Cezaevinden mektup gönderen Yıldırım, "Bu sürecin ardından Fenerbahçe'deki görevim son bulacak" dedi...
İŞTE O MEKTUP:
"Ben Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı. 1952 yılında Diyarbakır Ergani’de doğdum. Bu ülkenin insanıyım. İnşaat mühendisiyim. Bugüne dek kendi ülkem ve milletim için çalıştım ve gözlerimi de vatanımda yumacağım.
"BETONDAN DA ANLARIM FUTBOLDAN DA"
Spor sevdalısı, ama daha da fazla Fenerbahçe sevdalısıyım. Betondan da, futboldan da anlamam ondandır. Ama voleyboldan da anlarım, yelkenden de anlarım, basketboldan da anlarım, masa tenisinden de anlarım, yüzmeden de anlarım, kürekten de anlarım, atletizmden de bokstan da anlarım.
2000’e yakın sporcu evladım vardır benim. Hepsi birbirinden değerlidir, çünkü onlar Fenerbahçe forması giyerler. Onlar Fenerbahçe formasını çıkarır milli formayı giyer; ülkemin insanlarının yurtdışında göğsünü kabartır, gözlerini yaşartır mutluluk gözyaşı döktürürler.
"FENERBAHÇE'Yİ HERKESTEN ÇOK SEVDİM"
Ben evlatlarımın hepsini ismen tanırım, nereden geldiklerini, nasıl sporcular olduklarını bilirim. Ben hepsinin akıttıkları helal terin, kazandıkları her başarının kefiliyim, hamisiyim. Çünkü ben Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Başkanıyım. 1990’dan bu yana kulübüme hizmet ettim. 1998’de "bir oy" farkla seçimi kazanıp başkan oldum. Herkesten de "bir farkım" oldu hep, çünkü ben Fenerbahçe’yi herkesten çok, canımdan, hayatımdan, kendimden çok sevdim.
"HAYATIMI ADADIM"
Fenerbahçe’ye hayatımı adadım. Eşimi, çocuklarımı, işimi bıraktım gece demeden gündüz demeden Fenerbahçe’nin yolunda yürüdüm. Bu yolda hep doğru bildiklerimi yaptım. Kimsenin karşısında eğilmedim, bükülmedim. Çok eğilenler, çok sürünerek, yanımdan geçip gitmeye çalışanlar oldu ama zamanla hepsi ya ezildiler ya yok olup gittiler.
"BENİ EĞİP BÜKEMEYENLER..."
Sevenim de çok oldu sevmeyenim de. Beni kendilerine benzetemeyenler beni eğip bükemeyenler nefret etti benden. Kimsenin adamı olmadım, sadece Fenerbahçe’nin Başkanı, Fenerbahçe’nin adamı oldum. Asırlık bir çınara liderlik ettiğimi, Ulu Önder Atatürk’ün kulübüne başkanlık yaptığımı hiç aklımdan çıkarmadım. Onun gösterdiği yolda sporu sevdim, öğrettim, uyguladım. Hiç yanlış yola sapmadım, sapmak isteyene beni yanlış yola çekmek isteyene de hiç müsade etmedim.
Çalıştım, hep çalıştım. Amatör sporların Türkiye’nin geleceği gençler için ne kadar önemli olduğunu gördüm. Bu alanda liderlik ettim amatör şubelere devletten daha fazla yatırım yaptım. Popülizm yapıp tüm kaynakları futbola ayırmadım. Ülkemi, ülkemin uluslararası müsabakalarda, boksta, yelkende, atletizmde dalgalanacak şanlı bayrağını düşündüm.
Tesisler yaptım. Yeni sporcular yetişsin, "Bu ülkeden sporcu çıkmaz" diyenler Türk gencinin başarısını görsünler diye. Genç çocuklar önce Fenerbahçeli olsunlar, sonra ülkelerine milletlerine faydalı fertler olsunlar diye her yanda tesisler yaptım. Gençleri hep heveslendirdim, cesaretlendirdim. Minik takımdaki sporcularımın bile isimlerini öğrendim, antrenmanlarına gittim onlara moral verdim. Fenerbahçelilik nedir, nasıl Fenerbahçeli olunur, o çubuklu forma nasıl kutsaldır, öğrensinler diye mücadele ettim.
Çok mücadele ettim; sağlığımı verdim. Sağlığımdan ödün verdim ama Fenerbahçe sevdamdan ödün vermedim. Ameliyat masasından kalkıp takımımın başında deplasmana gittim. Beni gören taraftar stadyumları salonları doldurdu. Önce, onlar da bana kızdılar. Tribünde küfür ettirmedim, kavgaya, kargaşaya izin vermedim. Ama sonra onlar da anladılar her şeyin daha büyük bir Fenerbahçe yaratmak için olduğunu. Büyük Fenerbahçe taraftarı benim yaptıklarımı görüyor, biliyor. Onların bilmesi, onların görmesi kafi. Onların sevgisi bundan sonra bana yeter.
şok,şok,şok haberler
bağımsız özgür harbi ve doğru haberleri burdan okunur ünlü köşe yazarı sn tuncay ÜNSAL'ın yorumlarıyla
21 Temmuz 2011 Perşembe
Titanik'te Türkler İddası
Gazeteci ve Araştırmacı Şenol Şahin Çörekçi, Titanik'te Türklerin de olduğunu iddia etti...
Almanya'da yaşayan Türk Gazeteci ve Araştırmacı Şenol Şahin Çörekçi, bir faciayla sonuçlanan tüm zamanların en ünlü gemisi Titanik'te hayatını kaybeden Türkler olduğunu ileri sürdü. Çörekçi, bu konunun Avrupalı araştırmacılarca bilindiğini, ancak Türk bilim adamlarının bu konuyu çok fazla bilmediklerini söyledi.
İŞTE TİTANİK'İN HİÇ YAYINLANMAMIŞ GÖRÜNTÜLERİ...
Şenol Şahin Çörekçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada 1986 yılında gurbetçi olarak gittiği Almanya'da, çalışan Türkler başta olmak üzere Türk-Alman ilişkileriyle ilgili araştırmalar yaptığını söyledi.
Berlin Kreuzberg Amerikanische Gedenkbibliothek Kütüphanesi'nde bu çalışmalar kapsamında incelemelerde bulunduğu sırada Titanik adlı geminin batması sırasında ölen Türklerle ilgili yeni bilgilere ulaştığını anlatan Çörekçi, konuyla ilgili Türkçe'ye tercüme edilmemiş birçok Almanca ve İngilizce kaynağı taradığını anlattı.
Titanik'te ölen Türklerle ilgili bilgilerin yer aldığı ''Königin der Meer'' (Denizlerin Kraliçesi) adlı kitapta Titanik'te yolculuğa çıkan ve faciada ölen Türk uyruklu Ermeni vatandaşların listeleri ile Türk mühendis ve işçiler tarafından yapıldığı bildirilen elektrikli Türk hamamı resimlerinin yer aldığını anlatan Çörekçi, şöyle devam etti:
''Kitapta geminin yapımı, yolculuğu ve batışıyla ilgili çok geniş bilgiler ve resimler yer alıyor. Kitapta gemi inşaatında çalışan işçilerle ilgili bilgilerin yanı sıra Türk hamamıyla ilgili detaylı resim ve açıklamalar var. Bu kitabın Türk araştırmacılar tarafından çok fazla bilindiğini sanmıyorum. Bu kaynağa ve bilgilere tesadüfen ulaştım. Titanik'te ölen Türklerle ilgili ciddi araştırmaların yapılması gerekiyor. Amacım, Titanik'te ölen Türk vatandaşları da anılsın. Her yıl Titanik'te ölen çeşitli ülke vatandaşları anılıyor.''
TÜRK HAMAMINA GİREN KADININ GÜNLÜĞÜ
Kitapta Türk hamamına giren ve muhtemelen faciadan kurtulan bir kadına ait günlükten bölümlerin de yer aldığını da anlatan Çörekçi, ''1 dolarlık hamama giriş biletinde faciadan bir gün önce kadının hamama girdiği anlaşılıyor. Kadın günlüğünde ilk kez bir hamam gördüğü ve çok ilginç geldiğinden bahsediyor'' diye konuştu.
Çörekçi, kitapta Titanik'in inşaatında 15 bin işçinin çalıştığının belirtildiğine de dikkati çekerek, ''Bunlar arasında çalışan Türklerin isimlerin mutlaka belirlenmeli. Titanik'te ölen Türklerle ilgili ciddi araştırmaların yapılması gerekiyor'' diye konuştu.
Kitapta yer alan belge ve resimlere göre, Türk Hamamı'nın makine dairesinin hemen üstünde ve geminin tabanındaki lüks yolcu kamaralarının bulunduğu bölümünde yer aldığını belirten Çörekçi, ''Türklerin Titanik'in inşasında çalıştığı kamuoyunda bilinen bir durumdu. Ancak ben Titanik'in inşasında bir avuç Türk değil de yüzlercesinin çalıştığını, hatta bu Türklerin gemi içesine bir Türk hamamı inşa ettiklerini ve Türk Hamamı'nın birinci sınıf yolcular için yapıldığını yeni öğrendim'' diye konuştu.
Hamamın yapımı için Türkiye'den o dönemde mühendis ve işçilerin İrlanda'ya gitmiş olabileceklerini belirten Çörekçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
''1909 yılında başlanan Titanik'in inşası, 3 yıl sürdü. Burada Türklerin Titanik'in inşasında rol aldıklarını ve çalıştıklarını kesin bir şekilde öğrenmiş olduk. Titanik'te yapılan hamamın ise dünyanın ilk elektrikli Türk hamamı olduğunu öğreniyoruz. Lüks bir hamam. Burada da büyük olasılıkla Türk hamamcıların çalıştığını görüyoruz. Çünkü bu dönemde hamam kültürünü Türkler yoğun bir şekilde yaşatıyor. Kaynakta 'Das Türkishe Bad' şeklinde bir bölüm yer alıyor. Titanik'in batmasından sonra yayınlanan ölüm listelerinde Osmanlı kimliği taşıyan yolcu isimlerine rastlıyoruz. Ermeni asıllı Türk yolcular bunlar. Benim elimde bunların 6'sının ismi var. Ancak listede yer almayan Türk çalışanlar olduğunu biliyoruz. Bunların Trabzon başta olmak üzere Türkiye'nin kıyı bölgelerinden giden Türkler oldukları sanılıyor. Ancak listede isimleri görülmüyor. Bizler ancak açıklanan listeleri biliyoruz.''
Titanik'teki hamamın Avrupalı araştırmacılarca bilindiğine işaret eden Çörekçi, Türk bilimadamları ve araştırmacıların bu konuyu çok fazla bilmediklerini sözlerine ekledi.
A.Ü TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. ORAL
Akdeniz Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Oral, Titanik'te bir Türk hamamı olduğu bilgisinin Türk kamuoyunca bilinmediğini söyledi. Kendisinin de Şenol Şahin Çörekçi'nin araştırmaları sonucu bunu öğrendiğini ifade eden Oral, internet ortamında konuyla ilgili bazı bilgilerin yer aldığını, ancak bunların kaynaklarının mevcut olmaması nedeniyle bilimsel olarak kabul görmediğini bildirdi.
Titanik'in yapımından batışına kadar Türklerin etkin konumda bulunduklarının bilindiğini ancak bunları gösterir belgelerin henüz ortaya çıkarılmadığını da belirten Oral, ''Titanik'te Türk işçilerin çalıştığı biliniyordu ancak bu kayıtlı bir bilgi değildi. Adına filmler çevrilmiş, kitaplar yazılmış bir olayda Türklerin de bariz bir şekilde görülmesi bizim açımızdan sevindirici. Bu konu araştırılması gereken bir çalışma'' dedi.
''BATMAZ'' DENİLEN GEMİ
White Star Line şirketinin sahibi olduğu Olympic sınıfı bir yolcu gemisi olan Titanik, Harland and Wolff (Belfast, İrlanda) tersanelerinde üretildi. 14 Nisan 1912 gecesi daha ilk seferinde bir buz dağına çarpmış ve iki saat kırk dakika içinde Kuzey Atlantik'in buzlu sularına gömülmüştü. Titanik, 1912'de yapımı tamamlandığında dünyadaki en büyük buharlı yolcu gemisiydi. Batışı bin 517 kişinin ölümüyle sonuçlandı ve dünya savaşları dışındaki en büyük deniz felaketlerinden biri olarak tarihe geçti.
Titanik'te, dönemin en ileri teknolojileri kullanılmıştı. Birçok insan tarafından ''Batmaz'' denilen geminin bu derece ileri teknoloji ve eğitimli mürettebata rağmen batışı bir çok insanı şoka sokmuştu. Titanik'in batışı ve içerisinde yer alan ünlü isimler nedeniyle medya tarafından sürekli gündeme getirilmiş ve Titanik'le ilgili çok sayıda film çekilmişti.
Amerikan donanmasından emekli Robert Ballard'ın gemi enkazını 1985'de bulması Titanik'in ününe olan ilgiyi artırmış ve bu ilginin günümüze kadar devam etmesini sağlamıştı.
Almanya'da yaşayan Türk Gazeteci ve Araştırmacı Şenol Şahin Çörekçi, bir faciayla sonuçlanan tüm zamanların en ünlü gemisi Titanik'te hayatını kaybeden Türkler olduğunu ileri sürdü. Çörekçi, bu konunun Avrupalı araştırmacılarca bilindiğini, ancak Türk bilim adamlarının bu konuyu çok fazla bilmediklerini söyledi.
İŞTE TİTANİK'İN HİÇ YAYINLANMAMIŞ GÖRÜNTÜLERİ...
Şenol Şahin Çörekçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada 1986 yılında gurbetçi olarak gittiği Almanya'da, çalışan Türkler başta olmak üzere Türk-Alman ilişkileriyle ilgili araştırmalar yaptığını söyledi.
Berlin Kreuzberg Amerikanische Gedenkbibliothek Kütüphanesi'nde bu çalışmalar kapsamında incelemelerde bulunduğu sırada Titanik adlı geminin batması sırasında ölen Türklerle ilgili yeni bilgilere ulaştığını anlatan Çörekçi, konuyla ilgili Türkçe'ye tercüme edilmemiş birçok Almanca ve İngilizce kaynağı taradığını anlattı.
Titanik'te ölen Türklerle ilgili bilgilerin yer aldığı ''Königin der Meer'' (Denizlerin Kraliçesi) adlı kitapta Titanik'te yolculuğa çıkan ve faciada ölen Türk uyruklu Ermeni vatandaşların listeleri ile Türk mühendis ve işçiler tarafından yapıldığı bildirilen elektrikli Türk hamamı resimlerinin yer aldığını anlatan Çörekçi, şöyle devam etti:
''Kitapta geminin yapımı, yolculuğu ve batışıyla ilgili çok geniş bilgiler ve resimler yer alıyor. Kitapta gemi inşaatında çalışan işçilerle ilgili bilgilerin yanı sıra Türk hamamıyla ilgili detaylı resim ve açıklamalar var. Bu kitabın Türk araştırmacılar tarafından çok fazla bilindiğini sanmıyorum. Bu kaynağa ve bilgilere tesadüfen ulaştım. Titanik'te ölen Türklerle ilgili ciddi araştırmaların yapılması gerekiyor. Amacım, Titanik'te ölen Türk vatandaşları da anılsın. Her yıl Titanik'te ölen çeşitli ülke vatandaşları anılıyor.''
TÜRK HAMAMINA GİREN KADININ GÜNLÜĞÜ
Kitapta Türk hamamına giren ve muhtemelen faciadan kurtulan bir kadına ait günlükten bölümlerin de yer aldığını da anlatan Çörekçi, ''1 dolarlık hamama giriş biletinde faciadan bir gün önce kadının hamama girdiği anlaşılıyor. Kadın günlüğünde ilk kez bir hamam gördüğü ve çok ilginç geldiğinden bahsediyor'' diye konuştu.
Çörekçi, kitapta Titanik'in inşaatında 15 bin işçinin çalıştığının belirtildiğine de dikkati çekerek, ''Bunlar arasında çalışan Türklerin isimlerin mutlaka belirlenmeli. Titanik'te ölen Türklerle ilgili ciddi araştırmaların yapılması gerekiyor'' diye konuştu.
Kitapta yer alan belge ve resimlere göre, Türk Hamamı'nın makine dairesinin hemen üstünde ve geminin tabanındaki lüks yolcu kamaralarının bulunduğu bölümünde yer aldığını belirten Çörekçi, ''Türklerin Titanik'in inşasında çalıştığı kamuoyunda bilinen bir durumdu. Ancak ben Titanik'in inşasında bir avuç Türk değil de yüzlercesinin çalıştığını, hatta bu Türklerin gemi içesine bir Türk hamamı inşa ettiklerini ve Türk Hamamı'nın birinci sınıf yolcular için yapıldığını yeni öğrendim'' diye konuştu.
Hamamın yapımı için Türkiye'den o dönemde mühendis ve işçilerin İrlanda'ya gitmiş olabileceklerini belirten Çörekçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
''1909 yılında başlanan Titanik'in inşası, 3 yıl sürdü. Burada Türklerin Titanik'in inşasında rol aldıklarını ve çalıştıklarını kesin bir şekilde öğrenmiş olduk. Titanik'te yapılan hamamın ise dünyanın ilk elektrikli Türk hamamı olduğunu öğreniyoruz. Lüks bir hamam. Burada da büyük olasılıkla Türk hamamcıların çalıştığını görüyoruz. Çünkü bu dönemde hamam kültürünü Türkler yoğun bir şekilde yaşatıyor. Kaynakta 'Das Türkishe Bad' şeklinde bir bölüm yer alıyor. Titanik'in batmasından sonra yayınlanan ölüm listelerinde Osmanlı kimliği taşıyan yolcu isimlerine rastlıyoruz. Ermeni asıllı Türk yolcular bunlar. Benim elimde bunların 6'sının ismi var. Ancak listede yer almayan Türk çalışanlar olduğunu biliyoruz. Bunların Trabzon başta olmak üzere Türkiye'nin kıyı bölgelerinden giden Türkler oldukları sanılıyor. Ancak listede isimleri görülmüyor. Bizler ancak açıklanan listeleri biliyoruz.''
Titanik'teki hamamın Avrupalı araştırmacılarca bilindiğine işaret eden Çörekçi, Türk bilimadamları ve araştırmacıların bu konuyu çok fazla bilmediklerini sözlerine ekledi.
A.Ü TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. ORAL
Akdeniz Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Oral, Titanik'te bir Türk hamamı olduğu bilgisinin Türk kamuoyunca bilinmediğini söyledi. Kendisinin de Şenol Şahin Çörekçi'nin araştırmaları sonucu bunu öğrendiğini ifade eden Oral, internet ortamında konuyla ilgili bazı bilgilerin yer aldığını, ancak bunların kaynaklarının mevcut olmaması nedeniyle bilimsel olarak kabul görmediğini bildirdi.
Titanik'in yapımından batışına kadar Türklerin etkin konumda bulunduklarının bilindiğini ancak bunları gösterir belgelerin henüz ortaya çıkarılmadığını da belirten Oral, ''Titanik'te Türk işçilerin çalıştığı biliniyordu ancak bu kayıtlı bir bilgi değildi. Adına filmler çevrilmiş, kitaplar yazılmış bir olayda Türklerin de bariz bir şekilde görülmesi bizim açımızdan sevindirici. Bu konu araştırılması gereken bir çalışma'' dedi.
''BATMAZ'' DENİLEN GEMİ
White Star Line şirketinin sahibi olduğu Olympic sınıfı bir yolcu gemisi olan Titanik, Harland and Wolff (Belfast, İrlanda) tersanelerinde üretildi. 14 Nisan 1912 gecesi daha ilk seferinde bir buz dağına çarpmış ve iki saat kırk dakika içinde Kuzey Atlantik'in buzlu sularına gömülmüştü. Titanik, 1912'de yapımı tamamlandığında dünyadaki en büyük buharlı yolcu gemisiydi. Batışı bin 517 kişinin ölümüyle sonuçlandı ve dünya savaşları dışındaki en büyük deniz felaketlerinden biri olarak tarihe geçti.
Titanik'te, dönemin en ileri teknolojileri kullanılmıştı. Birçok insan tarafından ''Batmaz'' denilen geminin bu derece ileri teknoloji ve eğitimli mürettebata rağmen batışı bir çok insanı şoka sokmuştu. Titanik'in batışı ve içerisinde yer alan ünlü isimler nedeniyle medya tarafından sürekli gündeme getirilmiş ve Titanik'le ilgili çok sayıda film çekilmişti.
Amerikan donanmasından emekli Robert Ballard'ın gemi enkazını 1985'de bulması Titanik'in ününe olan ilgiyi artırmış ve bu ilginin günümüze kadar devam etmesini sağlamıştı.
Sinyali müdahale merkez'den!
Merkez Bankası, Avrupa krizinin derinleşmesi halinde faize dokunma mesajı verdi...
HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu bugün faiz kararını açıkladı. Politika faizi beklendiği gibi değiştirilmeyerek yüzde 6.25'te bırakıldı. Kurul kararının ardından yapılan açıklama ise çok önemli mesajları bünyesinde barındırıyor. Özellikle Avrupa'daki borç krizine dikkat çeken Merkez Bankası, krizin derinleşmesi halinde faiz enstrümanını gündemine alabileceği mesajını verdi.
PPK'DAN YAPILAN AÇIKLAMA ŞÖYLE:
"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ile Bankamız bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo-Ters Repo Pazarı'nda uygulanmakta olan faiz oranlarının aşağıdaki gibi sabit tutulmasına karar vermiştir:
a) Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 6,25,
b) Gecelik faiz oranları: Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 1.50, borç verme faiz oranı yüzde 9, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 8,
c) Geç Likidite Penceresi Faiz Oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0, borç verme faiz oranı yüzde 12.
İŞSİZLİK ORANI
Son dönemde iktisadi faaliyete dair açıklanan veriler Nisan Enflasyon Raporu'nda sunulan çerçeveyi büyük ölçüde teyid etmektedir. Özel tüketimde yavaşlama işaretleri gözlenirken yatırım talebi ılımlı bir seyir izlemekte, dış talep ise zayıf görünümünü korumaktadır. İstihdam koşullarındaki iyileşme devam ederken işsizlik oranları kriz öncesi seviyelerine dönmüştür. Bununla birlikte, güçlü verimlilik artışlarının da katkısıyla birim işgücü maliyetleri azalmakta, zayıf dış talebin etkisiyle imalat sanayinde kapasite kullanım oranları düşük düzeylerini korumaktadır. Kısa vadede temel (çekirdek) enflasyon göstergelerinin bir miktar daha yükselmesi beklense de iktisadi faaliyetteki yavaşlama nedeniyle artışın sınırlı kalacağı tahmin edilmektedir.
BDDK VE MERKEZ BANKASI'NIN UYGULADIĞI POLİTİKA!
Son dönemde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun aldığı tüketici kredilerine yönelik önlemler ve maliye politikasındaki sıkı duruş Merkez Bankası'nın uyguladığı politika bileşimini destekleyerek iç ve dış talebin dengelenmesine katkıda bulunmaktadır.
CARİ AÇIK
Kurul, uygulanan politikalar sayesinde iç talebin kontrol altına alındığını belirtmiş ve yılın son çeyreğinden itibaren cari dengede iyileşmenin gözlenmeye başlayacağını teyid etmiştir.
AVRUPA KRİZİ
Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurul, iktisadi faaliyetteki yavaşlamayı ve son dönemde küresel ekonomideki giderek artan belirsizlikleri de göz önüne alarak mevcut politika bileşiminde bir değişikliğe gitmemiştir. Bununla birlikte Kurul, bazı Avrupa ülkelerindeki kamu borcu sorununa ve küresel büyümeye ilişkin endişelerin risk iştahını olumsuz etkilemeye devam etmesi halinde faiz koridorunun kademeli olarak daraltılmasının uygun olacağını belirtmiştir. Ayrıca, gelişmiş ülke ekonomilerindeki sorunların daha da derinleşmesi ve yurt içi iktisadi faaliyetin durgunluk sürecine girmesi halinde bütün politika araçlarının genişletici yönde kullanılmasının söz konusu olabileceği ifade edilmiştir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin, Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır."
HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu bugün faiz kararını açıkladı. Politika faizi beklendiği gibi değiştirilmeyerek yüzde 6.25'te bırakıldı. Kurul kararının ardından yapılan açıklama ise çok önemli mesajları bünyesinde barındırıyor. Özellikle Avrupa'daki borç krizine dikkat çeken Merkez Bankası, krizin derinleşmesi halinde faiz enstrümanını gündemine alabileceği mesajını verdi.
PPK'DAN YAPILAN AÇIKLAMA ŞÖYLE:
"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ile Bankamız bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo-Ters Repo Pazarı'nda uygulanmakta olan faiz oranlarının aşağıdaki gibi sabit tutulmasına karar vermiştir:
a) Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 6,25,
b) Gecelik faiz oranları: Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 1.50, borç verme faiz oranı yüzde 9, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 8,
c) Geç Likidite Penceresi Faiz Oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0, borç verme faiz oranı yüzde 12.
İŞSİZLİK ORANI
Son dönemde iktisadi faaliyete dair açıklanan veriler Nisan Enflasyon Raporu'nda sunulan çerçeveyi büyük ölçüde teyid etmektedir. Özel tüketimde yavaşlama işaretleri gözlenirken yatırım talebi ılımlı bir seyir izlemekte, dış talep ise zayıf görünümünü korumaktadır. İstihdam koşullarındaki iyileşme devam ederken işsizlik oranları kriz öncesi seviyelerine dönmüştür. Bununla birlikte, güçlü verimlilik artışlarının da katkısıyla birim işgücü maliyetleri azalmakta, zayıf dış talebin etkisiyle imalat sanayinde kapasite kullanım oranları düşük düzeylerini korumaktadır. Kısa vadede temel (çekirdek) enflasyon göstergelerinin bir miktar daha yükselmesi beklense de iktisadi faaliyetteki yavaşlama nedeniyle artışın sınırlı kalacağı tahmin edilmektedir.
BDDK VE MERKEZ BANKASI'NIN UYGULADIĞI POLİTİKA!
Son dönemde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun aldığı tüketici kredilerine yönelik önlemler ve maliye politikasındaki sıkı duruş Merkez Bankası'nın uyguladığı politika bileşimini destekleyerek iç ve dış talebin dengelenmesine katkıda bulunmaktadır.
CARİ AÇIK
Kurul, uygulanan politikalar sayesinde iç talebin kontrol altına alındığını belirtmiş ve yılın son çeyreğinden itibaren cari dengede iyileşmenin gözlenmeye başlayacağını teyid etmiştir.
AVRUPA KRİZİ
Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurul, iktisadi faaliyetteki yavaşlamayı ve son dönemde küresel ekonomideki giderek artan belirsizlikleri de göz önüne alarak mevcut politika bileşiminde bir değişikliğe gitmemiştir. Bununla birlikte Kurul, bazı Avrupa ülkelerindeki kamu borcu sorununa ve küresel büyümeye ilişkin endişelerin risk iştahını olumsuz etkilemeye devam etmesi halinde faiz koridorunun kademeli olarak daraltılmasının uygun olacağını belirtmiştir. Ayrıca, gelişmiş ülke ekonomilerindeki sorunların daha da derinleşmesi ve yurt içi iktisadi faaliyetin durgunluk sürecine girmesi halinde bütün politika araçlarının genişletici yönde kullanılmasının söz konusu olabileceği ifade edilmiştir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin, Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır."
sonunda LYS sonuçları açıklandı
İşte sonuçlar...
Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonuçlarına göre, MF-1 ve MF-2 puan türünde Kırşehir Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü Fen Lisesi'nden Murat Kaan Erdal; MF-3 ve MF-4 puan türünden Ankara Fen Lisesi'nden Aycan Doğa Hakyemez; TM-1, TM-2, TM-3 puan türünde Özel Yamanlar Anadolu Lisesi'nden Deniz Çağlın, TS-1 ve TS-2 puan türünde İstanbul Lisesi'nden Utku Evci birinci oldu.
LYS sonuçlarına göre, DİL-1, DİL-2 puan türünde İstanbul Kabataş Lisesi'nden Can Berk Özşen, İstanbul Galatasaray Lisesi'nden Evrim Bilal Engin, İstanbul Lisesi'nden Zeynep Gizem Topçak; DİL-3 puan türünde Özel Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi'nden Arda Çınar, İstanbul Galatasaray Lisesi'nden Evrim Bilal Engin birinci oldu.
EN BAŞARILI LİSELER FEN LİSELERİ
LYS'de en başarılı liseler fen liseleri olurken, bu liseleri askeri liseler ile Anadolu liseleri izledi. En başarısız liseler endüstri meslek liseleri oldu. İmam hatip liselerinin genel lise düzeyine oldukça yakın puanlar alabildikleri görüldü. ÖSYM LYS ile ilgili olarak, ''İkinci aşama sınavlarında elde edilen sonuçlarda normal dışı bir duruma rastlanmamıştır. Bazı testler geçen yıla oranla zor olmasına rağmen genel olarak geçen yıl yapılan sınavlar ile uyumlu bir sonuç dağılımı elde edilmiştir'' açıklaması yaptı.
LYS'DE 3K SÜRPRİZİ
En başarılı illler: Kilis, Kırşehir, Karabük.
EN BAŞARISIZ İLLER 'HAT'TI
En başarısız iller: Hakkari, Ağrı, Tunceli
473 KİŞİNİN SINAVI İPTAL
LYS'de, sınavlara giren toplam 2 milyon 19 bin 865 adaydan toplam 473'ünün sınavı geçersiz sayıldı.
LYS'de 500 tam puan alan aday sayısı her puan türünde 1'er kişi iken, MF-1'de 823, MF-2'de 621, MF-3'de 504, MF-4'de 704, TM-1'de 106, TM-2'de 85, TM-3'de 79, TS-1'de 16, TS-2'de 16 kişi 480 ve üstünde puan aldı.
1 SORU İPTAL
ÖSYM, LYS-2'de bulunan Kimya Testi'nin ana soru kitapçığındaki 16. sorusunda yazım hatası bulunduğu için sorunun iptal edildiğini bildirdi.
ÖSYM'DEN AÇIKLAMA
ÖSYM'den LYS sonuçları ile ilgili yapılan açıklamada, ''Ortaya atılan asılsız birçok iddiaya rağmen, LYS sınavlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında tedbirler en üst düzeye çıkarılmış ve sınav süreci yakından izlenmiştir. Bu kapsamda süreci sabote etmeye yönelik birkaç girişim, alınan önlemler sayesinde önceden fark edilmiş ve süreç herhangi bir sorun yaşanmadan tamamlanmıştır. Soru kitapçıklarının basım ve sevkiyat çalışmaları yakından izlenmiş ve sınavlar sırasında basım hatalarının olmaması için sürecin her anı yakın takip altında tutulmuştur. Alınan önlemler sayesinde basım hatasından kaynaklanan hiç bir yedek kitapçık kullanılmadan LYS tamamlanmıştır'' denildi.
TERCİH İŞLEMLERİ
ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre, 2011-Öğrenci Seçme Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) tercih işlemleri de 25 Temmuz 2011 tarihinde başlayacak ve 5 Ağustos 2011 tarihinde saat 17.00'de sona erecek.
Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonuçlarına göre, MF-1 ve MF-2 puan türünde Kırşehir Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü Fen Lisesi'nden Murat Kaan Erdal; MF-3 ve MF-4 puan türünden Ankara Fen Lisesi'nden Aycan Doğa Hakyemez; TM-1, TM-2, TM-3 puan türünde Özel Yamanlar Anadolu Lisesi'nden Deniz Çağlın, TS-1 ve TS-2 puan türünde İstanbul Lisesi'nden Utku Evci birinci oldu.
LYS sonuçlarına göre, DİL-1, DİL-2 puan türünde İstanbul Kabataş Lisesi'nden Can Berk Özşen, İstanbul Galatasaray Lisesi'nden Evrim Bilal Engin, İstanbul Lisesi'nden Zeynep Gizem Topçak; DİL-3 puan türünde Özel Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi'nden Arda Çınar, İstanbul Galatasaray Lisesi'nden Evrim Bilal Engin birinci oldu.
EN BAŞARILI LİSELER FEN LİSELERİ
LYS'de en başarılı liseler fen liseleri olurken, bu liseleri askeri liseler ile Anadolu liseleri izledi. En başarısız liseler endüstri meslek liseleri oldu. İmam hatip liselerinin genel lise düzeyine oldukça yakın puanlar alabildikleri görüldü. ÖSYM LYS ile ilgili olarak, ''İkinci aşama sınavlarında elde edilen sonuçlarda normal dışı bir duruma rastlanmamıştır. Bazı testler geçen yıla oranla zor olmasına rağmen genel olarak geçen yıl yapılan sınavlar ile uyumlu bir sonuç dağılımı elde edilmiştir'' açıklaması yaptı.
LYS'DE 3K SÜRPRİZİ
En başarılı illler: Kilis, Kırşehir, Karabük.
EN BAŞARISIZ İLLER 'HAT'TI
En başarısız iller: Hakkari, Ağrı, Tunceli
473 KİŞİNİN SINAVI İPTAL
LYS'de, sınavlara giren toplam 2 milyon 19 bin 865 adaydan toplam 473'ünün sınavı geçersiz sayıldı.
LYS'de 500 tam puan alan aday sayısı her puan türünde 1'er kişi iken, MF-1'de 823, MF-2'de 621, MF-3'de 504, MF-4'de 704, TM-1'de 106, TM-2'de 85, TM-3'de 79, TS-1'de 16, TS-2'de 16 kişi 480 ve üstünde puan aldı.
1 SORU İPTAL
ÖSYM, LYS-2'de bulunan Kimya Testi'nin ana soru kitapçığındaki 16. sorusunda yazım hatası bulunduğu için sorunun iptal edildiğini bildirdi.
ÖSYM'DEN AÇIKLAMA
ÖSYM'den LYS sonuçları ile ilgili yapılan açıklamada, ''Ortaya atılan asılsız birçok iddiaya rağmen, LYS sınavlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında tedbirler en üst düzeye çıkarılmış ve sınav süreci yakından izlenmiştir. Bu kapsamda süreci sabote etmeye yönelik birkaç girişim, alınan önlemler sayesinde önceden fark edilmiş ve süreç herhangi bir sorun yaşanmadan tamamlanmıştır. Soru kitapçıklarının basım ve sevkiyat çalışmaları yakından izlenmiş ve sınavlar sırasında basım hatalarının olmaması için sürecin her anı yakın takip altında tutulmuştur. Alınan önlemler sayesinde basım hatasından kaynaklanan hiç bir yedek kitapçık kullanılmadan LYS tamamlanmıştır'' denildi.
TERCİH İŞLEMLERİ
ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre, 2011-Öğrenci Seçme Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) tercih işlemleri de 25 Temmuz 2011 tarihinde başlayacak ve 5 Ağustos 2011 tarihinde saat 17.00'de sona erecek.
Bu kez kötü haber FIFA'dan
FIFA, Türkiye'de şike bağlantıları tespit etti...
FIFA Güvenlik Komitesi Başkanı Chris Eaton, “Biz de Türkiye’de bazı bağlantılar tespit ettik. Bilgileri, kesinleştirdikten sonra 3 hafta içinde Türk yetkililerle paylaşacağım. Bu konuda TFF ve Türk polisi ile çalışmak istiyorum. Hatta polise ilgi çekecek bilgiler verdim” dedi
AHaber kanalına konuşan FIFA Güvenlik Komitesi Başkanı Chris Eaton, Türkiye’nin gündemine oturan şike depremiyle ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Eaton, “Türkiye de bazı bağlantılar tespit edildi. Bu bağlantıları yetkililerle paylaşmayı planlıyorum. Bilgileri kesinleştirdikten sonra 3 hafta içinde Türk yetkililerle de paylaşacağım. Bu konuda TFF ve Türk polisi ile çalışmak istiyorum. Eğer bir suç önüme gelirse, benim görevim bunu yetkililere ulaştırmaktır. Türk polisiyle de bazı toplantılarımız oldu, onların ilgisini de çekecek bilgiler verdim” diye konuştu.
“CİDDİYE ALIYORUZ”
Chris Eaton, bu konudaki bir kamuoyu açıklamasının doğru olmayacağını belirtip “Birçok ülkeden bilgi elde ettik. Tabii ki spesifik bilgiler vermeyeceğim ama olayı çok ciddiye aldığımızı söylemeliyim. Sayın Blatter da söylemişti. Hiçbir şekilde suçluların futbola bulaşmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
FIFA Güvenlik Komitesi Başkanı, verilebilecek cezalarla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Türk yetkililerle konuşmadan size bir şey söylemem. Söyleyebileceğim tek şey; Singapur’da şike soruşturmasında bir kişi hapse mahkum edildi. Bence Türk futbolu daha iyi olacak. Polis soruşturmasının sonuçlarını görüyorum. Federasyonun kararı önemli değil ama Türkiye kendini çok güçlü bir davaya adamış olacak, bu da sağlıklı bir geleceğe işaret ediyor.”
FIFA Güvenlik Komitesi Başkanı Chris Eaton, “Biz de Türkiye’de bazı bağlantılar tespit ettik. Bilgileri, kesinleştirdikten sonra 3 hafta içinde Türk yetkililerle paylaşacağım. Bu konuda TFF ve Türk polisi ile çalışmak istiyorum. Hatta polise ilgi çekecek bilgiler verdim” dedi
AHaber kanalına konuşan FIFA Güvenlik Komitesi Başkanı Chris Eaton, Türkiye’nin gündemine oturan şike depremiyle ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Eaton, “Türkiye de bazı bağlantılar tespit edildi. Bu bağlantıları yetkililerle paylaşmayı planlıyorum. Bilgileri kesinleştirdikten sonra 3 hafta içinde Türk yetkililerle de paylaşacağım. Bu konuda TFF ve Türk polisi ile çalışmak istiyorum. Eğer bir suç önüme gelirse, benim görevim bunu yetkililere ulaştırmaktır. Türk polisiyle de bazı toplantılarımız oldu, onların ilgisini de çekecek bilgiler verdim” diye konuştu.
“CİDDİYE ALIYORUZ”
Chris Eaton, bu konudaki bir kamuoyu açıklamasının doğru olmayacağını belirtip “Birçok ülkeden bilgi elde ettik. Tabii ki spesifik bilgiler vermeyeceğim ama olayı çok ciddiye aldığımızı söylemeliyim. Sayın Blatter da söylemişti. Hiçbir şekilde suçluların futbola bulaşmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
FIFA Güvenlik Komitesi Başkanı, verilebilecek cezalarla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Türk yetkililerle konuşmadan size bir şey söylemem. Söyleyebileceğim tek şey; Singapur’da şike soruşturmasında bir kişi hapse mahkum edildi. Bence Türk futbolu daha iyi olacak. Polis soruşturmasının sonuçlarını görüyorum. Federasyonun kararı önemli değil ama Türkiye kendini çok güçlü bir davaya adamış olacak, bu da sağlıklı bir geleceğe işaret ediyor.”
Şok Karar Büyükanıt İçin
E.Org Yaşar Büyükanıt'a, Şemdinli davasında yargı yolu gözüktü...
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, müdahil avukatlarının eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ve 3 komutan hakkında, Van Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğince soruşturma başlatması talebini kabul etti.
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 9 Kasım 2005'te meydana gelen patlamayla ilgili yargılanan tutuklu sanıklar astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile terör örgütü PKK itirafçısı Veysel Ateş'in yargılanmasına, uyuşmazlık mahkemesinin kararıyla Van. 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden başlandı.
Müdahil avukatları, mahkemenin, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Genelkurmay Başkanlığı Harekat ve Planlama Daire Başkanı Erdal Öztürk, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Selahattin Uğurlu ve Hakkari İl Jandarma Komutanı Erhan Kubat hakkında, Van Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Müdahil avukatlarının söz konusu kişilerle ilgili talebini değerlendiren mahkeme heyeti de talebi kabul ederek, Van Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine yazı göndererek gereğinin yapılmasını kararlaştırdı.
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, müdahil avukatlarının eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ve 3 komutan hakkında, Van Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğince soruşturma başlatması talebini kabul etti.
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 9 Kasım 2005'te meydana gelen patlamayla ilgili yargılanan tutuklu sanıklar astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile terör örgütü PKK itirafçısı Veysel Ateş'in yargılanmasına, uyuşmazlık mahkemesinin kararıyla Van. 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden başlandı.
Müdahil avukatları, mahkemenin, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Genelkurmay Başkanlığı Harekat ve Planlama Daire Başkanı Erdal Öztürk, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Selahattin Uğurlu ve Hakkari İl Jandarma Komutanı Erhan Kubat hakkında, Van Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Müdahil avukatlarının söz konusu kişilerle ilgili talebini değerlendiren mahkeme heyeti de talebi kabul ederek, Van Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine yazı göndererek gereğinin yapılmasını kararlaştırdı.
4 Temmuz 2011 Pazartesi
Meclis Başkanı Belli Oldu
Üçüncü tur oylamada 322 oy alan AK Partili Cemil Çiçek TBMM'nin 26. Başkanı oldu...
Meclis Genel Kurulu'nda, TBMM Başkanlığı seçimi sona erdi.
İlk tur oylamada AKP'nin adayı Cemil Çiçek 302 oy, MHP'nin adayı Tunca Toskay da 50 oy aldı. AKP'li aday Zelkif Kazdal ise 23 oy aldı. Oylamaya toplam 376 milletvekili katılırken AKP'li aday Kazdal ilk turun ardından adaylıktan çekildi.
İkinci turda Cemil Çiçek 322 oy alırken Toskay 52 oy aldı. Üçüncü tura geçildi. Üçüncü tur sonunda Meclis Başkanı Cemil Çiçek seçildi.
Meclis Genel Kurulu'nda, TBMM Başkanlığı seçimi sonuçlandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP milletvekillerinin katıldığı ancak oy kullanmadığı Genel Kurul'da, beklentilerin aksine AKP ve MHP'den CHP'nin katılımına ilişkin itiraz gelmedi.
Genel Kurul'da oy kullanma kabinlerinin yakınında olan hükümet sıraları Başkan Ekşi'nin uyarısı ile boşaltılırken Başbakan Erdoğan da milletvekili sıralarında oturdu. Başbakan Erdoğan ilk tur oylama boyunca eski Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin ve AKP'nin TBMM Başkan adayı Cemil Çiçek'le birlikte oturdu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise ilk tur oylamada Oyunu kullandıktan sonra Genel Kurul salonundan ayrıldı.
Meclis Genel Kurulu'nda, TBMM Başkanlığı seçimi sona erdi.
İlk tur oylamada AKP'nin adayı Cemil Çiçek 302 oy, MHP'nin adayı Tunca Toskay da 50 oy aldı. AKP'li aday Zelkif Kazdal ise 23 oy aldı. Oylamaya toplam 376 milletvekili katılırken AKP'li aday Kazdal ilk turun ardından adaylıktan çekildi.
İkinci turda Cemil Çiçek 322 oy alırken Toskay 52 oy aldı. Üçüncü tura geçildi. Üçüncü tur sonunda Meclis Başkanı Cemil Çiçek seçildi.
Meclis Genel Kurulu'nda, TBMM Başkanlığı seçimi sonuçlandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP milletvekillerinin katıldığı ancak oy kullanmadığı Genel Kurul'da, beklentilerin aksine AKP ve MHP'den CHP'nin katılımına ilişkin itiraz gelmedi.
Genel Kurul'da oy kullanma kabinlerinin yakınında olan hükümet sıraları Başkan Ekşi'nin uyarısı ile boşaltılırken Başbakan Erdoğan da milletvekili sıralarında oturdu. Başbakan Erdoğan ilk tur oylama boyunca eski Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin ve AKP'nin TBMM Başkan adayı Cemil Çiçek'le birlikte oturdu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise ilk tur oylamada Oyunu kullandıktan sonra Genel Kurul salonundan ayrıldı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)