4 Temmuz 2011 Pazartesi

Din Eğitimi Halledilmesi Gereken Bir Eğitim Sorunudur

Kur'an kurslarına yönelik tartışmaların sürdüğü KKTC'de Din İşleri Bakanlığı tarafından organize edilen "Din Bilgileri Kursu" bugün başladı...


KKTC'de Din İşleri Bakanlığı tarafından organize edilen "Din Bilgileri Kursu" bugün başladı. KKTC Din İşleri Bakanı Talip Atalay, KKTC'deki yaz sezonu din dersinin halledilmesi gereken bir eğitim sorunu olduğunu ve bu sorunun eğitimciler tarafından halledilmesi gerektiğini söyledi. Bu yılki kuran kurslarını din bilgileri ismiyle yapıldığını söyleyen Atalay, kurslarda kullanılacak ders kitabının İlköğretim 4 ve 5'inci sınıflarda okutulan Din ve Ahlak Kültürü kitabından faydalanılarak hazırlandığını ifade etti.

KKTC Din İşleri Başkanlığı'nın, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliğiyle düzenlediği "Din Bilgileri Kursu" 5 ilçede ve 22 okulda bugün başladı. Din İşleri Başkanı Doç. Dr. Talip Atalay, yaklaşık 2 bin öğrencinin katıldığı kursa ilişkin basın toplantısı düzenledi. Atalay, kurumun görevlerinden birinin, ilgililerle işbirliği içinde din eğitimi talebini karşılamak olduğunu söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde çağdaş normlarda eğitim süreci başlattıklarını ve bunun bir ay süreceğini belirten Atalay, kurslarda kullanılacak ders kitabının İlköğretim 4 ve 5'inci sınıflarda okutulan Din ve Ahlak Kültürü kitabından faydalanılarak hazırlandığını kaydetti. Talip Atalay, bu kitaba bağlantılı bir çalışma kitabının da basılmak üzere olduğunu ve öğrencilere dağıtılacağını bildirdi.

İlk ilkelerinin talep etmeyen ve dilekçe vermeyen kimseye din eğitimi vermemek olduğunu söyleyen Atalay, 2 bin civarında vatandaşın çocukları için dilekçeyle din eğitimi için başvuru yaptıklarını kaydederek, bu rakamın sadece Gazimağusa'da 523, İskele'de ise 504 olduğunu kaydetti.

Din kursu eğitimini okullarda güvenilir bir ortamda vermek istediklerini ifade eden Atalay, bu kursların Milli Eğitim Bakanlığı'nın her türlü denetimine açık olmasını savunduklarını, ayrıca bu işe karşı çıkan sivil toplum örgütleriyle görüşme taraftarı olduklarını ifade etti. Atalay, "geçmiş yıllarda yaşanan nahoş olayları istemediklerini belirterek, toplumun huzur, sükûnet ve sağlığı anlamında katkı koymak istediklerini, halkın taleplerinin devlet tarafından, güvenilir eller tarafından sağlanması gerektiğini" söyledi. Talip Atalay, bu konuda kendilerinden farklı düşünenlerle bir araya gelmek istediklerini de yineledi.

Devletin aciz olmadığını ve hiç olmayacağını kaydeden Atalay, Fransa gibi laikliğin en sert uygulandığı ülkelerde bile devletin vatandaşların din konusundaki taleplerini karşılamada asla kenarda durmadığını belirtti. Din eğitiminin dünyanın her yerinde bir realite olduğunu kaydeden Atalay, din kurslarına, ilkokul üçüncü sınıfı bitirmiş her öğrenciyi dilekçeyle kabul ettiklerini söyledi. Kursun adının "Din İşleri Başkanlığı Dini Bilgiler Kursu" olduğunu ifade eden Atalay, "Kuran kursu vermiyoruz. " dedi.

Geçmişte, Kıbrıs Türk eğitim tarihinde kuran kurslarının yeri olduğunu örnekleriyle anlatan Atalay, Dini Bilgiler Kursu'nun haftada beş gün ve günde dört ders saati olacağını, okullardaki teorik eğitimin yanı sıra öğrencilerin camilerde pratik yapacaklarını söyledi.

Bu konunun, bir eğitim sorunu olduğunu ve eğitimcilerle halledilmesi gerektiğini kaydeden Atalay, din kurslarını yasal olarak düzenlemesi gerekenin kendileri olduğunu, saygı zemininde her türlü tartışmaya hazır olduklarını ifade etti. Atalay, kurslarda hazırladıkları kitaplardan başka kitap okutulmayacağını, bu yıl "okul basma" gibi olaylar olacağına inanmadığını kaydederek, "Birbirimizi kırmayalım, incitmeyelim" dedi.

ATALAY: BİZİM YAPMAMIZI İSTEMİYORLARSA KENDİLERİ YAPSINLAR

Din bilgileri derslerine KKTC'den bazı sendikaların tepki gösterdiğinin hatırlatılması üzerine Atalay şunları aktardı: "Bu bir eğitim sorunudur ve eğitimciler tarafından halledilmelidir. Biz yapmayacaksak eğer onlar yapsınlar. Talep var bu konuda bunun yapılması gereklidir. Bu bizi ilgilendiren bir konudur ancak eğitimciler kendilerini bu konuda mükellef taraf olarak görüyorsa onlar halletsinler. Saygı çerçevesinde her şeyi tartışmaya hazırız. Okullarda hiç bir şekilde Arapça eğitimi yapılmayacaktır. Camii de de Arapça eğitimi verilmeyecek. Camiler sadece bir uygulama alanı olaraktır. Namaz kılmayı, abdest almayı dua okumayı öğrenecekler. "

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder