılda 4 bin 127 ton evsel atık, 19 bin 438 ton ambalaj atığı, 7 bin 632 kg atık pil ve batarya, 64 bin 545 kg atık yağ, bin 362 kg elektronik atık ile 24 bin 814 ton kaba atık ve moloz topladıklarını söyledi.
Muhtarlıkları geri dönüşüm toplama merkezi yaptıklarını söyleyen Dündar "Vatandaşlarımız belediyenin geri dönüşüm aracını beklemeden atıklarını muhtarlıklarda bulunan geri dönüşüm konteynırına ulaştırıyorlar. Böylece çok daha rahat ve hızlı şekilde geri dönüşüm elde edebiliyoruz" diye konuştu.
Geri Dönüşüm Seferberliği
İlçe genelinde, 6 bin 778 elektronik atık ve geri dönüşüm konteynırı, bin 485 geri dönüşüm kutusu, 253 pil bidonu, 845 pil kutusu, 500 pil poşeti, 139 tane de 50 lt'lik yağ bidonu ve 11 bin bez torba dağıttıklarını belirten Dündar "Amacımız halkımızı geri dönüşüm konusunda bilinçlendirmek, bu konuda da belediye olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Birçok çalışmayı eş zamanlı yürüyor, geri dönüşümün önemini anlatarak, temiz ve sağlıklı bir çevre için mücadele ediyoruz" dedi.
Geri dönüşümün ülke ekonomisine olan katkısına da değinen Başkan Mustafa Dündar "19 bin 438 ton ambalaj atığı toplayarak 2 yılda 323.000 çam ağacını kesilmekten kurtardık. Ayrıca 1 milyon 900 bin litre petrol tasarrufu sağladık" diyerek herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.
Dündar, önümüzdeki günlerde de denetimlerini sürdüreceğini söyledi.
Müftüsü’nden Özcan’a Kutlu Doğum Haftası Ziyareti
20-26 Nisan Tarihleri Arasında Kutlanacak Olan Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri Nedeniyle Keşan Müftüsü Süleymen Yeniçeri Ve İlçe Müftülük Personeli 14 Nisan 2011 Perşembe Günü Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan'ı Makamında Ziyaret Ettiler...
20-26 nisan tarihleri arasında kutlanacak olan kutlu doğum haftası etkinlikleri nedeniyle Keşan müftüsü süleymen yeniçeri ve ilçe müftülük personeli 14 nisan 2011 perşembe günü Keşan belediye başkanı Mehmet Özcan'ı makamında ziyaret ettiler.
Saat 15.15.sıralarında gerçekleşen ziyarette konuşan Yeniçeri, Özcan'ı Keşan'daki Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine davet etmek üzere bu ziyaretin gerçekleştiğini belirterek , Özcan'a gül ve kitap hediye etti.
Özcan'da bu ziyaret nedeniyle Yeniçeri ve beraberindekilere teşekkür etti ve Kutlu Doğum Haftası'nı kutladı.
20-26 nisan tarihleri arasında kutlanacak olan kutlu doğum haftası etkinlikleri nedeniyle Keşan müftüsü süleymen yeniçeri ve ilçe müftülük personeli 14 nisan 2011 perşembe günü Keşan belediye başkanı Mehmet Özcan'ı makamında ziyaret ettiler.
Saat 15.15.sıralarında gerçekleşen ziyarette konuşan Yeniçeri, Özcan'ı Keşan'daki Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine davet etmek üzere bu ziyaretin gerçekleştiğini belirterek , Özcan'a gül ve kitap hediye etti.
Özcan'da bu ziyaret nedeniyle Yeniçeri ve beraberindekilere teşekkür etti ve Kutlu Doğum Haftası'nı kutladı.
Matraş,Facebook Üzerinden Okullara Yardıma Çağırıyor!
Ülkemizdeki Okul Öncesi Eğitimin Kalitesinin Artırılması Ve Yaygınlaştırılması Gereğine Dikkat Çeken Matraş, Türkiye'nin Dört Bir Yanında Bulunan Devlet Anaokullarının Eksiklerini "Şimdi Okullu Olduk" Kampanyasıyla Tamamlamaya Hazırlanıyor...
Okul öncesi eğitimin kalitesini artırmanın ülkenin okur-yazarlık seviyesini yükseltmek kadar önemli olduğuna inanan Matraş, bu amaçla 28 Mart 2011'de "Şimdi Okullu Olduk" adlı bir proje başlattı. Facebook üzerinde gerçekleşen kampanyada Matraş, halkın vereceği destek oylarıyla kampanya bitimine kadar hedef tıklama sayısına ulaşan Türkiye'nin dört bir yanında bulunan ilk 30 devlet anaokulunun eksiklerini tamamlayacak.
Eksiklerini belirten okullar arasından ilk yardım hakkını, bir haftada gereken desteği almayı başaran Kars'ın Mihrali Bey İlköğretim Okulu kazandı. Matraş, okulun belirttiği kutulu Oyuncak dolabını temin ederek yetkililere teslim etmeye hazırlanıyor.
Kampanyaya başvuran okulların daha çok dizüstü bilgisayarlar, ilgi köşesi seti (tamir, evcilik, sağlık setleri), kutulu Oyuncak dolabı, eğitici Oyuncak seti (logo, puzzle…), müzik eğitim seti (tefler, davullar, ksilofon…) gibi eksikleri olduğu görülüyor. Yardım talebinde bulunan okulların bulunduğu şehirlerden bazıları ise şöyle: Eskişehir, Sinop, Erzurum, Amasya, Konya, Siirt, Urfa, Düzce, Bilecik, Kütahya, İzmir, Ağrı, Afyon, Tekirdağ, Samsun, İçel, Batman, Kars, Niğde, İstanbul, Mardin, Sivas, Diyarbakır, Giresun ve Bursa.
Oy ver, okulun ihtiyacı karşılansın!
Her Facebook kullanıcısının tek bir okula destek verebildiği kampanyaya katılmak için öncelikle "Şimdi Okullu Olduk" uygulamasını Facebook arama çubuğunda aratarak ya da http://apps.facebook.com/simdiokulluolduk adresine girerek uygulamayı yüklemek gerekiyor. Ardından da okul sayfasına girip seçilen okulun yanındaki "Destekle" butonuna tıklayarak süreç tamamlanıyor.
Okul sayfasında listede okulların isimlerini, ihtiyaçlarını, bu ihtiyaçların karşılanması için gereken destek sayılarını ve her okula o ana dek kaç kişinin destek olduğunu bulmak da mümkün. Matraş, erişilmesi gereken destek sayısına ulaşan okulun ihtiyacını hızla karşılıyor. Şu ana dek 50'den fazla yardım talebinde bulunduğu kampanya yeni okulların başvurularını almaya ve bu okullara destek toplamaya 15 Haziran 2011 tarihine dek devam edecek.
"Şimdi Okullu Olduk" yeni okul başvurularını da kabul ediyor
Şu anda listede olmayan ama ihtiyaçları olan okullar da durumlarını bildirerek kampanyaya dahil olabiliyor. Bunu için başvurunun okul adına yetkili bir kişi tarafından ve okulun resmi e-posta adresi ile aynı Facebook uygulaması üzerinden yapılması gerekiyor. Kampanyaya okullar listeden bir ihtiyaç seçerek veya yeni bir ihtiyaç girerek katılabiliyor.
Ancak, girilen ihtiyaçların kapsamının okulun inşaatı, restorasyonu, tamiri, ek bina yapımı, bir birimin tüm ihtiyaçlarını karşılama gibi özeliklerde olmaması gerekiyor. Gereken hedef tıklama sayısına ulaşan okulların belirtmiş oldukları ihtiyaçlar, Matraş tarafından temin edilerek hızla adreslerine teslim edilecek.
Okul öncesi eğitimin kalitesini artırmanın ülkenin okur-yazarlık seviyesini yükseltmek kadar önemli olduğuna inanan Matraş, bu amaçla 28 Mart 2011'de "Şimdi Okullu Olduk" adlı bir proje başlattı. Facebook üzerinde gerçekleşen kampanyada Matraş, halkın vereceği destek oylarıyla kampanya bitimine kadar hedef tıklama sayısına ulaşan Türkiye'nin dört bir yanında bulunan ilk 30 devlet anaokulunun eksiklerini tamamlayacak.
Eksiklerini belirten okullar arasından ilk yardım hakkını, bir haftada gereken desteği almayı başaran Kars'ın Mihrali Bey İlköğretim Okulu kazandı. Matraş, okulun belirttiği kutulu Oyuncak dolabını temin ederek yetkililere teslim etmeye hazırlanıyor.
Kampanyaya başvuran okulların daha çok dizüstü bilgisayarlar, ilgi köşesi seti (tamir, evcilik, sağlık setleri), kutulu Oyuncak dolabı, eğitici Oyuncak seti (logo, puzzle…), müzik eğitim seti (tefler, davullar, ksilofon…) gibi eksikleri olduğu görülüyor. Yardım talebinde bulunan okulların bulunduğu şehirlerden bazıları ise şöyle: Eskişehir, Sinop, Erzurum, Amasya, Konya, Siirt, Urfa, Düzce, Bilecik, Kütahya, İzmir, Ağrı, Afyon, Tekirdağ, Samsun, İçel, Batman, Kars, Niğde, İstanbul, Mardin, Sivas, Diyarbakır, Giresun ve Bursa.
Oy ver, okulun ihtiyacı karşılansın!
Her Facebook kullanıcısının tek bir okula destek verebildiği kampanyaya katılmak için öncelikle "Şimdi Okullu Olduk" uygulamasını Facebook arama çubuğunda aratarak ya da http://apps.facebook.com/simdiokulluolduk adresine girerek uygulamayı yüklemek gerekiyor. Ardından da okul sayfasına girip seçilen okulun yanındaki "Destekle" butonuna tıklayarak süreç tamamlanıyor.
Okul sayfasında listede okulların isimlerini, ihtiyaçlarını, bu ihtiyaçların karşılanması için gereken destek sayılarını ve her okula o ana dek kaç kişinin destek olduğunu bulmak da mümkün. Matraş, erişilmesi gereken destek sayısına ulaşan okulun ihtiyacını hızla karşılıyor. Şu ana dek 50'den fazla yardım talebinde bulunduğu kampanya yeni okulların başvurularını almaya ve bu okullara destek toplamaya 15 Haziran 2011 tarihine dek devam edecek.
"Şimdi Okullu Olduk" yeni okul başvurularını da kabul ediyor
Şu anda listede olmayan ama ihtiyaçları olan okullar da durumlarını bildirerek kampanyaya dahil olabiliyor. Bunu için başvurunun okul adına yetkili bir kişi tarafından ve okulun resmi e-posta adresi ile aynı Facebook uygulaması üzerinden yapılması gerekiyor. Kampanyaya okullar listeden bir ihtiyaç seçerek veya yeni bir ihtiyaç girerek katılabiliyor.
Ancak, girilen ihtiyaçların kapsamının okulun inşaatı, restorasyonu, tamiri, ek bina yapımı, bir birimin tüm ihtiyaçlarını karşılama gibi özeliklerde olmaması gerekiyor. Gereken hedef tıklama sayısına ulaşan okulların belirtmiş oldukları ihtiyaçlar, Matraş tarafından temin edilerek hızla adreslerine teslim edilecek.
Alman'da Yumurtalı Saldırı
Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Hessen'in başkenti Wiesbaden'e gerçekleştirdği bir ziyaret sırasında yumurtalı saldırıya maruz kaldı...
Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Hessen'in başkenti Wiesbaden'e gerçekleştirdği bir ziyaret sırasında yumurtalı saldırıya maruz kaldı.
Cumhurbaşkanı, selefi Horst Köhler'in de başına gelen saldırıyı serinkanlılıkla karşılarken, saldırgan güvenlik güçleri tarafından anında etkisiz hale getirildi. Yumurtalı saldırıdan Hessen başbakanı Volker Bouffier de nasibini aldı.
Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Hessen'in başkenti Wiesbaden'e gerçekleştirdği bir ziyaret sırasında yumurtalı saldırıya maruz kaldı.
Cumhurbaşkanı, selefi Horst Köhler'in de başına gelen saldırıyı serinkanlılıkla karşılarken, saldırgan güvenlik güçleri tarafından anında etkisiz hale getirildi. Yumurtalı saldırıdan Hessen başbakanı Volker Bouffier de nasibini aldı.
Esad'dan İdamın Kaldırılmasını İstedi
Suriye Devlet Başkanı Başşar Esad, son dönemde yaşanan olayların ardından ülkede istikrarın sağlanması amacıyla olayların çıktığı kentlerin ileri gelenleri ile bir araya geliyor...
Suriye Devlet Başkanı Başşar Esad, son dönemde yaşanan olayların ardından ülkede istikrarın sağlanması amacıyla olayların çıktığı kentlerin ileri gelenleri ile bir araya geliyor. Duma ve Humus'un ileri gelenlerin Esad'dan idamın ve olağanüstü halin kaldırılması, siyasi partilere üyeliğin serbet bırakılması ve basın özgürlüğü istedi.
Suriye'de yayın yapan El Vatan gazetesi haberine göre; Suriye lideri Esad dün yapılan eylemler ve sonrasında 12 kişinin yaşamını yitirdiği Duma kenti ileri gelenleri ile bir araya geldi. Dumalı çiftçi, sanayici, avukat ve işçi gibi değişik meslek grupların aralarında olduğu heyetle bir araya gelen Esad, son iki haftada kentte Cuma günleri çıkan eylemlerin yanı sıra halkın taleplerini dinledi.
Yaklaşık 2. 5 saat süren görüşmede Dumalılar ilk olarak olağanüstü halin kaldırılması, Siyasi Partiler Kanunu ve barışçıl gösterilere izin verilmesinin yanı sıra Müslüman Kardeşler'e üye olmanın idam gerekçesi kabul edilen 49 sayılı kanunun kaldırılmasını istedi.
Dumalılar ayrıca, içme suyu, kanalizasyon, ulaşımın yanı sıra yeni iş yerleri ve gıda fabrikalarının kurulması gibi taleplerde de bulundu.
Suriye lideri Esad, ayrıca Humus kenti sakinleri ile görüştü. Görüşmede Humus'ta yaşanan son olaylar ele alınırken, Esad, halkın taleplerini dinledi. Son yaşanan olaylar konusunda Humus halkı, işsizlik ile ilgili taleplerini dile getirirken Suriye Devlet Başkanından olaylarda meydana gelen ölümlerin son bulmasını istedi.
Esad ise; kentte son olayların sebepleri ve olayların detayı konusunda bilgi aldı. Daha sonra taleplerini dinledi. Humuslular Esad'a işsizlik ile ilgili şikayetlerini dile getirerek özellikle yolsuzlukla mücadele ve siyasi tutukluların bırakılması gibi taleplerde bulundu. Humuslular ayrıca yeni siyasi partiler kanunu ve basın özgürlüğü gibi taleplerini Esad'a iletti.
Suriye Devlet Başkanı Başşar Esad, son dönemde yaşanan olayların ardından ülkede istikrarın sağlanması amacıyla olayların çıktığı kentlerin ileri gelenleri ile bir araya geliyor. Duma ve Humus'un ileri gelenlerin Esad'dan idamın ve olağanüstü halin kaldırılması, siyasi partilere üyeliğin serbet bırakılması ve basın özgürlüğü istedi.
Suriye'de yayın yapan El Vatan gazetesi haberine göre; Suriye lideri Esad dün yapılan eylemler ve sonrasında 12 kişinin yaşamını yitirdiği Duma kenti ileri gelenleri ile bir araya geldi. Dumalı çiftçi, sanayici, avukat ve işçi gibi değişik meslek grupların aralarında olduğu heyetle bir araya gelen Esad, son iki haftada kentte Cuma günleri çıkan eylemlerin yanı sıra halkın taleplerini dinledi.
Yaklaşık 2. 5 saat süren görüşmede Dumalılar ilk olarak olağanüstü halin kaldırılması, Siyasi Partiler Kanunu ve barışçıl gösterilere izin verilmesinin yanı sıra Müslüman Kardeşler'e üye olmanın idam gerekçesi kabul edilen 49 sayılı kanunun kaldırılmasını istedi.
Dumalılar ayrıca, içme suyu, kanalizasyon, ulaşımın yanı sıra yeni iş yerleri ve gıda fabrikalarının kurulması gibi taleplerde de bulundu.
Suriye lideri Esad, ayrıca Humus kenti sakinleri ile görüştü. Görüşmede Humus'ta yaşanan son olaylar ele alınırken, Esad, halkın taleplerini dinledi. Son yaşanan olaylar konusunda Humus halkı, işsizlik ile ilgili taleplerini dile getirirken Suriye Devlet Başkanından olaylarda meydana gelen ölümlerin son bulmasını istedi.
Esad ise; kentte son olayların sebepleri ve olayların detayı konusunda bilgi aldı. Daha sonra taleplerini dinledi. Humuslular Esad'a işsizlik ile ilgili şikayetlerini dile getirerek özellikle yolsuzlukla mücadele ve siyasi tutukluların bırakılması gibi taleplerde bulundu. Humuslular ayrıca yeni siyasi partiler kanunu ve basın özgürlüğü gibi taleplerini Esad'a iletti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)